Soğuk ve kasvetli kış ayları yavaş yavaş yerini baharın cıvıltısına bırakmaya başlarken, nezleden gribe kış hastalıkları ise kol gezmeye devam ediyor. Onlardan biri de adını pek çoğumuzun bilmediği ama ciddi ölçüde insanları tehdit eden bir virüs; RSV. Çoğunlukla grip ve nezleye benzer şikayetlerle kendini gösteren bu virüsün aşısı ise yok. RSV tüm yaş gruplarında akut solunum yolu hastalığına neden olabilmektedir. Çocukların tümü 2 yaşına kadar en az bir kez RSV ile hastalanıyor ve hastalık sonrasında tekrar edebiliyor.
Büyük çocuk ve erişkinlerde RSV genellikle üst solunum yolu enfeksiyonu; bebek ve küçük çocuklar ile prematüre doğanlarda, bağışıklık yetmezliği olanlarda ve yaşlılarda ciddi alt solunum yolu enfeksiyonları geliştirebilmektedir. Astım ve diğer kronik akciğer hastalıklarının alevlenmesine neden olabilmektedir. Prematüre doğum, doğuştan kalp hastalığı ve bağışıklık yetmezliği RSV enfeksiyonu riskini artırıyor ve ölümcül seyretmesine neden olan durumlar yaratabiliyor.
RSV grip ve nezle bulgularına benzer şikayetlere neden olurken prematüre doğanlarda veya bebeklerde huzursuzluk, beslenmeme, sık nefes alma ya da solunum düzensizliklerine neden olur. Virüsün tek kaynağının insanlardır. RSV virüsünün bulaşması enfekte salgılar ile doğrudan ve yakın temasla oluşurken, virüs çevre yüzeylerce saatlerce, ellerde ise yarım saatten fazla canlı kalabiliyor.
RSV virüsünün ılık iklimlerde genellikle kış ve erken ilkbahar aylarında yıllık salgınlar şeklinde görülür. RSV salgın zamanı arasında farklılıklar görülebilmektedir. Hastalık genellikle Kasım- Aralık aylarında başlamakta, Ocak ve Şubat ayında zirveye ulaşır.
RSV enfeksiyonlarıyla sık karşılaşıldığını belirten Dr. Özlem Altay Yücel, hastalığın aşısı olmadığını söylüyor. Ancak 29 haftadan küçük doğan yüksek riskli prematürelerde, doğumsal kalp hastalığı ya da kronik akciğer hastalığı olan çocuklarda alt solunum yolu enfeksiyonunu önlemek için RSV antikoru içeren bir ilaç kullanılıyor. Bu ilaç Kasım ayında başlayarak her 30 günde bir, toplam 5 doz olarak kas içine uygulanıyor.
Hastalıkta ilk tedaviyi destek tedavisi oluşturur. Sıvı kaybının yerine konması, solunumun dikkatle değerlendirilmesi ve oksijen desteği, üst solunum yolu aspirasyonu ve gerekirse solunum cihazına bağlanma uygulanması gerekebilir. RSV bronşiti sonrasında kulak iltihabı veya bakteriyel akciğer enfeksiyonu gelişirse antibiyotik kullanılır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?