Bursa Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesinde görevli diş hekimine başvuran 63 yaşındaki hastanın yapılan muayenesinde 28 numaralı dişte pulpa nekrozu tespit edildi. Hekim çekim yapmak için hastanın onamını alırken hasta tarafından 63 yaşında olduğu bildirilerek tansiyonu ölçülmeden ve film çektirmeden işlem yapılıp yapılmayacağı soruldu. Doktor bu işlemlere gerek görmedi ve anestezi sonrasında 28 no’lu dişin çekimi yapıldı. Yaklaşık iki gün sonra aynı hastaneye yapılan başvuruda bir başka hekim tarafından tarafından 28 no’lu diş için alveolit cerrahi tedavisi uygulandı ve hastaya yüz felci geçirmekte olduğu söylenerek bir uzman tıp hekimine müracaat etmesi önerildi. Bundan yaklaşık iki gün sonra da Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda sol periferik fasial paralizi tespit edildi.
Adli Tıp, enjeksiyon sonrası düşük ayak gelişimine ‘komplikasyon’ dedi
Bunun üzerine hasta tarafından Burca Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunuldu. Hastanın Savcılığa verdiği şikayet dilekçesinde, diş çektirmek için hastaneye gittiği, sıra kendisine geldiğinde diş hekiminin hiçbir şey sormadan anestezi iğnesi yapmak istemesi üzerine kendisine 63 yaşında olduğunu söyleyerek tansiyonunu ölçmeden ve film çektirmeden mi işlem yapacaklarını sorduğu, doktorun kendisini koltuğa oturtarak ve iğneleri yaptığı, dışarı çıkarken sekreterinin eline bir kağıt tutuşturduğu, kağıtta 8 yazdığı, diş çekim işlemi için tekrar içeri girip sekretere kağıdı verdiğinde sekreterin kağıda imza atmadığını söylemesi üzerine kağıdı imzalayıp verdiği
akabinde koltuğa oturduğu, hekimin zorlukla dişini çıkarttığı, odadan çıkarken doktora ilaç yazıp yazmayacağını sorduğu, doktorun kendisine çıkabilirsiniz dediği, dışarıda çekim yerinde rahatsızlık hissettiği, ancak cesaret edip içeri yeniden giremediği, o akşam sol gözünde bazı değişiklikler olmaya başladığı, ertesi gün öğleden sonra tekrar hastaneye başvurduğu, dişini çeken doktorun acilde görevli olmadığını öğrendiği,
acilde görevli bir bayan doktorun kendisini muayene ettiği, daha önce ilaç yazılmadığını söyleyerek ilaç yazdığı ve yüz felci geçirdiğini söyleyerek kendisini göz doktoruna muayene olmak üzere yönlendirdiği, göz muayenesini yapan doktorun kendisine yüz felci geçirmiş olduğunu söyleyerek nöroloji ve KBB bölümlerine başvurmasını söylediği, ilgili bölümlere başvurduğu ve fizik tedavi gördüğü ifade edilmiştir. Şikayette doktorun taksirle yaralama suçundan dolayı cezalandırılması istenilmiştir.
Yürütülen soruşturma sırasında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan rapor alınmıştır. Adli 2. Tıp İhtisas Kurulunun raporunda, çekilen dişin anatomik lokalizasyonu, anestezi yapılan bölge, klinik seyir ve periferik fasial paralizinin multifaktöryel etyolojiye sahip oluşu dikkate alındığında söz konusu yüz felciyle 28 no’lu dişin çekimi arasında nedensellik bağı tespit edilmediği bildirilmiştir.
Hastanın “doktorun tansiyonunu ölçmeden anestezi iğnesi yaptığı” yönündeki şikayeti de Adli Tıp Kurumu Raporunda değerlendirilmiş ve bu konuda, diş çekimleri öncesi kan basıncı ölçümü, radyolojik tetkik istemi, çekim sonrasında medikal tedavi başlanması gibi konuların çekim işlemini gerçekleştiren hekimin o anki klinik gözlemine dayandığı ve kendi insiyatifinde bulunduğu vurgulanmıştır.
Pediatri konsültasyonu istemeyen doktor kusurlu bulundu; 18 ay hapis cezası
Yine bahse konu İhtisas Kurulu Raporunda yaklaşık iki gün sonra çekim bölgesinde gelişen alveolitin ağız hijyeni, yeme alışkanlığı gibi multifaktöryel nedenlere bağlı olabileceği, antibiyoterapi başlanmış olsa dahi söz konusu alveolitin gelişme ihtimalinin bulunduğu, yapılan çekim işleminden sonra diş hekiminin hastayı tekrardan görme fırsatının olmadığının anlaşıldığı dolayısıyla diş hekimine atfı-kabil kusur tespit edilmediği görüşüne yer verilmiştir.
Sonuçta Adalet Bakanlığından gelen kanun yararına bozma talebini değerlendiren Yargıtay 12. Ceza Dairesi Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun olaya ilişkin mütalaasını hükme dayanak almaya yeterli görerek Burca Cumhuriyet Savcılığının diş hekimi hakkında takipsizlik kararını isabetli bulmuştur.
İletişim için: bilgi@erkingocmen.av.tr
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Çok doğru bir karar… Haberin başında doktoru ve yargıtayı yeren bir yazı gibi de gözükse sonunda belirtilen adli tıp bilir kişi raporunun net ve sade anlaşılır bir dilde verilmesi yargıtayın çok doğru bir karar verdiğini doğrular nitelikte.