2- Akut olmayan olguların tanı algoritmasında, X-ray grafisine yer verilmemiş olması muhtemelen herkesi şaşırtmıştır. Ancak ben de Telekardiyografi’nin daha çok akut olaylarda yer verilmesi gereken bir laboratuar tetkiki olduğu düşünüyorum.
3- Biyomarkerler (BNP, NTproBNP) özellikle KY’nin dışlama kriteri olarak önerilmiştir. Türkiye’de Ekokardiyografi düşük maliyeti ve yaygın kullanılabilirliği nedeniyle tanıda hekimlerin öncelikli tercih sebebi olmuştur. Biyomarkerler ülkemizde sanırım daha çok prognoz ve tedavinin yönlendirmesinde kullanılmaktadır.
4- Kılavuz yazarlarının kronik olguların tedavisinde ARNI’nin algoritmadaki konumlandırmasında en doğru yeri önermek için epey tartıştıkları izlenimini edindim. Buna rağmen hata yaptıkları düşüncesindeyim. Genellikle eleştirilerin odağı ARNI’nin kılavuzda tek bir çalışma (Paradigm-HF) ve IB kanıt düzeyi ile yer alması olsa da bence tam tersi algoritmada daha üst sırada konumlandırılmalıydı. Bu konuda Amerika ve Kanada Kalp Yetersizliği kılavuzlarının yaklaşımını daha doğru buluyorum.
5- Kronik kalp yetersizliğinin tedavisinde Digoksin’e karşı değilim ancak algoritmanın en altında semptomları devam eden hastalarda sol ventriküler destek cihazları ve kalp nakliyle birlikte aynı kefede yer almasının mantığını da çözebilmiş değilim.
Son olarak tüm eleştirilerime rağmen yeni kılavuzun 2012’dekine kıyasla verilerin değerlendirmesi ve sunumu açısından çok daha iyi olduğu belirtmek istiyorum.
Yeni Avrupa ve Amerikan Kalp Yetersizliği Kılavuzlarında ki en çarpıcı yenilikler!
ESC-KY 2016 Kılavuzu, algoritmalarda ne tür değişiklikler getirdi
ESC-KY 2016: Kronik kalp yetersizliği tedavisinde hekimlerin elini güçlendi
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?