Yaşlıların %90’ında en az 1 hastalık var ve reçetelerin yarısı yaşlılara yazılıyor

Yazan Hatice Pala Kaya
Kategori: Sağlık Gündemi Print

Türkiye’nin son 10 yıldır yaşlı nüfus statüsünde olduğunu ve 2023’lü yıllardan itibaren ise çok yaşlı nüfus kapsamına gireceğini söyleyen Düzen Sağlık Grubu İç Hastalıkları ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Servet Arıoğul, Türkiye’de yaşlıların %90’ında 1 hastalık, %35’inde 2 hastalık, %25’inde 3 hastalık, %15’inde 4 hastalık bulunduğunu açıkladı. maktadır. Yaşlılar Haftası nedeniyle bir açıklama yapan ve dünyada tüm reçetelerin yaklaşık %50’si yaşlılara yazıldığını belirten Prof. Dr. Servet Arıoğul, yaşlılık döneminde ilaç tüketiminin de arttığına dikkat çekerek yaşlılık dönemi ile ilgili en çok merak edilen soruları yanıtladı.

Yaşlı nüfus kavramını açıklar mısınız?

Gelişmesini tamamlamış tüm ülkeler çok yaşlı nüfus kategorisindedir. Bir toplumda yaşlı nüfus %4’den az ise o toplum genç nüfus, %4-7 ise olgun nüfus, %7-10 arasında ise yaşlı nüfus, %10’dan fazla ise çok yaşlı nüfustan söz edilir.  Türkiye son 10 yıldır yaşlı nüfus kategorisinde olup, 2023 yılı öngörüsü çok yaşlı nüfus kategorisine gireceğidir.

Yoğun ilaç tüketimi yaşlılarda ciddi riskleri yaratıyor

Yaşlılıkta hastalık belirtileri farklı mıdır?

Yaşlı bir bireyin hastalanması halinde gösterdiği fiziksel belirtiler de genç veya orta yaştaki bir bireydekinden çok farklıdır.  Birkaç tipik örnek ile açıklarsak; genç veya orta yaşlı bir bireyde pnömoni (zatürre) oluştuğunda yüksek ateş, öksürük, koyu balgam, burun kanatlarının solunuma katılması gibi tipik klinik belirtiler görülürken, yaşlı bir bireyde genellikle ancak halsizlik, iştahsızlık, bilinç değişikliği gibi pnömoni’yi hiç düşündürmeyecek belirtiler görülür.

Diğer bir örnek; orta yaşta bir hasta myokard enfarktüsü geçirirken tipik olarak göğüs kemiğinin arkasından başlayan 20 dakikadan fazla, bazen saatlerce süren şiddetli bir ağrı şikayeti olurken, yaşlı bir hastada hiç göğüs ağrısı olmadan (sessiz enfarktüs), sadece halsizlik, nefes darlığı, baygınlık hissi ile kendini gösterebilir.

Yaşlılıkta hastalık sıklıkları farklı mıdır?

Yaşlılıkta hemen her hastalığın da sıklığı çok artar. Örneğin; orta yaş grubunda kalp yetersizliği, ayrıca, atriyal fibrilasyon gibi kalp ritim bozuklukları %1 sıklığında iken, yaşlılıkta %10’a kadar çıkar. İdrar ve büyük abdest kaçırma sıklığı yine 10 kat artar. Hipertansiyon sıklığı %30’dan %70-80’e, demans sıklığı%1’den %50’ye kadar, osteoporoz %1-15’ten yaşlılıkta %22’den başlayıp, 80 yaş üzerinde %70’e kadar çıkmaktadır. 50 yaşın üzerinde kadınların %25’inde omurga kırıkları oluşur.

Özellikle yaşlılarda olmak üzere 6 kişiden 1’inde kalça kırığı riski mevcuttur. Üriner inkontinans dediğimiz idrar kaçırması yaşlılarda %10-30 sıklığında, bakımevinde kalanlarda %50, hastaneye yatan yaşlılarda %70 sıklığında görülmektedir. Yaşlılıkta Vit. B12 ve demir eksiklikleri ve ona bağlı kansızlıklar (anemiler), bazı lösemi türleri, multipl myeloma gibi kan hücre kökenli hastalıklar da genç ve orta yaştaki görülme sıklığından kat kat fazla sıklıkta görülürler.

Yaşlılarda beslenme bozuklukları tanı ve tedavi yöntemleri

Ülkemizde yaşlılarda ortalama olarak kaç hastalık var ve ilaç kullanım sıklığı ne kadardır?

Türkiye’de yaşlıların %90’ında 1 hastalık, %35’inde 2 hastalık, %25’inde 3 hastalık, %15’inde 4 hastalık bulunmaktadır. Yaşlıların hemen tüm dünyada %46’sı 5 ilaç ve üzeri sayıda, %12’si 10 ilaç ve üzeri sayıda ilaç kullanmaktadır. Hemen tüm dünyada tüm reçetelerin yaklaşık %50’si yaşlılara yazılmaktadır.

Genç-orta yaş ile kıyaslandığında, yaşlılarda ilaç yan etkilerinin sıklığı farklı mıdır?

Evet farklıdır. Yaşlılarda mevcut hastalıkların sıklığına bağlı olarak daha fazla sayıda ilaç kullanma zorunluğu, ilaçların kendi aralarında daha fazla etkileşime girmeleri ve yaşlılıkta oluşan fizyolojik değişikliklerle kişinin ilaca daha fazla duyarlı olmalarından dolayı ilaç yan etki sıklığı belirgin olarak artmaktadır. Rakamlarla açıklayacak olursak; orta yaş grubunda genelde ilaç yan etki görülme sıklığı %15 iken, 75-85 yaş aralığındaki yaşlılarda %30’a, 85 yaş üzerinde %42’ye çıkmaktadır. Konunun diğer bir önemli yönü ise bu yan etkilerin %50’sinin önlenebilir olduğudur. Burada özellikle geriatrist’e ve bir ölçüde de hastaya önemli görevler düşmektedir.

Geriatrik bir değerlendirme nasıl yapılır?

Başlangıçta çok kapsamlı temel bir iç hastalıkları hikaye alma, ilaç sorgulaması ve fizik muayeneyi takiben; banyo, giyinme gibi ögeleri içeren temel günlük yaşam aktiviteleri testi, telefon kullanma, alışveriş, yemek hazırlama gibi ögeleri içeren enstrümantal günlük yaşam aktiviteleri testi, beslenme testi, unutkanlığa yönelik minimental test, depresyon için geriatrik depresyon testi, mobilite ve düşmenin değerlendirilme testi, temel görme değerlendirme ve işitme testi, istemsiz idrar ve büyük abdest kaçırma sorguları yapılır.

Kimler Geriatri’ye başvurabilir?

65 yaş ve üstünde olan ve zaten iç hastalıkları kapsamında olan hipertansiyon, şeker hastalığı gibi hastaların yanısıra osteoporoz, idrar kaçırma, bellek (hafıza) bozukluğu (yaşa bağlı unutkanlık, Alzheimer hastalığı gibi), depresyon, düşme, bayılma, beslenme bozukluğu, bası yaraları, çoklu ilaç kullanım hastaları, kanser şüphesi olanlar, koruyucu hekimlik ve sağlıklı yaşlanma için bilgilenme ihtiyacında olanlar veya bunlar olmaksızın check-up amacında (yaşlılıkta check-up sırasında incelenen tetkikler farklılıklar gösterir) olanlar geriatri uzmanına başvurabilirler.

Yaşlı kanser hastaları da tedaviden ciddi oranda fayda görebilir

Geriatrik hasta değerlendirmesi için kronik bir hastalığının olması gerekli midir?

Hayır değildir. Geriatri hastalarının çoğunluğunu kronik hastalar oluşturuyor olsa da, bazı durumlarda, örneğin yüksek ateşli hastalar, kullandığı ilaca bağlı olduğunu düşündüren yan etki gelişen hastalar, kontrolde olan hipertansiyonun veya diyabetin ayarının aniden bozulduğu hastalar, aniden beslenme bozukluğu ortaya çıkan hastalar da başvurabilirler.

Yaşımız 65 yaş veya üzerinde ise niçin önce geriatri uzmanına başvurmalıyız?

Geriatri tüm bilgi, ilgi, uğraşı ve araştırmanın 65 yaş ve üstünde odaklandığı, bu nedenle klinik tecrübesinin de o ölçüde arttığı, iç hastalıkları muayene ve tetkiklerinin yanı sıra yaşlılıkta sık görülen hastalık ve komplikasyonların geniş ölçüde incelendiği ve tedavi edildiği bir daldır. Bu kadar kapsamlı bir inceleme hangi belirtinin yaşlılığın doğal bir sonucu, hangisinin hastalığa bağlı olduğunu belirlemekle kalmaz, birçok hastalığın daha klinik belirti vermeden önce dahi tanı ve tedavisini mümkün kılar. Tüm bu nedenlerle 65 yaş ve üstü kişiler hasta olsun veya olmasın öncelikle geriatri’ye başvurmalıdır.

Geriatri nedir?

Geriatri; 65 yaş ve üstündeki hastaların hastalıklarının tanısı, tedavisi, koruyucu hekimlik uygulamaları ile ilgilenen bilim dalı olup iç hastalıkları uzmanlığının bir yan dalıdır. Türkiye’deki mazisi 30 yıldır A.B.D., Avrupa ve Japonya’daki mazisi çok daha eskiye dayanmaktadır. Geriatri’nin amaç ve görevi; sağlığının birincil korumasını yapmak, hastalanması halinde ise tanı ve tedavisini sağlamak, bağımsız olarak yaşamını sürdürmesine yardımcı olmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir.

Geriatri neden ayrı bir bilim dalıdır?

Yaşlanma ile organ sistemlerinde birçok fizyolojik değişiklik oluşur. Yaşlılık sadece organ sistemlerindeki değişikliklerle değil, psikolojik, sosyoekonomik, ailesel, toplum sağlığı açısından da çok farklıdır. Geriatri bu özellikleri ile -hitap ettiği yaş grubu hariç-pediatri’ye benzer.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla