Kalpte bulunan bir grup kök hücrenin ilk kez doğal rejeneratif kapasitesi olduğu saptandı. Çalışmada bu hücrelerin kalp yetersizliğinde tedavisinde kullanılabileceği ve kalp krizinden hasar gören kas dokusunun tamirinden sorumlu olduğu gösterildi.

British Medical Journal’da yeni yayımlanan araştırmaya göre, suda çözülen ilaçlarda yaygın olarak kullanılan yüksek dozdaki sodyum (tuz) hastaların sağlığını tehdit ederek kalp krizi, felç veya damar sorunlarından kaynaklanan ölüm riskinin 5 kat arttırıyor.

New England Journal of Medecine’de yayımlanan çalışmaya göre, düzenli tüketilen kuruyemiş başta kronik hastalıklar olmak üzere kalp krizi, diyabet ve kansere karşı koruyor. Kuruyemiş tüketmek, ölüm riskini %20 kalp krizini %29 ve kanser riskini %11 azaltıyor.

Xenical ve Alli isimleriyle satılan zayıflama ilacı orlistat’ın karaciğer ve böbreklere ağır zararlar verdiği ve kanser tedavisini olumsuz etkilediği açıklandı. Biochemical Pharmacology’de yayımlanan çalışmaya göre, ilaç düşük dozlarda bile çok zararlı.

Beyin cerrahisi için yeni bir uygulama alanı olan epilepsi cerrahisi oldukça etkili sonuçlar veren ancak henüz çok bilinmeyen bir yöntem. Prof. Dr. Ersin Erdoğan, Türkiye’de 250 bin ilaca dirençli epilepsi hastasının bu tedaviden yararlanabileceğini söyledi.

Geçtiğimiz günlerde ajanslara düşen bir haber medyamızdaki yazı işleri servislerini hareketlendirdi. Habere konu olan olay ülkemizin bir taşra üniversitesinde geçiyordu. Haberi yapan yerel muhabir şöyle bir başlık atmayı uygun bulmuştu: ‘Kanserin yüzde yüz ilacını bulduk.’

Hepatit C tedavisinde kullanıma giren yeni ilaçlar başarıyı önemli oranlarda arttırırken ortaya maliyet etkinlik ve geri ödeme kurumlarının bütçeleri gibi sorunlar çıktı. Prof. Dr. Savino Bruno ile bu zor sorunun cevabı aradık

Renal hücreli karsinom tedavisi konusunda uluslararası bir uzman olarak kabul edilen Prof. Manuela Schmidinger, renal hücreli karsinom tedavisinde sağkalım oranlarının on yılda üçe katlandığını söyledi. Prof. Schmidinger, ONCOLife’a özel bir söyleşi verdi.

Prof. Dr. Benjamin Levy ile akciğer kanseri tedavisindeki güncel gelişmelerle ilgili bir söyleşi yaptık. Kendi alanında saygın bir kariyere sahip olan Prof. Dr. Levy, sorularımızı yanıtlarken güncel verilerin klinik pratikteki yeri ile ilgili kendi kişisel deneyimlerini de özellikle aktardı.

Türkiye’nin çocuk onkolojisi alanında bilgi birikimi ve altyapı açısından dünyada çok iyi bir yere geldiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Kantar, bu gruptaki kanserlerde tedavi başarısının %80’lerin üzerine çıktığını belirtti. Prof. Dr. Kantar, ile yeni tedaviler üzerine konuştuk.

Prof. Dr. Füsun Yarış, dört yıla yaklaşan kanserle mücadele serüvenini bir akademisyen hekim olarak nasıl sürdürdüğünü anlattı. İleri evre bir kanser hastası olmasına rağmen hala mesleğinin başında olan Prof. Dr. Yarış, gerçek bir ‘Kanser Survivor’ı.

Global Public Health dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, dünyada yüksek früktozlu mısır şurubu (YFMŞ) kullanımı tip 2 diyabet artışında önemli bir risk faktörü. Çalışmaya göre, YFMŞ kullanan ülkelerde kullanmayanlara göre diyabet oranı %20 daha yüksek.

Geçtiğimiz ay BMJ’de yayınlanan yeni bir çalışmanın verileri, 50 olan postmenopozal kadınlarda hormon-replasman tedavisinin (HRT) önemli faydalar sağladığını gösterdi. Çalışmada, HRT/nin mortalite, MI veya kalp yetmezliği riskini anlamlı oranda azalttığı belirlendi.

İlk kez bir nano-ilaç insan klinik çalışmalarında başarıyla denendi. BIND-014 isimli nano-ilacın dosetaksele kıyasla daha iyi etkinlik ve farmakolojik özellik sergilediği ve birden fazla tümör modelinde tümör büyümesini 10 kat daha uzun süre baskıladığı saptandı.

Kronik böbrek hastalığı ile mücadelede öncelikli hedefin erken tanı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kenan Ateş, “Sorunun bileşenlerine odaklanmalı; bunların başında hastalığa karşı önleyici tedbirler alması ve erken tanı araçlarını etkili şekilde kullanılması geliyor” dedi.

Artan risk faktörleri nedeniyle kronik böbrek hastalığı prevelansında ciddi bir artış yaşanabileceğini söyleyen Prof. Dr. Gültekin Süleymanlar, “Erken tanı ile çözüm üretilebilecek bir sorun yetersiz farkındalık nedeniyle büyüyor; koruyucu önlemlere ağırlık verilmeli” dedi.

Genetiğin kanser öneminin artmaya devam ettiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Çetiner, “Tedaviler giderek daha fazla genetik yapıya göre belirleniyor. Tedavi seçeneklerinin ciddi şekilde değiştiğini görüyoruz. Artık hastalıklarla ilgili genel açıklamalardan sakınıyoruz” dedi.

Kanser tedavisinde kemoterapisiz dönemin başladığını söyleyen Prof. Dr. Brian Durie, “Tıp tarihine ilaç faciası olarak geçen Talidomid, 40 yıl sonra Myeloma karşı ilk biyolojik tedavi oldu. Akıllı moleküller döneminde pek çok kanser türü kronik hastalık sınıfına girecek” dedi.

‘Türkiye’de Tip 2 Diyabet Komplikasyonlarının Maliyeti’ başlıklı çalışma, diyabetin kamuya yıllık maliyetinin 13 milyar TL olduğunu gösterdi. Bu rakamın %84’ünü diyabetin etkin tedavi edilememesi nedeniyle ortaya çıkan komplikasyonlar oluşturuyor.

Kanser aşıları ilk başarıyı foliküler lenfomada sağladı. Journal of Clinical Oncology’de yayınlanan çalışma kanser tedavisinde yeni bir dönemin habercisi olarak gösteriliyor. Hastaya göre düzenlenebilen lenfoma aşısının hastalıksız sağkalım süresini 52 aya kadar uzattığı saptandı.