Türkiye’de her 4 erişkinden 1’i yani yaklaşık 13 milyon kişi reflü. Reflü en çok Marmara Bölgesi’nde, en az ise Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde görülüyor. Reflünün Türklere özel nitelikler taşıyan noktaları var. Türkiye’nin reflü profili diğer ülkelerden farklı olmasına karşın tanı ve tedavi yöntemleri konusunda bir uzlaşı bulunmuyordu. Bu nedenle Türk Gastroenteroloji Derneği Türklere özel reflü tanı ve tedavi yöntemlerinin oluşturulması için 2 yıl çalıştı.
Uzlaşı raporu; Reflü Konsensus Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Necati Örmeci, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Taylan Kav ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Altay Çelebi’nin katıldığı basın toplantısı ile duyuruldu.
Reflü neden olur? Belirtileri, tedavisi ve reflüye iyi gelen besinler
Toplantıda konuşan Reflü Konsensus Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, reflü konusunda ezberleri bozan açıklamalar yaptı. Türkiye’de bilimsel kanıta dayalı bir tıp oluşturulması gerektiğini vurgulayan Bor, “Bugüne kadar hep Batı literatüründen hareketle reflüde tanı ve tedavi yöntemlerini uyguladık. Oysaki bizim reflü profilimiz Batı’dan daha farklı. Bu nedenle bizlere özgü tanı ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Örneğin, reflü hastalığında Batı ülkelerinde esas yakınma göğüs kemiği arkasında yanma iken ülkemizde ağza acı-ekşi su ve yemeklerin gelmesi şeklindedir.
Benzer şekilde reflünün kanserle ilişkili bir alt grubu olan ve Batı ülkelerinde %10 sıklıkta görülen Barrett sorunu ülkemizde yok denecek kadar azdır. Ayrıca endoskopik diğer bulgular da daha hafiftir. Farklı yapımızdan ötürü Türkiye’de reflünün kanser olma ihtimali çok az. Bu nedenle her hastaya endoskopi yapmak ve sık sık tekrarlamak yanlış. Uzun bir çalışma sonucu hazırladığımız bu rapor ile alanında etkin hekimlerle uzlaşmaya varıp reflüde Türklere özgü tanı ve tedavi standartları geliştirdik” dedi.
Reflü’de kansere neden olduğu gerekçesiyle uzun yıllardır tartışılan helikobakter pilori bakterisinin aslında bilinenin aksine reflüyle ilişkili yemek borusu kanserinden koruyabileceğini vurgulayan Bor, “gastroenteroloji uzmanları uzun yıllar helikobakter piloriyi yok edip etmeme konusunda tartıştı. Oysaki Batı’da daha az bulunan fakat bizlere özgü olan bu bakteri, bilinenin aksine reflü kaynaklı kanser hastalıklarından koruyor. Bu yüzden reflüde helikobakter piloriyi yok etmek için ilaç kullanmayı önermiyoruz. Türkiye’de reflü hastaları kanser riski ile bugüne kadar çok korkutuldu ancak reflüden korkmayın” mesajını verdi.
Reflü ile ilgili bölgesel sonuçlar oldukça ilginç. Reflü en çok Marmara bölgesinde yaşayanlarda görülüyor. Zengin mutfağı ile nam yapmış Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgelerinde ise reflü daha az görülüyor. Kuzeyle güney kıyaslandığında da kuzey bölgesi reflü açısından daha zengin. Reflünün bölgelere göre görülme sıklığı ise sırasıyla şöyle: Marmara bölgesi %27.3, Karadeniz bölgesi % 23.7, İçanadolu bölgesi % 20.4, Ege bölgesi % 19.5, Akdeniz bölgesi % 18.3, Doğu Anadolu bölgesi %17, Güneydoğu Anadolu bölgesi %17.
Genel kanının aksine reflü hastalığını belli başlı gıda maddelerinin tetiklediği veya semptomlarını artırdığına dair veriler kısıtlıdır. Örneğin toplumda ve doktorlar arasında genel görüş kahve tüketiminin reflüyü tetiklediği yönündedir. Ancak yapılmış geniş ölçekli çalışmalar kahvenin reflü gelişimi ile ilişkisi olmadığını ortaya koymaktadır. Kahvenin aksine sigara ve tuz tüketimi reflü ile ilişkili bulunmuştur.
Bununla birlikte; çikolata, yağlı gıdalar ve gazlı içeceklerin tüketimi reflü ile ilişkilendirilebilmiştir. Reflü hastalığında bölgelerdeki değişikliklerin yanı sıra bireysel yaşam stili büyük önem taşıyor. Çok geç vakitte özellikle kalori içeriği yüksek olan yağlı ve protein değeri yüksek besinlerin yenilip yatılması, karın içi basıncını artıran çok dar giysilerin giyilmesi, karın kaslarına yönelik ağır egzersizlerin yapılması gibi durumlar reflü hastalığını tetikleyen faktörlerdir.
Östrojenler, bazı tansiyon ilaçları, kemik erimesinde kullanılan ilaçlar reflüyü artırıyor. Ancak reflü için en büyük risk obezite. Obeziteyi asitli içecekler, sigara, tuz ve alkol takip ediyor. Sakız çiğnemek ise reflüye iyi geliyor. Reflüden korunmak için, çok sıcak içecekler içmeyin, asitli içeceklerden uzak durun, obezite ile mücadele edin, gece yemelerini bırakın, gece süt içmeyin. Kabızlık tedavisi için önerilen liften zengin diyetin reflü semptomlarını da gerilettiği gösterilmiştir.
Ayrıca sık sık ve küçük porsiyonlu yemek tüketimi de reflüyü önleyebilir. Sonuçta; gıda maddelerinin reflüyü tetikleyici etkisi bireysel farklılıklar göstermekte ve diyet kısıtlamalarının hastanın tecrübeleri doğrultusunda düzenlenmesi gerekmektedir.
Reflü ilaçlarının yan etkilerinin abartıldığını söyleyen Prof. Dr. Serhat Bor, “İlaç kullananlarda kemiğim kırılır, kanser olurum, zattüre olurum gibi kaygılar var. Uzlaşı grubunun kararı şu: ilaçların gösterilmiş 4 yan etkisi bulunuyor. Bu durumlarda da ilacı kesmek gerekmiyor, yan etkiyi tedavi ediyoruz. Mesela osteoporoz riski olan hastalarda osteoporozu tedavi edin diyoruz” dedi.
Reflü uzlaşı raporu hazırlanırken gebelik reflüsü üzerinde de titizlikle durduklarını belirten Reflü Konsensus Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, “gebelik reflüsü çok yaygın bir hastalık, her 2 gebeden 1’i gebelik reflüsü yaşıyor ama bebeğime zarar gelir korkusuyla ilaç kullanmaktan korkuyor. Gebelikte asla ilaç içilmemeli gibi bir durum yok. Biz bu uzlaşıda hangi dönemde hangi ilaçların kullanılabileceği konusunda da bir sonuca vardık” diye konuştu.
Sebebi açıklanamayan müzmin öksürüğün ya da sebebi açıklanamayan kronik larenjit ve farenjitin en önemli nedeni reflü kabul ediliyor. Bizim en önemli hastalarımız spikerler, imamlar, ses sanatçıları, öğretmenler diyen Prof. Dr. Serhat Bor, “insanlar reflü yüzünden sesini kaybedebiliyor. Reflü yüzünden meslek hayatı biten insanlar var. Reflüden korkmayın ancak ciddiye alın” uyarılarında bulundu.
2014 yılında 80 milyon kutu reflü ilacının yazıldığını vurgalayan Serhat Bor, reflünün tedavisi için gastroenteroloji, göğüs hastalıkları, kulak burun boğaz, genel cerrahi ve psikiyatri hep birlikte bir takım oyunu oynamak zorundadır hatırlatmasını yaptı.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?