Bebeğin ilk nefesini alması ve kordonunun kesilmesi ile birlikte metabolik dengesini sağlamaya çalıştığını anlatan Doç. Dr. Tansuğ, ‘’Doğumdan sonra eksik ya da hatalı yapılan uygulamalar, yaşamsal sorunlara yol açabilir. 100 bebekten birine kalp masajı yapmak ya da balon-maske ile solutmak gerekir. Her doğumda sorunların önüne geçebilmek için bebekle ilgilenecek bir hekim ve hemşirenin hazır olması gerekir. Altın dakika olarak nitelendirilen hayatın ilk 60 saniyesinde bebeğin soluğunda veya kalbinde problem varsa hemen müdahele edilmesi çok önemlidir.” diyor.
Doğum sonrası uyumu normal olan bebeklerin ilk muayenesinin doğum salonunda yapılabildiğini anlatan Doç. Dr. Tansuğ, bu sırada yarık dudak, damak, makatın gelişmemesi ve parmak sayılarında farklılık gibi anomalilerin kontrolünün sağlandığını belirtti. Tüm kontrolleri yapılan bebeğin anneye gösterildikten sonra doğum salonunda anne memesine tutulması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Tansuğ, ‘’Emzirme ne kadar erken başlarsa, süt de o kadar erken gelir. Bebeği mikroplara karşı koruyan antikorları içeren anne sütünün doğumu izleyen günlerde çok zengindir. Anne odasına alındıktan sonra doğumu izleyen bir saat içinde bebeğin mutlaka emzirilmesi gerekir” diyor.
Yenidoğan sarılığı ne zaman risk yaratır, ne yapmak gerekir?
Bebeğin ilk 48 saatinde sık karşılaşılan sorunlardan birinin de sarılık olduğunu ifade eden Doç. Dr. Tansuğ, zamanında doğan bebeklerin yüzde 60’ında, erken doğan bebeklerin ise yüzde 80’inde sarılık görüldüğünü söyledi. İlk 24 saatte meydana gelen sarılıkların patolojik olduğunu ve izlenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr.Tansuğ, fizyolojik sarılığın ise ikinci veya üçüncü günde ortaya çıkarak yaklaşık bir-iki hafta sürdüğünü vurguladı.
Anne ve bebek arasında kan grubu uyumsuzluğu varsa bu durumun yakından izlenmesi gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Tansuğ, şu bilgileri verdi: ”Bebekler kendilerini normal doğuma hazırlar. Sezaryanda doğumda bebeklerin dış dünyaya adapte olması zorlaşır. Bebekler ilk idrarını doğumdan sonraki 24 saat, ilk kakayı da 48 saat içinde yapar. 48 saat içinde kakanın yapılamaması, barsaklarda tıkanıklık olasılığını düşündürdüğü için mutlaka hekime başvurulması gerekir. Doğumu izleyen günlerde kakanın koyu yeşilimsi-siyah renkte olması normal kabul edilir.”
Doğumdan sonraki ilk dakikada oksijenlenme süreci gecikirse başta beyin olmak üzere tüm organların zarar gördüğünü anlatan Doç. Dr. Tansuğ, ‘’Beyin oksijensiz kaldığında havale görülebilir’’ dedi. Bu durumun sonucunda bedensel ve zihinsel gelişim geriliği ile epilepsi, okul başarısızlığı ya da spastisite gibi ileriye dönük pek çok sorunla karşılaşılabildiğini anlatan Doç. Dr. Tansuğ, erken müdahale edilerek yoğun bakım ünitesine alınan bebeğin 24-28 saat içinde iyileşebileceğini söyledi.
Erken doğan bebekleri yaşamın ilk 48 saatinde daha fazla sorun beklediğini belirten Doç. Dr. Tansuğ, erken doğum yapacak olan gebelerin mutlaka yenidoğan ünitesi bulunan merkezleri tercih etmesi gerektiğini vurguladı. Doç. Dr. Tansuğ, “Anne karnındayken kalbinde veya akciğerinde gelişim bozukluğu belirlenen, barsaklarında tıkanıklık, böbreklerinde anomali saptanan bebeklerin yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan merkezlerde doğması önem taşır’’ dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?