Beslenme düzeninde bir değişiklik olmaması rağmen kısa sürede istemsiz olarak verilen kilolar metabolik hastalıkların habercisi olabilir. Tiroit bezinin fazla çalışması yani hipertiroidi, diyabet, mide ve bağırsak rahatsızlıkları, kanser, enfeksiyonlar ani kilo kayıplarına yol açabilmektedir. Tiroit bezinin az çalışması, böbrek üstü bezi rahatsızlıkları da ani kilo alımlarına neden olabilmektedir.
Halsizlik en çok şikayet edilen konuların başında gelmektedir. Genellikle stres, depresyon, kalitesiz uyku, duygu durum bozuklukları gibi nedenlere bağlıdır. Ancak dinlenmeye rağmen birkaç gün geçmeyen yorgunluk hissinin altında kronik akciğer, kalp, böbrek hastalıkları veya demir, vitamin eksikliği yatabilmektedir. Kansızlığa bağlık halsizlik hissinin altında kansızlığa neden olan kanser hastalığı bulunabilmektedir. Nörolojik ve kas romatizmal hastalıklarda halsizlik nedenleri arasındadır.
Psikolojik ve masum nedenlere bağlı olarak tuvalet alışkanlığında değişimler yaşanabilmektedir. Alışkanlığa bağlı kabızlık ve mikrobik ishal en fazla yaşanan bağırsak hareketlerindendir. Ancak 3 günden fazla süren kabızlık bağırsağın tümör, polip, yapışıklık gibi nedenlerle tıkanmış olma ihtimalini akla getirmektedir.
Parazit, enfeksiyon, kandaki sıvı ve elektrolit denge bozukluğu da kabızlık yapabilmektedir. Genellikle mikrobik olarak yaşanan ve kendiliğinden geçen ishale ateş, karın ağrısı, kusma eşlik ediyorsa gıda zehirlenmesi yaşanabilmektedir. Enfeksiyon ve tiroit bezinin hızlı çalışması da uzun süreli ishalleri neden olabilmektedir. İdrar miktarındaki azalma sıvı alımının yetersizliğine bağlı olabileceği gibi böbrek ve kalp yetmezliğin işareti olabilmektedir.
İdrarınızdaki değişiklikler ve kan görülmesi hangi hastalıkların habercisi
İdrar miktarındaki artış, idrar yolları enfeksiyonu, kontrolsüz şeker hastalığı, böbrek yetersizliği, prostat büyümesi, kalp yetmezliği, idrar kesesinin ve idrar kontrolü yapan kasların düzenli çalışmaması, idrar söktürücü ilaçların kullanılması, kalsiyum seviyesinin yüksekliği nedeniyle görülebilmektedir.
Baş ağrıları genellikle stres ve yorgunluğa bağlı yaşanmaktadır. Yüksek tansiyon, sinüzit, boyun kireçlenmeleri baş ağrısı nedenleri arasında yer almaktadır. Görsel ve kokusal bozuklukların eşlik ettiği ağrılar migren kaynaklı olabilmektedir. Gittikçe artan baş ağrısına eşlik eden bulantı, kusma, denge bozukluğu ve bilinç değişiklikleri ise beyin kanaması ya da kafa içinde kitlenin habercisi olabilmektedir. İç kulak rahatsızlıklarından kaynaklanan baş dönmesine, boyun fıtığı ya da kireçlenme de yol açabilmektedir.
Öksürük, vücudun solunum yollarındaki salgı ve yabancı cisimleri temizlemeye yarayan bir savunma mekanizmasıdır. Sigara ve diğer tahriş edici maddeler öksürüğe neden olabilirken, üst solunum yolu ya da akciğer enfeksiyonları, akciğer ve solunum yolları tümörleri, reflü hatta kalp yetersizliği bile yol açabilmektedir.
Göğüs ağrılarının birçok nedeni olabilmektedir. Yaşana her göğüs ağrısı kalple ilgili olmayabilir. Mide ve yemek borusu rahatsızlıkları ile akciğer enfeksiyonları göğüs ağrısına yol açabilmektedir. Ancak istirahat ya da normal tempoda yürüyüş sırasında yaşanan göğüs ağrısı ciddi kalp hastalıklarının işareti olabilmektedir. Ağrıya eşlik eden göğüste baskı hissi, ağrının sırta boyuna ya da kola yayılıyor olması kalp rahatsızlığı ihtimalini arttırmaktadır.
Ciltte ve göz akında sarı renk; hepatit hastalığı, karaciğer tahribatı, safra kanalında tıkanma veya karaciğer, pankreas gibi organlarda tümör işareti olabilir. Sarılık hastalığı sırasında bilirubin denilen madde belli bir düzeyin üstüne çıktığında, derinin rengi yeşilimsi veya siyahımsı sarılık görünümü alabilmektedir. Bunun yanında;
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?