Sağlık Bakanı Yardımcısı Emine Alp Meşe, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada sepsisin, vücudun enfeksiyona karşı gösterdiği kontrolsüz ve abartılı yanıt sonucunda, kendi doku ve organlarına zarar vermeye başlamasıyla ortaya çıkan, bağışıklık sisteminin
çökmesine neden olabilen, erken tanı konulup tedavi edilmezse ölümcül seyredebilen bir
klinik tablo olduğu bilgisini verdi.
Sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonların önlenmesinin sağlık kurumlarında etkin enfeksiyon
kontrol önlemlerinin alınması ile mümkün olduğunu vurgulayan Meşe, “Sağlık Bakanlığında, alanında uzman akademisyenlerden oluşturduğumuz Enfeksiyon Kontrol Kurulu tarafından, Ulusal Enfeksiyon Kontrol Programımız hazırlanmıştır. Bu programda, hastanelerimizde el hijyeni uyumunu artırmaya yönelik eğitim faaliyetleri yapılacak ve enfeksiyon önlem paketleri uygulamaya konulacaktır.
Sepsis tedavisindeki her saatlik gecikme, ölüm oranlarını beş kat artıyor!
Ayrıca Sağlık Bakanlığı olarak sterilizasyon-dezenfeksiyon eğitimleri verilerek sertifikasyon programı uygulayacağız. Ulusal Enfeksiyon Kontrol Programını tüm hastanelerimizde uygulamaya başlıyoruz. Vatandaşlarımızın sağlık hizmeti ilişkili enfeksiyonlara maruz kalmaması için her türlü önlemi alacağız” dedi.
Sepsisin küresel bir sağlık sorunu olduğuna işaret eden Emine Alp Meşe, dünyada her yıl yaklaşık 30 milyon insanda sepsis geliştiğini ve yaklaşık 9 milyon insanın hayatını sepsis nedeniyle kaybettiğini kaydetti. Sağlık Bakanı Yardımcısı Meşe, “Yine dünyada her yıl 3 milyon yeni doğanda ve 1.2 milyon çocukta sepsis gelişmektedir. Her yıl 1milyon yeni doğan hayatını yine bu sebeple kaybetmektedir. Genel olarak baktığımızda, sepsis nedeniyle ortalama her 4 saniyede bir ölüm gerçekleşmektedir” dedi.
Sepsisin tüm yaş gruplarını etkileyebilen ve ciddi sonuçlara neden olabilen bir klinik tablo olduğunu ifade eden Emine Alp Meşe, özellikle 65 yaş ve üzerindekilerde, gebelerde, 1 yaş altı bebeklerde, hastanede yatan hastalarda, kanser, siroz, böbrek yetmezliği, otoimmün hastalık, HIV/AIDS gibi kronik hastalığı olan ve bağışıklığı baskılanmış kişilerde, hem sepsis gelişme, hem de sepsise bağlı ölüm riskinin daha yüksek olduğunu söyledi.
Emine Alp Meşe, günümüzde koruyucu sağlık hizmetleri ile tanı ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler sayesinde insanların yaşam süresinin uzadığına da dikkati çekerek, “Bu gelişmeler, yaşlı nüfusun artışına, diyabet, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları olan birey sayısının artmasına neden olmuştur. Ayrıca, kanser tedavisinde ve organ naklindeki gelişmeler, komplike cerrahi işlemler, sepsis gelişme riski yüksek, bağışıklığı baskılanmış kişilerin sayısının artmasına neden olmaktadır” diye konuştu.
Aşılama ve doğru tedavi sepsisten ölümleri %50 oranında azaltıyor!
Sepsisin, toplumda sık görülen enfeksiyonların seyri sırasında bile gelişebildiğini ancak günümüzde büyük oranda sağlık hizmetleri ile ilişkili enfeksiyonlara bağlı gelişmekte olduğunu bildiren Meşe şunları söyledi: “Önemli bir halk sağlığı tehdidi olarak kabul edilen sepsisin önlenmesi için dünyada ve ülkemizde yoğun çaba harcanmaktadır. Toplum kökenli sepsisin önlenmesi için el hijyeni başta olmak üzere hijyen ve sanitasyon uygulamalarına dikkat edilmesi, temiz ve güvenli gıda tüketiminin sağlanması, yenidoğanlarda anne sütü ile beslenme ve risk grubundaki kişilerin aşılanması önemlidir.”
Meşe, hastanelerde Enfeksiyon Kontrol Programının uygulanmasında hemşirelerin önemli rolleri olduğuna dikkati çekerek, hastane enfeksiyonlarının önlenmesinde en önemli enfeksiyon kontrol önleminin hasta bakımında el hijyeninin sağlanması olduğunu kaydetti.
“Hasta bakımında sadece el hijyeni kurallarına uyulması ile hastane enfeksiyonlarının en az %30’unun önlenebileceği gösterilmiştir” diye konuşan Meşe, “Nitekim, daha önce görev yaptığım Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanelerinde, uyguladığımız Enfeksiyon Kontrol Programı neticesinde, el hijyenine uyum artmış, hastane enfeksiyon oranları ise %50 oranında düşmüştür. Bu başarı sonucunda, Cenevre’de 2 yılda bir verilen Avrupa El Hijyeni Mükemmeliyet Ödülünü almaya hak kazandık. Ödül, 12 Eylülde Cenevre’de tarafımıza takdim edilecektir” bilgisini verdi.
Sepsis ile mücadelede aşı yapılması ve uygun antibiyotik kullanımı çok önemli
Antibiyotik direncinin önemine de işaret eden Sağlık Bakanı Yardımcısı Emine Alp Meşe, hem toplumda hem hastanelerde en önemli halk sağlığı tehditlerinden bir diğerinin, artan antibiyotik direnci ve bunun sonucunda bazı enfeksiyonların tedavisinde yaşanan
güçlükler olduğunu bildirdi.
“Antibiyotik direncinin önlenmesinde, hem toplumda hem hastanede akılcı antibiyotik kullanımı en önemli kuraldır” ifadesini kullanan Meşe, şunları kaydetti: “Yine alanında uzman akademisyenlerimizle birlikte hazırladığımız “Ulusal Antimikrobiyal Direnç Önleme Stratejik Eylem Planını” da uygulamaya başlayacağız. Sepsise bağlı ölümlerin azaltılması için sepsisin erken tanısı, uygun medikal tedavinin ve antimikrobiyal tedavinin erken başlanması çok önemlidir. Hazırladığımız “Sepsis Yönetim Planı” ile sepsis hastalarının erken tanısı ve müdahalesinin sağlanması ve sepsise bağlı ölümlerin azaltılması hedeflenmektedir.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?