Görme problemi olan ve okulda öğretmeninin yazdıklarını okumakta zorlanan bir çocuğun okul başarısı da düşüyor. Dikkatli bir öğretmen, sınıfta sürekli gözlerini kısarak tahtaya bakan veya durmadan yazılanları yanında oturan arkadaşına soran bir çocuğu fark edebiliyor. Ancak aksi halde çocuk ‘okulda ve derslerinde başarısız’ olarak tanımlanabiliyor. Bunun önüne geçmenin yolu ise düzenli göz muayenesinden geçiyor. Erken teşhis edilen, miyop, hipermetrop ya da göz tembelliği gibi sorunlarda alınacak önlemlerle sorunun ilerlemesi yavaşlatılabiliyor ya da tedavi edilebiliyor.
Acıbadem Ankara Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, bu nedenle göz kontrollerine okullar açılmadan başlamak gerektiğine dikkat çekiyor. Özellikle yaz döneminde çocukların hızlı bir gelişim göstermesinin yanında göz bozukluklarında da artış yaşanabildiğini belirten Prof. Dr. U. Emrah Altıparmak, “Güneş sağlıklı gelişim için son derece yarar sağlıyor. Ancak, özellikle miyop çocukların, büyüme hızına paralel olarak göz numaralarının da arttığına şahit oluyoruz. Bu bakımdan gözlük kullanan çocukların yaz tatili bitiminde göz kontrollerinden geçirilmesi ayrıca önem taşıyor.” Özellikle okula başlama aşamasında olan 5-6 yaş grubundaki çocuklar daha önce göz muayenesi olmamışlar ise mutlaka göz muayenesi olmaları öneriliyor. Göz tembelliği tanısı erken yaşta konabilirse doğru tedavi ile hızlı bir şekilde tedavi edilebiliyor. Geç yaşta fark edilen göz tembelliğinde ise hem tedavi daha güç oluyor, hem de tedavi süresi uzayabiliyor. Çok geç fark edildiğinde ise tedavi şansı kalmayabiliyor.
Okul öncesi dönem çocukların yaklaşık yüzde 5 ila 7’sinde görmeyi bozabilecek düzeyde miyop, hipermetropi veya astigmatizma gibi görme bozukluğuna rastlanabiliyor. Bu çocukların en az yüzde 25’inin gözlük tedavisinden fayda görebilecek çocuklar olduğunu belirten Prof. Dr. Emrah Altıparmak, “3-4 yaşına gelmiş çocuklarda da göz taraması yapılmalı. Özellikle bu dönemde gözlük gerektirebilecek görme bozuklukları ve göz tembelliği tespit edilebilir. Sorun erken tespit edildiğinde kesin tedavi edilebiliyor” diyor.
Çocuklarda erken teşhis edilmesi gereken önemli sorunların başında göz tembelliğinin geldiğini belirten Prof. Dr. Emrah Altıparmak, zamanında tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme azalmasıyla sonuçlanabileceğini söylüyor. Normal yapıdaki bir gözün görmesinin gözlük veya lensle yüzde100 oranına çıkarılamaması durumu göz tembelliği olarak tanımlanıyor. Göz tembelliğinin yaklaşık yarısı şaşılıktan, diğer yarısı da yüksek numaralı görme bozukluğundan veya iki göz arasında numara farkının çok olmasından kaynaklanıyor. Yapılan çalışmalarda çocuklarda yüzde 1-3 oranında göz tembelliğine rastlanıyor.
Erken ve uygun tedavi edilmeyen çocuk büyüdüğünde psikososyal olarak kendini geri hissedebiliyor. Hatta görsel performansın önemli olduğu bazı mesleklere uygun bulunmayabiliyor. Özellikle şaşılık olan çocukların aileleri tarafından kısmen daha erken fark edilebiliyor. Öte yandan bir gözü tamamen normal olan ama diğer gözünde yüksek bozukluk olan bir çocuğun görmesindeki azalma ancak göz muayenesi sırasında fark edilebilir. Çocuklarda hiçbir şikayet olmayacağı için sorunun tespit edilmesi bazen yıllar alabiliyor. Oysa göz tembelliği en etkin olarak 13-14 yaşlarına kadar tedavi edilebiliyor. Bu yaştan sonra sorun fark edilse bile tembellik kalıcı görme azlığı ile sonuçlanıyor
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?