Türkiye’de Sağlık Turizmine Kitlesel Yöneliş
Türkiye’de kamu ve özel sektör kuruluşları tarafından sağlık turizmi sektörüne büyük bir yöneliş bulunmaktadır. Bu yöneliş hem sağlık hizmeti sunan tesisler hem de sağlık turistinin gelmesine aracılık eden aracı kuruluşlar tarafında görülmektedir. Türkiye’ye gelen sağlık turisti sayısı ve sağlık turizmi gelirlerinde görülen sürekli artışlar sahaya giren oyuncu sayısının artmasına etki eden önemli değişkenlerden biri olurken bir diğer önemli değişken kamunun geliştirdiği sağlık turizmi politika ve stratejileridir. Özellikle Sağlık Bakanlığının 2017 yılında çıkardığı “Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Yönetmeliği” ile sağlık turizminde olumlu bir kırılma yaşanırken ikinci önemli ve olumlu kırılma Ticaret Bakanlığının 2020 yılında çıkardığı destek ve teşvik programı ile olmuştur.
Birinci yönetmelik sağlık turizmi alanında faaliyet gösteren veya göstermek isteyen kamu ve özel sektör sağlık kuruluşu ve aracı kuruluşlara bir düzenleme ve denetleme getirirken ikinci yönetmelik birinci yönetmelik şartlarını yerine getiren kuruluşlara büyük destekler sunmaktadır. Her iki yönetmelik de Türkiye’nin küresel sağlık turizmi pazarına güçlü girmesini hedeflemektedir (Yılmaz, 2023). Kamu kurumlarında çok sık görülmese Sağlık Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının ortak ulusal çıkarlarda bütünleşik bir politika ve araç geliştirmeleri ve koordine olmaları tüm sağlık turizmi paydaşları tarafından memnuniyetle karşılanmaktadır.
Türkiye Sağlık Turizminde Hedeflenenler ve Gerçekleşenler (2014-2018)
Kamu tarafındaki bu olumlu gelişmelerin de etkisiyle özellikle son 2 yılda çok hızla büyüyen Türkiye yetkili sağlık ve aracı kuruluş ordusunun bu denli hızlı büyümesinin olumlu sonuçlarının yanı sıra olası yan etkilerinin neler olabileceği konusuna eğilmek gerekmektedir. Sağlık Turizminde koordinatör Bakanlık olan Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli tutulan yetki belgesi tanzim ve denetim istatistikleri ilginç gelişmeleri ortaya koymaktadır. Çok hızlı veri güncellemesi yapan Bakanlık, neredeyse her hafta yeni yetki belgeli kuruluşları ilan etmektedir.
Sağlık turizmi üzerine yaptığım araştırma ve verdiğim sağlık turizmi eğitimleri kapsamında Sağlık Bakanlığından 5 Aralık 2023 tarihinde aldığım verilerin 3 hafta gibi kısa bir süre içerisinde eskidiğini gördüm. 5 Aralık 2023 tarihinde toplam 4.555 olan yetkili kuruluş sayısının takribi 3 hafta sonra 28 Aralık 2023 tarihinde 235 artışla 4.787 kuruluşa ulaştığını tespit ettim (Sağlık Bakanlığı, 2023). Bu artış ivmesiyle Ocak ayı sonunda yetkili kuruluş sayısının 5 bini çoktan aşmış olması beklenmektedir. Bu artış hızıyla muhtemelen 2024 sonuna doğru 6-7 bin yetki belgesi almış kuruluşa ulaşmış olacağız.
Aşağıdaki çizelgede 5 Aralık 2023 ve 29 Aralık 2023 tarihlerinde yer alan sağlık turizmi yapmaya yetkili kılınan kuruluş sayıları karşılaştırılmıştır:
Yetki belgesi alan kuruluş sayısının ivmelenerek artması Türkiye’nin sağlık turizmi alt yapısının güçlenmesi bağlamında oldukça önemli bir gelişme olarak görülmekle birlikte sınırsız ve plansız bir büyümenin olası riskleri konusuna dikkat etmek gerekmektedir. Türkiye sağlık turizmi sektörünün bu kadar kuruluşu kaldırıp kaldıramayacağı bilinmemektedir. Bazı görüşler Türkiye sağlık turizmi sektörünün boyut ve derinlik olarak genişlemediği takdirde bu kadar büyük bir sayıya yetmeyeceği, bir müddet sonra bu kuruluşların hayatta kalabilmek için kendi aralarında kıyasıya bir iç rekabete gireceği ve fiyatlar üzerinde oluşan baskı sonucunda kalitenin olumsuz etkileneceği yönündedir.
Sağlık Serbest Bölgeleri, Türkiye Sağlık Turizmine ne tür katkılar sağlar?
Bu konuda bir yargıya varmak için henüz erken bir zaman diliminde bulunmaktayız. 2024 ve sonrasında daha çok veri birikmiş olacaktır. 2024 ve sonrasındaki performansları ölçmek için bugüne kadar ulaşılan sağlık turizmi verilerini baz olarak almak gerekecektir.
Aşadaki çizelgede 2002-2023 yılları arasındaki 21 yıllık süreçte Türkiye’ye gelen sağlık turisti sayısı ve genel turist sayısı içerisindeki oranları yer almaktadır:
Çizelgeden anlaşılacağı üzere sağlık turisti sayımız hem sayı olarak hem de genel turist içerisindeki oranıyla yukarı yönlü artmaktadır. 2003 yılında genel turist sayısı içerisinde sağlık turisti oranı %0,9 iken 2023 yılında bu oran %2,3’e çıkmış bulunmaktadır. Olumlu bir gelişme olarak değerlendirilen bu artışın, yetki belgesi alan yeni kuruluşlarla daha da yükselmesi beklenmektedir. Şayet yetkili kuruluş sayısı arttığı halde sağlık turisti sayısında anlamlı ve orantılı bir artış görülmezse yukarıda belirtildiği üzere bir sorunla karşı karşıya bulunuyoruz demektir. Zira Türkiye sağlık turisti sayısının artışı ile yetki belgesi alan kuruluş sayısı arasında pozitif yönlü ve anlamlı bir korelasyon olması ve biri artınca diğerinin de artması beklenmektedir. Aynı durum sağlık turizmi gelirleri için de söz konusu olacaktır. Kuruluş sayısının artışıyla doğru orantılı olarak Türkiye sağlık turizmi gelirlerinin de artış göstermesi beklenmektedir.
Çizelgeden anlaşılacağı üzere 2003 yılında 203 milyon dolar civarında seyreden sağlık turizmi gelirleri 2022 yılında 2,2 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. 2023 yılının 3 çeyreğinde 1,7 milyar dolar olan gelirin 4 çeyrekle birlikte 2022 yılını aşarak 2,3 – 2,4 milyar dolara ulaşması öngörülmektedir. Burada Türkiye sağlık turizminin gelir yönüyle de artış kaydettiği görülmektedir. Yeni yetki belgesi alan kuruluşların buna katkı sağlayarak bu rakamı daha da yukarılara taşıması beklenmektedir.
Yetki belgesi alan ve kamu destek ve teşviklerinden yararlanan tüm kuruluşların 3 alanda artışa katkıda bulunması beklenmektedir. Bunlar (i) sağlık turisti sayısının artması, (ii) sağlık turizmi gelirinin artması ve (iii) sağlık turisti başına düşen kişi başı gelirin artması. Aşağıdaki çizelgede yer aldığı üzere Türkiye’ye gelen sağlık turistinin kişi başı bıraktığı gelir 2003 yılında 1.329 dolar iken 2022 yılında 1.663 dolara yükselmiş bulunmaktadır. Bu artış olumlu olarak değerlendirilmekle birlikte yeterli olarak görülmemektedir. Tayland gibi ucuz tedavi hizmeti sunan ülkelerde dahi bu rakam 3,800 dolar civarındadır.
Türkiye’de Sağlık Serbest Bölgesine ihtiyaç var mı? Gereklilik mi, fantezi mi?
Türkiye’deki sağlık turisti kişi başı gelirinin düşük olması düşük bütçeli saç, yağ aldırma, estetik vb. tıbbi hizmetler için gelen sağlık turistlerinin sayılarının diğer pahalı tedaviler için gelenlere oranla çok yüksek olmasından kaynaklı olabilir. Şayet neden bu ise 2024 ve sonrasında kanser, kardiyoloji, beyin, akciğer, karaciğer nakli vb. daha komplike ve daha çok para getirici alanlara yoğunlaşılmasına ihtiyaç duyulacaktır. Diğer yandan 2020’de covid döneminde 2.859 dolara kadar çıkan ve 2021’de 2.575 dolar seviyesinde seyreden sağlık turisti başına düşen gelirin izleyen yıllarda 1.684 dolara kadar düşmesi üzerinde durmak gerekmektedir (TÜİK, 2022).
Yukarıda ifade edildiği üzere Türkiye’de yetki belgesi alan kuruluşların sayısı arttığı halde sağlık turisti sayısı ve sağlık turizmi gelirleri bir önceki döneme göre artış beklenmektedir. Kuruluş sayısındaki artış hızına göre 2024 yılında Türkiye sağlık turisti sayısının 2 milyona, sağlık turizmi gelirlerinin de 3 milyara yaklaşması hesaplanmaktadır. Bu hedeflere ulaşıldığı takdirde sektörde kuruluş sayısının artması haklı gerekçelere dayanmış olacaktır.
Diğer yandan Türkiye’nin sahip olduğu kapasiteye bakılınca bu miktarların daha yukarılara çıkması mümkün olabilir. Bunun için sektördeki kuruluşların çalışma yapmaları ve örgütsel yapılarında ve iş yöntemlerinde iyileştirmelere ihtiyaç bulunmaktadır. Sağlık turizmi çok katmanlı, çok faktörlü ve çok disiplinli bir alanı oluşturmaktadır. Karmaşıklığı bu denli yüksek bir alanda tekdüze bir yaklaşım başarıya ulaşmaya yetmeyecektir. Bilginin sürekli eskidiği ve güncellenmesine en hızlı ihtiyaç duyulduğu bir alan olan sağlık turizmi alanı küresel büyüklüğü tam olarak bilinmese de büyüyen bir pazardır.
Türkiye’nin hacimsel büyüklüğü artan bu pazardan optimal düzeyde pay alabilmesi bilgili, profesyonel, örgüt yapısı güçlü, teknolojik ve dijital donanımı yüksek düzeyli, takım ruhuyla çalışan motiveli kuruluşlara bağlıdır. Bu bağlamda eğitim kurumlarına büyük görevler düşmektedir. Başta satış ekibi oluşturma, dijital pazarlama, CRM, bakım döngüleri, Türkiye ve dünyada sağlık turizmi pazar araştırmaları, leads yönetimi, marka mimarisi, içerik üretme olmak üzere sürekli eğitimlerle sektör desteklenmelidir.
Dr. Hasan Kuş: Sağlık turizminde kazanımlarımızı kaybediyoruz, stratejik davranmalıyız!
Sektörü destklemek için üniversiteler ve diğer eğitim kurumları çeşitli programlar geliştirmekte ve Ar-Ge çalışmaları yapmaktadır. Özellikle üniversitelerde verilen nitelikli eğitimlere İstanbul Topkapı Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ve Üsküdar Üniversitesi gibi kuruluşlar örnek gösterilebilir. Ticaret Bakanlığı tarafından sunulan destek ve teşviklerle verilecek eğitimlerle sağlık turizmi çalışanlarının bilgi, görgü ve tecrübeleri artırılabilir.
Sonuç olarak halihazırda elde edilen sağlık turizmi sonuçları Türkiye’nin sahip olduğu fevkalade sağlık altyapısı, profesyonel sağlık çalışanları, hekim yetkinliği, ülke destinasyon çevresi gibi pek çok özellikleri ile karşılaştırıldığında zayıf kalsa da Türkiye dünya sağlık turizmi pazarında iddiası olan ülkelerden biridir. Burada dikkat edilmesi gereken konu Türkiye’nin sağlık turisti sayısını artırmanın yanı sıra sağlık turisti kişi başı gelir düzeyinin en az 3 bin dolar seviyesine çıkarılmasıdır.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- T.C. Sağlık Bakanlığı. (2023). Yetkili Sağlık Tesisleri ve Aracı Kuruluşlar.2- TÜİK. (2022). Sağlık Harcamaları İstatistikleri, 2021.YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?