Yenidoğan sarılığı ne zaman risk yaratır, ne yapmak gerekir?
Yeni doğan sarılığının belirtileri sıklıkla doğumun ikinci ve üçüncü günlerinde görülmeye başlar. Yenidoğan sarılığı geçiren bir bebeğin cildindeki sararma ilk olarak yüzde ardından boyun ve karın bölgesine son olarak da bacaklara yayılır. Genellikle bebeğin göz akları da sararır. Ailelerin yeni doğan sarılığına karşı bebeklerini iyi gözlemeleri gerekir, özellikle koyu tenli çocuklarda ciltte sarılık belirtilerini görmek zordur. Emin olmak için bebeğinizin burnuna yada anlına hafifçe parmağınızla bastırın parmağınızı çektiğinizde bölgede sarılık belirtilerini görmek daha kolaydır.
Bebeğinizin cildinde sarılık olduğunu gözlemlediğinizde doktorunuza başvurabilirsiniz. Doktor bebeğinizin kanında biluribin oranını ölçmek için bir miktar kan alacaktır. Bazı kliniklerde ışıkmetre adlı bir cihazla yaklaşık değerlere bakıldıktan sonra eğer biluribin değerinin yüksek olduğu düşünülüyorsa kan örneği alınmaktadır.
Biluribin miktarının ciddi olduğu durumlarda erken tanı ve gerekli tedavi yapılmazsa bilirubin nörotoksik etkisi ile; ölüme, sağırlığa, serebral palsi’ye, beyin hasarına ve uzun dönem nörolojik bozukluğa sebep olabilir (genellikle yüksek olduğu durumlarda= 25mg dan fazla). Nadir durumlarda ise vücuttaki sarılık tiroid problemi gibi başka bir hastalığın işareti olabilir. Yenidoğan döneminde olumsuz sonuçlara neden olabilecek sarılığı önlemek için doğumdan sonra özellikle ilk hafta kontrolleri yapmak gereklidir. Bu kontroller yapılarak ve aileler eğitilerek istenmeyen komplikasyonlar önlenebilir.
Sağlıklı doğan bebeklerin %50-70’inde sarılık görülürken, bu oran erken doğan bebeklerde %80’lere çıkmaktadır Yenidoğan döneminde sarılık ile çok sık karşılaşılmakta, genellikle tedavi gerektirmeden kendiliğinden gerilemektedir. Sarılık yenidoğanda sık görülmesine rağmen hangi bebeklerin sekel (sakatlık yada kalıcı hasar) açısından riskli olduğunu ve hangilerinin tedavi edilmesi gerektiğine karar vermek büyük önem taşır.
Yüksek bilirubin seviyelerinin erken tanı ve tedavisinin yapılmadığı durumlarda bilirubin ensefalopatisinin gelişmesi tüm çocuk hekimlerini korkutmaktadır. Dünyada kernikterus bildirilen ülkeler arasında ülkemiz 3. Sıradadır. Erken tanı ve gerekli tedavi olmazsa bilirubinin nörotoksik etkisi ile ölüme ve uzun dönem nörolojik bozukluğa sebep olabilir. Yenidoğan döneminde olumsuz sonuçlara neden olabilecek sarılığı önlemek için doğumdan sonra özellikle ilk hafta kontrolleri yapmak gereklidir. Bu kontroller yapılarak ve aileler eğitilerek istenmeyen komplikasyonlar önlenebilir.
Neden olarak en sık, nedeni tesbit edilemeyen (olasılıkla fizyolojik sarılık ve anne sütü sarılığı), ikinci sıklıkta ABO uyuşmazlığı saptanmıştır. Aileler, anne sütünün verilmesi, emzirme teknikleri konusunda, anne sütünün yanında şekerli su verilmemesi konusunda eğitilmelidir. Bebeklerde dolaşımda ki bilirubinin normal değeri 100 ml kanda 0.2-1.4 mg’ dır. Eritrositlerin hızla yıkıldığı bazı durumlarda indirekt bilirubin 100 ml kanda 7 mg’ın üzerinde çıkabilir (Hiperbilirubinemi).
Yenidoğan bebeklerin sarılık olması durumunda ailelerin en çok sorduğu soru bulaşıcı olup olmadığıdır. Yenidoğan sarılığı bulaşıcı değildir. Bulaşıcı olan sarılık Hepatit A, B ve C türünde olanlardır. Eğer tüm korumalarınıza rağmen bebeğiniz sarılık olduysa bu durumda üzülecek bir şey yoktur, ilk doğduğu anlarda çoğu bebekte olmaktadır. Ancak mutlaka doktor gözetiminde olmalıdır ve hastanelerde yapılacak tedaviyle bebeğiniz iyileşeceklerdir.
Fizyolojik (normal) sarılık: Çoğu yenidoğanın karaciğeri tam olarak olgunlaşmadığı için hafif bir sarılık görülmesi normaldir. Bu durum doğumdan sonra 2-4 gün içerisinde belirgin hale gelir ve 1-2 hafta içerisinde kendiliğinden geçer.
Prematüre Sarılık: Zamanında doğmuş bir bebeğin hafif sarılığı (ör 10 mg/dL bilirübin) tedavi bile edilmeden kendiliğinden geçebilirken aynı değer prematüre bir bebek için hayati olabilir ve tedavi gerektirir.
Emzirme sarılığı: Bu tür sarılık bebek yeterli anne sütü almadığında oluşur, genellikle bebek emmediğinde ya da anne sütünün miktar olarak yetersizliğinden kaynaklanır. Bebekte bu türde bir sarılık varsa annenin emzirme ve anne sütünü artırma konusunda danışma almasında fayda vardır.
Anne sütü sarılığı: Anne sütüyle beslenen bebeklerin % 1-% 2’inde bu durum gelişir. Sarılığa neden olan bilirubin artışı anne sütündeki bazı maddelerden kaynaklanır. Sorun bağırsak yoluyla biluribinin atılamamasındandır. Doğumdan sonra ilk 3-5 gün sonra başlar ve yavaş yavaş 3-12 haftada kendiliğinden iyileşir.
Kan grubu uyuşmazlığı (Rh veya ABO sorunları): Kan grubu O olan anne, kan grubu A ya da B olan bir bebeği olduğunda, bu bebeğin yenidoğan döneminde belirgin sarılığının olması durumuna ABO UYUŞMAZLIĞI denir. Anne ve bebekte farklı kan türleri varsa, annenin vücudu bebeğin kırmızı kan hücrelerini yok eden antikorlar üretebilir. Bu bebeğin kanında kırmızı kan hücrelerinin yıkımına ve ani bilirubin oluşumuna neden olur. Doğumla birlikte ilk günde oluşur. Rh sorunu en ağır seyreden yenidoğan sarılık durumudur.
Günümüzde bu durum anti-D gamma globulin (halk arasında kan uyuşmazlık iğnesi) ile kolaylıkla tedavi edilebilmektedir. Etkilenen bebeğe fototerapi uygulanması gerekebilir. Yenidoğan bebeklerin kan grubu A ya da B olduğunda, annenin kan grubu O ise, bebeğin yenidoğan sarılığı, çok dikkatle takip edilmelidir.
Muayenede sarılık düzeyi parmakla bastırılınca artaya çıkan renge bakılarak tahmin edilmeye çalışılır. Transkutanöz bilirubinometreler de aynı amaçla kullanılabilir. Ancak fototerapi veya kan değişimi kararı vermek için, serumda bilirubin testi yapılmalıdır.
Yeni doğan bebeklerde en sık karşılaşılan sağlık sorunları nelerdir?
Bunun dışında tanıda, serum direkt ve indirekt bilirubin düzeyi, anne ve bebek kan grubu, hemoglobin, direkt coombs testi, retikülosit tayini ve periferik yayma incelenmesi yapılmalıdır. Bu tetkiklerle tanıya varılamayan, atipik klinik gidişli veya uzamış sarılıklarda ileri laboratuvar incelemeler yapılmalıdır.
Yenidoğan döneminde sarılık sık rastlanılan bir bulgu olup, erken tanı ve tedavi ile istenmeyen sonuçların önüne geçilebilir. Tedavisi geciken olgularda kernikterus gibi bebek ölümü ve uzun dönem sekel oranı yüksek olan durumlarla karşılaşılabilir. Yenidoğan sarılıklarının tedavisinde amaç temelde santral sinir sisteminde bilirubin toksisitesine bağlı oluşabilecek kalıcı bozuklukları önlemektir. Ancak hangi bilirubin düzeylerinde hangi tedavilerin uygulaması gerektiği netleşmemiştir.
Sarılığın tedavisinde uygulanan üç yöntem vardır. 1) Fototerapi 2) Kan değişimi 3) Farmakolojik ajanlar
Kandaki bilirubin düzeyi aşırı miktarda arttığında ya da artma eğilimi gösterdiğinde bebeğin kanının tamamen değiştirilmesi şeklinde uygulanır. Bebeğin kanının değiştirilmesine karar verilirken, bebeğin doğum haftası, doğum ağırlığı, kaçıncı günde (yaş) olduğu göz önüne alınır ve bilirubin miktarı 20-25 mg/dl’nin üzerinde olursa bu işlem doktor onayı ile uygulanır.
Hiperbilirubinemi tedavisinde kullanılan farmakolojik ajanlar, bilirubi atılımını hızlandırıcı (enterohepatik dolaşımı azaltıcı) veya bilirubin oluşmasını engelleyici etki gösterebilirler.
Birçok bebek için fizyolojik sarılık tedavi gerektirmeden geçebilecek bir durum olsa da bu dönemin düzenli olarak doktor hemşire gözetiminde geçirilmesi önemlidir. Aksi taktirde sarılığın seviyesi yükseldiğinde ve tedavisinde geç kalındığında kernikterus ismi verilen bir hastalık bebekte görülebilir. Kanda aşırı derecede artan miktardaki bilirubin beyinde birikir ve beynin bazal ganglion bölgesini etkileyerek beyinde hasar oluşmasına neden olur. Bebekte yavaş hareketler, güçsüz ağlamalar, zayıf ve isteksiz emmeler, yavaş refleksler, kusma ve ateş gibi belirtiler gözlenir. Bu şekilde hastalanan bebeklerde ölüm de hastalığın getirdiği bir sonuçtur.
Yenidoğan sarılığı sık olarak görülmesine ve birçok bebekte de kendiliğinden geçmesine rağmen bu durum her bebek için geçerli değildir. Hangi yenidoğanda bilirubin düzeyinin tehlikeli seviyeye ulaşacağı her zaman tahmin edilemeyeceği için bebeğin ilk üç-beş gün içerisinde yenidoğan doktorları ve hemşireleri tarafından izlenmesi çok önemlidir. Böylece, tedavi edilmediğinde kalıcı problemlere neden olabilecek hastalık önlenmiş olur.
KAYNAKLAR 1- American Academy of Pediatrics. Practice parameter: management of hyperbilirubinemia in the healthy term newborn, 94:558-562. 2- Akaba, K., Kimura, T. Neonatal hyperbilirubinemia and mutation of the bilirubin uridine. Biochem Mol Biol Int.,46:21-26 3- Baybek,H.Turasay,N.Tekbaş. "Yenidoğan Sarılıkları Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Belirlenmesi. Hemşirelik Dergisi, 5: 1722.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?