Acil Tıp Teknisyeninin kusuruna ilişkin olarak alınan Yüksek Sağlık Şurası’nın raporunda “Dosyadaki bilgi, belge ve bulgular değerlendirildiğinde; yapılan enjeksiyona bağlı sağ bacakta meydana gelen N. İschiadicus hasarının enjeksiyona bağlı komplikasyon olduğuna ve dolayısıyla enjeksiyonu yapan kişiye herhangi bir kusur atfedilemeyeceği” belirtilmişti.
Ancak Yüksek Mahkeme Şura’nın raporunu yetersiz görünce konu bu kez Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu’nca değerlendirildi. Adli Tıp raporunda Şura’nın kararında belirtildiği gibi mütalla verildi.
ATK raporunda şu ifadeler yer aldı: “Dava konusu olayda kişiye gluteal bölgeden intramüsküler enjeksiyon yapıldığının anlaşıldığı, enjekte edilen ilaçların doku içi yayılımı ile sinir hasarına neden olabileceklerinin tıbben bilindiği, bu durumun enjeksiyonların tekniğine uygun yapılması durumunda da daha önceden öngörülemeyecek ve önlenemeyecek arazlara sebep olabildiği, bu durumun her türlü özene rağmen oluşabilecek herhangi bir kusur ve ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olarak nitelendirildiği enjeksiyonun yapılış tekniği ve uygulanan bölgenin uyumsuzluğu yönünden tıbbi bir delil de tanımlanmadığından, tüm bulgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde, enjeksiyonu uygulayan sağlık personeline herhangi bir kusur izafe edilemediğinin oybirliği ile mütalaa olunur”
Neticede gerek Yüksek Sağlık Şurasının gerekse Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun raporunda Devlet Hastanesinde görevli Acil Tıp Teknisyeni kusursuz görülmekle, yerel mahkemece ikinci kez beraat etti ve verilen karar bu sefer Yargıtay tarafından da onandı.
İletişim için: bilgi@erkingocmen.av.tr
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Tamam, düşük ayak, enjeksiyonun komplikasyonudur. Mahkeme bu yönde karar vermiş ve doğrusu neyse onu takdir etmiştir. Amaa madem bir uygulama, bir de meydana gelen (komplikasyon dahi olsa) zarar var, MAHKEME NEDEN ONAM (RIZA) ARAMAMIŞ? O onamın içinde bu komplikasyon sayılıyor mu ve rıza var mı diye sormamış? Enjeksiyonun 7 den… Devamını oku »