Pek çok anne-baba için bebeklerdeki gaz problemi stresli ve yorucu bir süreçtir. Ancak kendiliğinden iyileşebilen bu sorun, hem bebek hem de tüm aile için en sağlıklı şekilde atlatılması alınacak bazı önlemlerle mümkündür. Bebeklerin 1 ila 3 aylık dönemlerinde doktora başvurularının yüzde 10-15’inin nedeni, ağlama olarak biliniyor. Bebeklerin bu huzursuzluğunun altında yatan neden ise infantil kolik, yani gaz problemidir. Bu yazıda anne ve babalar için gaz problemine dair merak edilenleri anlatmaya çalışacağım.
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Gözer, konu ile ilgili şu bilgileri verdi:
Anne ve babalar için de adeta kâbusa dönüşebilen gaz sancısı sorunu, genellikle sağlıklı bebeklerde, 2-3 hafta ile dört ay arasında, haftada üç günden fazla ve günde üç saat kadar süren ağlama nöbetleri olarak kendini gösterir. Ancak sık görülmesi ve anne-babaya rahatsızlık vermesine rağmen kendiliğinden iyileşmesi açısından iyi seyirli bir hastalık. Bebeklerde görülme sıklığı yüzde 17-30 arasında olan gaz probleminin bazı çalışmalarda düşük doğum ağırlıklı bebeklerde daha sık görüldüğü ve daha geç başladığı görülüyor.
Kolik nedir, neden olur? Ağlayan bebekleri sakinleştirme yolları
Anne ve bebek ilişkisinin, annenin yaşam alışkanlıkları ve beslenmesinin, buna bağlı olarak anne sütü de gaz problemi üzerinde etkili olabilir. Öyle ki, anne sütü ile beslenen bebeklerde sorunun daha az olduğu görülebiliyor. Annenin diyetindeki başka besinler de benzer alerjik reaksiyon veya intoleransa sebep olabiliyor. Bu besinler arasında; soya, kahve, fındık, fıstık, çikolata, kabuklu deniz ürünleri, brokoli, yeşilbiber ve baharatlı yiyecekleri sayabiliriz. Bebeklerin gaz probleminin neden kaynaklandığına dair öne sürülen hipotezlerden biri sindirim sistemiyle ilgilidir. Bebeklerde bağırsak hareketliliğinin artması sırasında anormal bağırsak hareketleri sonucu ağrı meydana geliyor.
Mide boşalmasını hızlandıran, bağırsak hareketliliğini artıran ve ince bağırsaktan transit geçişini hızlandıran motilin düzeyleri normal bebeklere göre yüksek oluyor. Annenin diyetiyle aldığı inek sütünde bulunan alfa laktalbuminin bağırsak geçirgenliğinin artması sonucu bebeğe geçmesi ile alerji gelişiyor. Gaz problemi olan bebeklerin %10-25’inin de nedeninin bu olabileceği düşünülüyor.
Daha çok davranışsal tedavinin etkin olduğu gaz probleminde, bitki çayları ve bitkisel kökenli gaz giderici şurupların yeterli etkinlikleri yoktur ve yan etkileri nedeniyle bebeklerde kullanımını önermiyoruz. İlaç tedavisinde sık kullanılan simetikon, gazın rahat çıkarılmasını sağlıyor ancak faydalı olmuyor. Spazmı gidermeye yönelik ilaçlarla da ciddi yan etkiler gözlenmektedir.
Genellikte artan şiddette ağlama veya ağlama süresinin uzaması, buna eşlik eden kusma, kanlı kaka yapma, beslenme isteksizliği, artan karın şişliği, ciltte yaygın egzama, kilo alımında duraklama, boğulmuş fıtık, ateş, bilinç değişikliği gibi bulgular varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. İdrar yolları enfeksiyonu, orta kulak iltihabı ve inek sütü alerjisi ekarte edilmelidir.
Anne sütü doğumdan sonraki ilk yarım-bir saatlik süre içinde ve başka hiçbir ek besin, su dâhil, verilmediğinde bebekler için en ideal besindir. Yeni doğan bebeğin beslenmesi için annenin salgıladığı sütün enerjisi ve besin ögeleri, annenin yedikleri ile kendi vücudundaki depolardan sağlanıyor.
Emziren bir annenin beslenmesindeki amaç, kendi fizyolojik gereksinmelerini karşılayarak, vücudundaki besin yedeğini dengede tutmak ve salgılanan sütün gerektirdiği enerji ve besin ögelerini almaktır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde gaz probleminin daha az görüldüğü de düşünülürse, sağlıklı bir anne sütü alımı için annenin beslenme alışkanlığı da oldukça önemli.
Yeni doğan bebeklerde en sık karşılaşılan sağlık sorunları nelerdir?
Emziren annenin salgıladığı sütteki enerjinin önemli bir kısmı yediklerinden sağlanıyor. Diyetin sağladığı enerjinin yüzde 80’inin süt enerjisine dönüştüğü kabul ediliyor. Sağlıklı bir annenin günde ortalama 700-800 ml süt salgıladığı esas alındığında emziklilik döneminde günlük enerji ihtiyacına 750 kalori ek yapılmalıdır.
Bu miktarın 500 kalorisi annenin yediklerinden, 250 kalorisi ise gebelikte kazanılan depolardan karşılanıyor. Emzirirken su metabolizmasında artış olduğundan süt miktarının değişmemesi için annenin sıvı alımını artırması da önemli bir nokta. Günlük alınan toplam sıvı miktarı yaklaşık üç litre olmalıdır. Bu miktar pratik ölçülerle 12 su bardağı su, süt, ayran, hoşaf, komposto, limonata, şerbet, meyve suları şeklinde öneriliyor.Çay, kahve gibi içecekler ise süt verimini azaltıyor. Bu şekilde dengeli ve yeterli beslenen kadınlarda, gebelikte biriken deri altı yağ dokusu, süt yapımında kullanılıyor. Dolayısıyla bu süre içinde zayıflama diyeti yapılmaması öneriliyor.
Sigara içen annelerin bebeklerinde gaz sancısı daha fazla görülüyor
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?