İlgili kanun tasarısının, ’sigara ve diğer tütün mamulleri kategorisine girmeyen yeni tütün mamullerinin’ üretimine, ithalatına, satışına asgari miktar belirtilerek izin vermekte olduğuna dikkat çeken Dağlı, metnin, bu yeni ürünlerin vergilendirilmesinin de farklı olabileceğine işaret ettiğini vurguladı.
Dünyanın takdirini kazanmış tütün kontrolü kanunlarımızın son zamanlarda iyi uygulanmadığını dile getiren Prof. Dr. Elif Dağlı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tütün ürünleri kullanımı özellikle gençler arasında artmaktadır. Oysa Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 58. maddesi, devleti gençlerin bağımlılıklardan korunmasıyla yükümlü kılmıştır. Yeni ürünlerin piyasaya sunumu bu yükümlülükle bağdaşmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin imzaladığı Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi 5.2’nci maddesi, devleti sadece tütün değil ‘nikotin bağımlılığı’ ile de mücadele etmesini açıkça talep etmektedir.”
Yeni ürünlerle piyasayı zenginleştirmenin, gençliğini korumayı hedefleyen ve tütün kontrolünde başarıları ile dünyaya tanıtılmış bir ülkenin politikaları ile bağdaşmayacağını belirten Prof. Dr. Dağlı, “Başarılı tütün kontrolü, endüstrinin ve karlılığını arttırma aracı ürünlerin kontrolü ile yapılır. Endüstrinin kar artışı; ülkemizde de en sık görülen kalp, kanser, beyin felci gibi hastalıkları olan ve ölen vatandaş sayısını arttırır” diye konuştu.
Piyasaya girecek ‘yeni ürünlerin’, farklı bir vergi değerlendirmesine tabi olabileceği kanun tasarısından anlaşıldığını ifade eden Prof. Dr. Dağlı, “Bu ürünlerin sahibi firma, sigaraya göre zararı azaltıldığı iddiasıyla başka ülkelerde de vergilendirme farklılığı talep etmektedir. Bu firmanın internet sayfasında da vergi konusu bu ürünü çıkarma gerekçesi olarak yazılmaktadır. Tütün ürünlerinin hepsi aynı şekilde vergilendirilmelidir” dedi.
Nikotinin yüksek derecede bağımlılık yapan bir kimyasal olduğunu söyleyen Prof. Dr. Dağlı şöyle devam etti: “Nikotin bulunduran her ürün hastalık yapıcıdır. Hastalık yurttaşın kabahati değildir, tedavisi de bireysel sorumluluğu değil, devletin yükümlülüğüdür. Tütünün buharlaştırılma sıcaklığı nikotinin bağımlılık yaptığı gerçeğini değiştirmez. Yeni ürünler de bağımlılık hastalığı yapar.”
Henüz kanun tasarısında isimlendirilmemiş yeni ürünler endüstrinin ‘zararı azaltılmış’ ismiyle sınıflandırdığı ürün grubu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dağlı, “Endüstri, tütünün yakılmadan ısıtılması neticesinde daha az öldürücü olduğunu iddia etmektedir. Nikotinin güvenli dozu bulunmadığından, güvenli ‘yeni ürün’ olmayacaktır. Bu ürünlerin kerameti kendinden menkuldür. Kesin olarak zararsız olduğu tarafsız bilim kurumları tarafından ispatlanana kadar, herhangi bir ürünün zararlı olabileceği kabul edilerek ona göre yaklaşılması temel bir tıp ve etik yaklaşımıdır. Yeni ürünlerin zararsız olmadığı, ‘zararın azaltıldığı’ iddiasından da rahatlıkla anlaşılmaktadır. Zararı olan bir ürün daha az vergilendirilmemelidir, halka arz edilmemelidir” dedi.
Prof. Dr. Elif Dağlı son olarak şu saptamalarda bulundu:
İnsan sağlığı için mücadele eden bizler;
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?