Kolesterol ilaçlarının kalp krizini önlemede yerinin olmadığını savunanların en önemli dayanağı kalp krizinin genellikle pıhtıya bağlı olarak oluşmasıdır. Kalp krizi çoğunlukla, kan pıhtısının kalbi besleyen damarı kısmen veya tamamen tıkamasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla kolesterol kalp krizine yol açar demenin yanlış olduğunu savunmaktadırlar. Ancak bu görüşe inananların gözden kaçırdıkları nokta aşağıdaki resimde de gösterildiği gibi kalp krizindeki kan pıhtısının aslında damar cidarından oluşmuş bir aterosklerotik plağın yırtılması veya zedelenmesi sonucu yırtılan bölgenin korunması amacıyla meydana gelmektedir.
Bu durum parmağımızın kesilmesi sonrası vücudun kanamayı durdurması için gösterdiği savunma mekanizmasına (kabuk bağlamasına) benzemektedir.
Bu süreçte kolesterolün hem aterosklerotik plağın oluşması ve damar cidarının zedelenmesi hem de pıhtı oluşmasında rol almaktadır. Vücutta olması gerekenden fazla olan kolesterol oksitlenerek (Okside LDL kolesterol: paslı-kolesterol) hem ateroskleroz (damar sertliği) hem de pıhtıların oluşumunu etkilemektedir. Keza kandaki kolesterol (kötü kolesterol olarak bilinen LDL-Kolesterol) düzeyi düşük olanlarda kalp krizi riski daha düşük olmaktadır. Ancak unutulmaması gereken önemli diğer bir husus ise kalp krizinin ortaya çıkması süreci için tek etken kolesterol değildir.
‘Yüksek kolesterol kalp krizine yol açmaz’ deniliyor, bu bilgi doğru mu?
Kişinin yaşı, sigara kullanıp kullanmadığı, şeker hastalığı ve kan basıncı değerleri yüksek kolesterol değerleri ile birlikte birer risk faktörüdür. Bu risk faktörlerin sayısı ne kadar fazla ise risk o deneli yüksektir. Örneğin 60 yaşında, kan kolesterolü 280 mg/dl olan bir erkeğin aynı yaştaki diğer erkeklere göre önündeki 5 yıl içerisinde kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölüm riski %2.23 iken aynı yaştaki birinin şekeri, tansiyonu ve kolesterolü normal ancak sigara içiyorsa risk 2.38’e ve tüm bu üç risk faktörü birlikte mevcutsa risk %4.33’e ulaşmaktadır. Kolesterolün kalp krizine yol açmaz diyenlerin kapının öteki tarafına sadece anahtar deliğinden bakanlara benzemektedirler.
Referanslar:
O'Keefe JH Jr1, Cordain L, Harris WH, Moe RM, Vogel R. Optimal low-density lipoprotein is 50 to 70 mg/dl: lower is better and physiologically normal. J Am Coll Cardiol. 2004;43(11):2142-6.
Catapano AL, Graham I, De Backer G, et al. 2016 ESC/EAS Guidelines for the Management of Dyslipidaemias. EurHeartJ.2016;37(39):2999-3058
Roffi M, Patrono C, Collet JP, et al. 2015 ESC Guidelines for the management of acute coronary syndromes in patients presenting without persistent ST-segment elevation: Task Force for the Management of Acute Coronary Syndromes in Patients Presenting without Persistent ST-Segment Elevation of the European Society of Cardiology (ESC). Management of Acute Coronary Syndromes in Patients Presenting without Persistent ST-Segment Elevation of the European Society of Cardiology. Eur Heart J. 2016;37(3):267-315.
Üçüncü Evrensel Miyokart Enfarktüsü Tanımı. Turk Kardiyol Dern Ars. 2013; 41(3): 129-145.
Cardiac Risk Score Calculator. http://www.riskscore.org.uk
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?