Ölenin yakınlarının şikayeti üzerine “pilositik astrositom” tanısını rapor eden patoloji uzmanı hakkında savcılık soruşturması başlatılmıştır. Soruşturma sırasında Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulundan tıbbi uygulama hatası yönünden bilimsel mütalaa istenmiştir. Adli Tıp mütalaasında
ölümün malign beyin tümörü ve buna bağlı komplikasyonlar sonucunda meydana gelmiş olduğu, hastanın götürüldüğü (ilk) hastanede beyin cerrahi uzmanı tarafından muayene, tetkik ve konsültasyonların yapılmış olduğu, alınan ameliyat kararının uygun olduğu ve ameliyatın uygun teknikle yapıldığı, ameliyatta alınan kitlenin patoloji uzmanı tarafından yapılan incelemesinde tanı eksikliği olduğu, ancak kişide tespit edilen kanserin türü itibarıyla zamanında doğru tanı konulması durumunda da ortalama yaşam süresinin ve akıbetinin değişmesinin beklenmediği, böylelikle patoloji uzmanının tanı eksikliği ile kişinin ölümü arasında illiyet bağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu rapor üzerine Cumhuriyet Savcısı tarafından takipsizlik kararı verilmiştir. Bu karara karşı hasta yakınlarınca yapılan itiraz Sulh Ceza Hakimi tarafından kabul edilmeyince Adalet Bakanlığı bu karara karşı Yargıtay 12. Ceza Dairesinden kanun yararına bozma talep etmiştir.
Dosyayı inceleyen Yüksek Daire, Adalet Bakanlığı’nın bozma talebini reddetmiştir. Ret kararı, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesi’nin mütalaasındaki tespitler göz önünde bulundurularak meydana gelen ölüm ile patoloji uzmanının eylemi arasında nedensellik ilişkisi bulunmadığı gerekçesine dayandırılmıştır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?