Deride ve mukozalarda veziküllerle karakterize lezyonlar meydana getirir. İnsandan insana geçebilir, iyileşince muafiyet bırakmaz, nüksler gösterebilir.
Herpes simplex virüsü (HSV) bir DNA virüsü olup sadece insanlarda hastalık oluşturur. 2 tipi vardır. Tip – I genellikle nongenital herpes (Herpes labialis, herpes orolabialis), Tip – II ise genellikle genital herpes enfeksiyonlarından (Herpes genitalis, herpes progenitalis) sorumludur. Her ikiside biyolojik ve morfolojik yönden ayrıcalıklar gösterir. Fetüs ve yeni doğanlar için tehlikeli, ölümcül enfeksiyonlara yol açabileceğinden Tip – II herpes simplex enfeksiyonu taşıyan gebe annelerde sezaryen endikasyonu vardır.
Ayrıca yine Tip – II herpes simplexli kadınlarda servikal karsinoma oluşma riski 5-10 kez daha fazla olduğundan yıllık jinekolojik kontrolleri aksatılmamalıdır. Klinik olarak, herpes simplex enfeksiyonları primer ve sekonder olmak üzere ikiye ayrılır:
Primer herpes simplex: ilk kez, virüs ile karşılaşıldığında meydana gelir, geniş alanlara yayılır ve daha geç iyileşir (2 hafta).
Sekonder (recurrent) herpes simlex: Sık görülen tiptir, nükslerde ortaya çıkar, daha sınırlı alanlara yayılır ve daha çabuk iyileşir (7-10 gün). Herpes simplex virüsü, vücuda derideki sinir uçlarından girer. Periferik sinirler içinde dorsal kök ganglionuna giden virüs ganglionda latent olarak kalır. Zaman zaman virüs reaktive olur. Periferik sinir lifleri ile epidermise gelir, çoğalarak nüksler yapar. Emosyonel stresler, fiziksel travma,güneşte yanma,menstrüasyon,ateşli ve sistemik hastalıklar, malignensiler reaktivasyonda tetiği çeken faktörlerdir.
Enkübasyon devresi 1-2 gündür. Bu zaman sonunda belirtilerin çıkacağı yerde gerilme, yanma, batma, kaşınma hissedilir. Kısa bir zaman sonra o bölgede ödem, kızarıklık, grup halinde toplu iğne başı büyüklüğünde yarım küre şeklinde veziküller görülür. Veziküller çok yüzeyseldir. İçi berrak sıvı ihtiva eder. Bazen veziküller birleşir büller yaparlar, kısa bir süre sonra büller püstülleşir, açık kahverengi renginde kabuklar meydana gelir. Bir grup vezikül bu halde iken yeni bir grup vezikül ortaya çıkabilir. Açılmış bir herpesin zemini çok yumuşaktır ve çok sulantılıdır. Bu özelliğinden dolayı herpes ağlar (Leloire arazı) tabiri kullanılır. Nüksler ortalama 7-10 günde iyileşirken yerlerinde geçici kırmızı bir leke kalır.
Tanı: Klinik görünümü ile çok kolaydır.
Tip- I Herpes simplex’in (herpes labialis) ayırıcı tanısı: Stevens – Johnson sendromu (eritema multiforme majör), gingivo stomatitis, difteri oral lezyonları, oral kandida, pemfigus vulgaris, behçet hastalığı, sifiliz (birinci dönemde primer şankr, ikinci dönemde plak müköz, üçüncü dönemde sifiliz gomları), oral karsinomalar (özellikle spinocell – CA), kızamık (koplik lekeleri), oral liken planus, oral tüberküloz (Tbc. cutis orificialis), kimyasal yanıklar, mekanik yaralar, SLE’de oral ve farengeal ülserler, hipovitaminozlar, crohn hastalığı (oral lezyon), anemiler, Bednar aftları (uygun olmayan diş protezlerinin yaptığı aftlar), ilaç reaksiyonları, AİDS ve diğer viral hastalıklardaki oral erüpsiyon.
Tip-II Herpes simplex’in (herpes genitalis) ayırıcı tanısı:sifiliz şankrı (sifiliz I. dönemde görülür, ağrı yok, semptom yok, serttir), sifiliz 2. dönem papül eroziva, behçet hastalığı (genital ülser), ulkus molle. Skabies şankırı; şiddetli gece kaşıntıları var, glans peniste ortalama 2-3 adet, yaklaşık mercimek büyüklüğünde papüller tarzında. Eritem fix (fix ilaç erüpsiyonu); genellikle bactrim grubu antibiyotikler, analjezikler, NSAI kullanımı sonrasında meydana gelebilir., en sık glans penis tutulur, her nükste lezyonun şiddeti ve yaygınlığı artar.
1-Öncelikle altta yatan sistemik hastalık, malignensi vb. araştırılmalıdır.
2-Lokal tedavi: kurutucu pansumanlar, alkol atuşmanları verilebilir. Zovirax uçuk kremi (asiklovir) > 6×1 (7 gün) verilir.
3-Sistemik tedavi: immünmodülatör, immünstimülan etkili levamizol verilebilir (Strax drj. 3 gün > 3×1, 12 gün > ilaç yok. Bu periyot 2-6 ay uygulanır). Sistemik antiviraller; valasiklovir verilir [Tip – I ve Tip – II Herpes simplex’de: akut ataklarda, 2×1 (5 gün), 1×1 (32 gün)]. Profilaksi tedavisinde: 1×1 (6-24 ay).
Herpes Zoster, gece yanığı. Kranial ya da spinal sinir boyunca genellikle unilateral olarak yerleşen, eritemli ve ödemli bir zemin üzerinde grup halindeki ağrılı veziküllerle karakterize viral bir tablodur.
Varicella Zoster virüsü (VZV) (HVV = Herpes virüs varicella) tarafından oluşturulan bir enfeksiyondur. Dermatrop ve Nörotrop özelliği olan, Herpes virüs ailesinden bir DNA virüsüdür. Hem su çiçeğine hem de herpes zostere yol açan bir virüstür. Virüs ilk kez bünyeye ulaştığında oluşan tablo suçiçeği olarak görülür, nükslerde ise herpes zoster tablosu gelişir.
Zona zoster, dorsal kök veya kafa siniri ganglion hücrelerinde latent olarak bulunan virüsün reaktivasyonu sonucu ortaya çıkar (endojen virüs aktivasyonu). Daha önce varisella geçirmiş olan kişide çok nadiren bir başka kaynaktan yeniden virüs bulaşması olursa hasta yine zona zoster tablosu geçirebilir (eksojen virüs aktivasyonu).
Primer enfeksiyon (varicella), kalıcı bağışıklık kazandırırken, virüs sinir ganglionlarında nöronlara zarar vermeden ancak infeksiyon yapma yeteneklerini kaybetmeden latent biçimde kalır. Yılların geçmesi ve çeşitli faktörlerin etkisiyle (malignensiler, ağır metal zehirlenmeleri, PUVA tedavisi, immünsüpresyon vb.) latent durumdaki VZV yeniden reaktive olursa gelişen sekonder (nüksi) tablo herpes zosterdir. Hastanın deri lezyonları çıkmadan önce hafif veya şiddetli kaşıntı, hassasiyet, halsizlik, yorgunluk,ateşte hafif yükselme ve ağrı tarzında şikayetleri görülür. Ağrı; Plevral veya kardiyak hastalıklar, kolesistit, abdomenal ağrılar, renal veya syatik ağrıları gibi bir çok ağrılarla karışabilir.
Bu bulguların ardından ortalama 3-5 gün sonra deride eritemli ödemli zeminde gruplar halinde veziküller ortaya çıkar. Bazen böyle öncül semptomlar olmadan direkt olarak da deri lezyonları ortaya çıkabilir. Veziküllerin içi berrak bir sıvıyla doludur. Birkaç gün içinde pürülan hale dönüşür ve kabuklanır. Ortalama 3 haftada hafif bir pigmentasyonla skatris bırakmadan tablo düzelir. Veziküller bazen hemorajik yada nekrotik olup gangrenöz tip kliniklere dönüşebilir, bu taktirde lezyonlar geçerken skatris bırakabilir. Ünilateral yerleşim göstermesi oldukça diagnositiktir. Bilateral tutulum ve rekürrens zona’da seyrek görülür, bu tip durumlarda ve özellikle yaşlı kişilerde (60 yaş ve üzeri) mutlaka malignensiler düşünülmelidir.
1-PHN (postherpetik nevralji): özellikle yaşlılarda 6-12 ay sürebilir gençlerde daha kısa sürelidir (1-2 ay). 2-Oftalmik zona: kornea ülserleri, kornea perforasyonu, sınırlı veya tam görme kayıpları meydana gelebilir. Erken veya geç komplikasyon olarak gelişebileceğinden hastalar 2 yıl süre ile takibe alınmalıdır. 3-Diş kayıpları: trigeminal sinir tutulumlarında (diş inervasyonu yapan dallarda tutulum olursa) oluşabilir. 4-Paralizi. 5-Disseminasyon; özellikle immünsüprese, malignensi hallerinde. 6-Fasiyal paralizi + işitme kaybı (iç kulak tutulumuna bağlı) birlikteliği Ramsey-Hunt sendromu olarak değerlendirilir. 7-Skatrisyel alopesi (baş bölgesi tutulumunda nadiren görülebilir).
Lezyonların tek taraflı olması, bazen çok şiddetli olabilen ağrılar, bir sensoriyal sinir trasesini (dermatom) takip eden eritemli – ödemli zeminde grube veziküller olması genellikle tanı koymakta zorluk çıkarmaz.Gerekirse biyopsi alınabilir.
Ayırıcı tanı: Herpes simplex.
1-Herpes simplex’de olduğu gibi öncellikle altta yatan primer bir hastalık (karsinoma vb.) araştırılmalıdır (özellikle yaşlı popülasyonda). 2-Lokal kurutucu pansumanlar (rivanollü mikstür, ovadril losyon). 3-Güçlü analjezik, antienflamatuarlar verilmeli, gerekirse morfin, sinir blokajı uygulanmalıdır. (Voltaren tb. Voltaren amp. Etol forte tb.Majezik drj.Contramal tb.). 4-Vitamin B kombinasyonları 5-Antiviral tedavi: olabildiği kadar erken (ilk 3 gün) başlanması uygundur, valasiklovir, asiklovir, brivudin verilebilir.
Sık görülen derinin ve müköz membranların benign epitelyal bir tümörüdür. CYBH grubuna da girer.
Etkeni DNA içeren, pox virüs grubundan molluscum contagiozum virüsüdür.
Bütün dünyada görülür, çoğunlukla çocuklarda olmak üzere her yaşta rastlanır,erkek çocuklarda daha sıktır. Lezyonlar direk temas veya otoinokülasyonla bulaşır. Atopik bünyeli kişilerde daha sıktır. İnkübasyon periyodu 2 hafta ile 2 ay arasında değişir. Hamamlardan, yüzme havuzlarından ve cinsel aktiviteyle bulaşır. Lezyonlar derinin herhangi bir yerinde tek veya çok sayıda küçük gruplar halinde, toplu iğne başı veya mercimek büyüklüğünde,kubbe şeklinde,deriden kabarık ortası çukur (umblike), inci tanesi görünümünde tümöral belirtiler halinde görülür.
Renkleri başlangıçta deri renginde veya hafif pembemsidr, lezyon olgunlaştıkça yumuşar saydam beyaz mat bir renk alır ve genellikle kaşıntılıdır. Lezyonlar parmakla sıkılırsa ortasındaki çukurluktan kazeöz kremsi bir madde çıkar. Bu madde mikroskopta incelenirse bol miktarda oval görünümde molluscum cisimcikleri denilen oluşumlar görülür. Lezyonlar daha ziyade yüz, gövde, boyun, ekstremiteler, genital ve aksiller bölgelerde yoğunlaşır. 6-9 ayda kendiliğinden iyileşme ihtimali olsa da genellikle uzun yıllar iyileşmediği gözlenir (tedavisiz kalırsa).
Klinik görünümü ile tanı kolaydır. Cinsel aktivite sorgulanmalıdır. Ayırıcı tanıda verrucalar düşünülmelidir.
Spontan iyileşme çok seyrektir o nedenle hasta tedaviye mutlaka alınmalıdır. 1-Lezyonlar chlordiethyl ile dondurularak kürete edilir veya cımbızla sıkılarak içi boşaltılır. Üzerine tentürdiyot veya diğer iyot kompleksleri sürülür (batticon antiseptik solüsyonu). 2-Elektrokoterizasyon. 3-Kriyoterapi. 4-Sistemik antibiyotik, antihistaminik verilebilir.
Siğil de denir. Verrucalar; selim, kendiliğinden de gerileyebilen deri ve mukozaların intraepidermal tümörleridir. Etkeni, bazıları onkojenik olan ve 70 civarında serolojik tipi bulunan HPV (Human papilloma virüs) dir. HPV, Papova virüs grubundan olup bir DNA virüsüdür. Her bir klinik tip, spesifik bir virüs tarafından oluşturulur. Lezyonlar direkt temas veya otoinokülasyon ile yayılırlar inkübasyon periyodu 1-12 ay, ortalama 2-3 aydır.
5 klinik tipi vardır: verruca vulgaris, verruca plantaris, verruca filiformis, verruca plana juvenilis, verruca veneralis (condyloma accuminata).
Deri renginde, toplu iğne başından bezelye büyüklüğüne kadar değişebilen büyüklükte, yarım küre şeklinde, yüzeyleri düz veya girintili çıkıntılı, (karnabahar gibi) papüller tarzında görülen kitlelerdir. Lezyonlar tek başına veya birleşerek kitleler halinde görülür. Kuru sert keratin çıkıntılar gösterir. Derinin herhangi bir yerinde görülebilirse de en sık parmak ve el sırtlarında, avuç içlerinde, dudakta, dilde, tırnak kenarlarında ve saçlı deride görülür. Bazen tırnak altına da yerleşebilir.
Tanı – ayırıcı tanı: tanı klinik görünümü ile konulur. Ayırıcı tanıda Tbc. cutis verrukoza düşünülür, 3 önemli farkı vardır; Tbc. cutis verrukoza, etrafında mor bir hale vardır, Tbc. cutis verrukoza, parmakla sıkılırsa genellikle içinden pü çıkar, Tbc. cutis verrukoza, iyileşirken skatris bırakır.
Ayak tabanında yerleşir ve genellikle basıya maruz kalan bölgelerde görülür; topukta ve ikinci metatarso-falangial eklem altında. Deri üstüne doğru büyümek mümkün olmayacağından derinin içine doğru büyür. Bu da ağrıya sebep olur.
Tanı – ayırıcıtanı: tanı klinik görünümü ile konulur. Ayırıcı tanıda callus (nasır) düşünülür. Callus’da lezyon yüzeyi homojen ve düzgündür,üzerine basınca ağrı daha yoğundur. Verrucada lezyon yüzeyi kum dökülmüş görüntüsünde siyah ve kahverengi noktalar halinde heterojen tarzdadır. Bu siyah kahverengi noktaların sebebi papillomatozise bağlı kanama odaklarıdır.
İnce iplik gibi çıkıntılar tarzında genellikle yüzde ağız burun çevresinde göz kapaklarında yerleşirler. Aynı kişide tek veya çok sayıda olabilir.
Yassı-düz yüzeyli, 2-3 mm çapında, deriden hafif kabarık lezyonlardır. Genellikle çok sayıda yüz, boyun, el sırtında bulunur. Renkleri normal deri renginde veya açık kahve renktedir. Çocuklarda veya gençlerde daha sıktır.Hafif bir kaşıntı olabilir. Kaşıma ve traş istikametinde yayılırlar (köbner: +).
Genellikle deri ile mukozaların birleşim yerlerinde salkım, karnabahar şeklinde yerleşen, yumuşak saplı papilliform çıkıntılardır. Seçteği yerler genellikle genital bölgeler, perineal bölgelerdir.Derin sulkuslar yaparlar,aralarında pürülan materyal birikerek kötü bir koku meydana getirir. Kolayca kanayan lezyonlarda kaşıntıdan başka sübjektif bulgu yoktur. Gençlerde daha çok cinsel aktivite ile geçerse de yüzme havuzu,hamam,sauna, başkasının giysilerini kullanma gibi faktörlerde bulaşmada rol oynar. Çocuklarda görülürse cinsel istismar araştırılmalıdır.
Tanı – ayırıcı tanı: klinik görünümü ile tanıyı koymak kolaydır. Ayırıcı tanıda sifiliz 2.dönem lezyonlarından condyloma lata düşünülmelidir. Sifiliz 2.dönemde görülen dev papüllerden olan Condyloma lata’da lezyonlar genellikle sapsız olup düz bir zeminle deriye otururlar, sifilizin serolojik testleri pozitiftir, lezyon yüzeyinden yapılacak preparatlarda karanlık saha mikroskopisi tekniği ile spiroketler bol miktarda izlenebilir.
1- Psikoterapi (telkin): hastaya spontan iyileşme olabileceğinin anlatılmasıdır.
2- Elektrokoterizasyon (yakma), elektrodesikasyon (kesme).
3- Kriyoterapi; ortalama 10-20 saniye likit nitrojen tatbiki.
4- Bistüri ile cerrahi müdahale; özellikle venerial verrülerde kesme, total çıkarma.
5- Kimyasal ajanlarla yakma; triklor asetik asit (TCAA), nitrik asit, sülfürik asit.
6- Podofilin; özellikle venerial verrülerde uygulanır. Sitotoksik, güçlü irritan bir ajan olan podofilin lokal olarak sürülerek uygulanır.
7- Formalin solüsyonu; %5’lik solüsyon halinde planter verrülerde uygulanır. Günde 1 kez 20 dakika ayaklar bu solüsyon içerisinde tutulur.Ortalam 5-10 seans yeterlidir.
8- Duoderm solüsyon; salisilik asit + laktik asit.Verrutol solüsyon; salisilik asit + 5-FU. Bu solüsyonlar verruca plantaris, verruca vulgaris için uygundur. Günde 1-2 kez ortalama 20-30 gün lezyon üzerine sürülür.
9- İnterferon-alfa (roferon – A flk). interferonlar; antiviral, antiproliferatif ve immün modülatör etkileri olan glikoproteinlerdir. Özellikle inatçı verruca venelarislerde uygulanır. Subkutan (s.c) olarak hazır flakonlar haftalık periyotlarla uygulanır.
10- İmiquimod (aldara krem): son aylarda özellikle verruca veneralislerde uygulanmaktadır. Antiviral ve immün modülatör etkilidir. Haftada 3 kez (pazartesi, çarşamba, cuma) gece yatarken lezyonların üzerine sürülür, ortalama 10 saat sonra sabah yıkanır. Maximum 16 hafta uygulanır. 13 yaşından küçüklerde kontrendikedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?