Kadınlar için en “sancılı” dönemlerden biri olan ağrılı adet görme pek çok kadının ortak sorunu. Karnın alt kısmında kramp hissiyle birlikte başlayan ağrılı adet görme (dismenore), bu duruma eşlik eden ya da öncesinde ortaya çıkan baş ağrısı, çarpıntı, mide bulantısı, kusma ve ishal gibi belirtilerle kendini gösterebiliyor. Ağrılı âdetin iki tiptir. Birincil olan primer tipi, ilk adetle başlıyor ve buna genellikle herhangi bir hastalık eşlik etmiyor. Sekonder denilen ikincil tip ağrılı adet ise ilerleyen zamanlarda ortaya çıkıyor ve bu kez genellikle altta yatan başka sorunlar da gündeme geliyor.
Bilimsel çalışmalara göre kanamanın süresi, miktarı ve erken menopoz ile ağrılı adet görme arasında bir ilişki vardır. Ancak sadece bu değil, aile hikâyesi de sorunun görülme olasılığını artırıyor. Öyle ki, anne ve kız kardeşte ağrılı adet kanaması olmuşsa, bu diğer kız kardeşlerde de riski artıran bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Birincil tipte ağrının karnın alt kısmında ve adetle birlikte başlar. Bu senaryoda ağrı yoğundur, arka taraf ve bacaklara da vurabilir. Ortalama 12-72 saat içinde azalır. Adet döneminin dışında ağrı olmaz. Teşhis genellikle detaylı hikaye ve muayene sonrası konur. Tedavide, standart olarak çeşitli ağrı kesici ilaçlar adetten bir gün önce kullanılmaya başlanıyor. Eğer bir ilaç etkisiz kalırsa başka bir ilaca geçmek faydalı olabilir. Bu ilaçlara aşırı duyarlılık söz konusu ise kullanırken dikkat etmek gerekiyor. Çünkü, kronik ülseri veya barsak hastalıkları, böbrek hastalıkları olanlarda kullanılmamalıdır.
Tedavi planı ağrılı adet görmenin tipine göre farklılık gösterir. Birincil tipte tedavi ağrının dindirilmesine yönelikken, ikincil tipte ise ağrıya neden olan sebeplerin tespitine ve giderilmesine yönelik bir süreç söz konusudur. Birincil tip ağrılı adet kanamasının tedavisinde, ağrı kesiciler dışında doğum kontrol hapları da yaygın olarak kullanılır. Rakamlar, hastaların yüzde 90’ının bu tedaviden fayda gördüğünü ortaya koyuyor.
Bir diğer tedavi seçeneğinin ise hormonlu spiraldir. Analjezikler kadar etkili olmasa da TENS (cilt altı elektriksel sinir uyarımı) de bir yöntemdir ama ağrı giderici ilaçlar kadar etkili değildir. Çeşitli diyet ve vitamin terapileri de gündemde. Örneğin, düşük yağlı vejetaryen diyet, adet ağrısını azaltıyor. Vitamin E ve egzersizden de hastaların faydalandığını görüyoruz.
İkincil tip yani daha sonradan ortaya çıkan ağrılı adet kanamalarında özellikle çeşitli ağrı kesiciler ya da doğum kontrol haplarının etkili değildir. Çünkü burada altta yatan başka sebepler var ve araştırıp ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu sebepler arasında; rahim ağzında darlık, rahim içi dokunun farklı lokasyonlarda bulunması, karın içi enfeksiyon, karın içinde organlarının normalden fazla kanlanması sayılabilir.
Rahim ağzı kanalı ileri derecede daraldığında adet kan akımı zorlaşıyor ve adet döneminde rahim içi basıncı artıyor. Böylece tüplerden geriye doğru kan akımı oluyor. Bu darlık doğuştan olabileceği gibi sonradan da gelişebiliyor. Tedavide bu kanal genişletiliyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?