Sağlık Bakanlığı tarafından yeni yayımlanan ‘Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Saha Çalışması’ndan elde edilen veriler, Türkiye’de en sık görülen kronik hastalıklarla ilgli önemli bilgiler sağladı. Raporda, kalp ve damar hastalıkları, kanserler, kronik solunum yolu hastalıkları ve diyabet gibi hastalıkların günümüzde tüm toplumları etkileyen başlıca bulaşıcı olmayan hastalıklar olduğuna değinilirken, bulaşıcı olmayan hastalıklar tüm dünyada hızla arttığı belirtildi. Türkiye’de yaşlanmakta olan nüfusu ve değişmekte olan yaşam şekli nedeniyle kronik hastalıklarla mücadeleye daha fazla önem verilmesi gerektiğine işaret edilen rapor, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’nun Kronik Hastalıklar, Yaşlı Sağlığı ve Özürlüler Daire Başkanlığı tarafından yürütüldü. 81 ilde Temmuz-Eylül 2011 döneminde 20500 aile hekimine bağlı 15 yaş üzeri 18477 kişinin verileriyle hazırlandı.
Hipertansiyon sıklığı ve tedavi oranları
Araştırmaya katılan kişilerin yüzde17’sinde öyküye dayalı hipertansiyon tanısı bulundu. (erkeklerde yüzde 12, kadınlarda yüzde 20). Hipertansiyonu olduğunu söyleyenlerin yüzde15’i herhangi bir ilaç kullanmıyor. Elde edilen veriye göre araştırmada bulunan toplam hipertansiyon prevalansı yüzde 24 olup; erkeklerde yüzde 21, kadınlarda yüzde 26’dır. Bölgelere göre değerlendirildiğinde en düşük prevalans yüzde 16 ile Güneydoğu Anadolu en yüksek prevalans ise yüzde 35 ile Batı Marmara’ya aittir. Hipertansiyonu olan grupta kişilerin yüzde 30’unun kan basıncı kontroldedir; yüzde 42’si ise tedavisizdir.
Diyabet sıklığı ve tedavi oranları
Araştırmaya katılanların yüzde 28’i ailesinde en az bir kişide diyabet olduğunu bildirmiştir. Kendisinde diyabet olduğunu bildirenlerin oranı yaklaşık olarak yüzde 8 olup kadınlarda (yüzde 9) erkeklerden (yüzde 7) biraz daha fazladır. Diyabet tanısı olduğunu söyleyenlerin yaklaşık yüzde 84’ü düzenli olarak ilaç kullanmaktadır. Diyabette farkındalık oranı yüzde 74 olup erkeklerde (yüzde 69), kadınlara göre daha düşüktür. (yüzde 78).
Toplumdaki kişilerin yüzde 16’sı prediyabetiktir. 15 yaş üzeri grupta, diyabet hastalığı ve ilaç kullanma öyküsü ile açlık plazma glukozu ölçümüne dayalı olarak belirlenen diyabet tanısına göre, diyabet sıklığı yüzde 11’dir (%95 GA 10,6-11,6). Bölgeler açısından değerlendirildiğinde, diyabet prevalansı yüzde 9 ile (Ortadoğu Anadolubölgesi) yüzde 14 (Batı Marmara ve Batı Anadolu bölgeleri) arasında değişmektedir. Diyabeti kontrol altında olanların oranı yüzde 29, kontrolde olmayanların oranı yüzde 40 ve diyabeti olduğu halde tedavisiz olanların oranı yüzde 31’dir
Obezite sıklığı kadınlarda daha yüksek
Erkeklerin yüzde 15’i, kadınların yüzde 29’u obezdir (BKİ≥30 kg/m2). Erkeklerin yüzde 37’si kadınların yüzde 29’u fazla kiloludur (BKİ25.0-29.9kg/m2). Obezite her iki cinste de en sık 55-64 yaş grubunda görülmektedir (Erkek: yüzde 26, Kadın: yüzde57). Çalışmada kadınlarda geniş bel çevresi görülme sıklığı erkeklerin yaklaşık iki katıdır (Erkek: yüzde 21, Kadın: yüzde 44). Bel-kalça oranı yüksekliği ise genel olarak erkeklerde kadınlara göre daha sıktır (Erkek: yüzde 30, Kadın: yüzde 25).Kentsel bölgede yaşayan erkekler kırsalda yaşayanlara göre daha riskli BKİ, bel çevresi ve belkalça
Kalp ve Damar Hastalıkları
Çalışmadaki erkeklerin yüzde 6,4’ünde, kadınların ise yüzde 9,8’inde öykü veya Rose anketine göre tanımlanan anjina pektoris saptanmıştır. Akut miyokart infarktüsü (AMI) öyküsü erkeklerde yüzde 2,3, kadınlarda yüzde 1,1’dir. Beyana dayalı doktor tarafından tanı konmuş koroner kalp hastalığı sıklığı erkeklerde yüzde 3,8, kadınlarda yüzde 2,3’tür.
Erkeklerde Batı Anadolu Bölgesi yüzde 7,5 ile koroner kalp hastalığının en sık olduğu bölgedir. Kadınlarda Batı Karadeniz ve Orta Anadolu koroner kalp hastalığı sıklığının yüksek olduğu bölgelerdir.
Kronik Solunum Yolu Hastalıkları
SFT sonuçlarına dayalı yaşa ve cinsiyete standardize KOAH prevalansı yüzde 5,3’tür (Erkeklerde yüzde 5,6 ve kadınlarda yüzde 5,1). KOAH evreleri açısından kişilerin yüzde 1,8’i hafif, yüzde 2,2’si orta, yüzde 0,8’i ağır ve yüzde 0,6’sı çok ağır KOAH evresinde yer almaktadır. Doktor tarafından tanı konmuş yaşa ve cinsiyete standardize KOAH sıklığı yüzde 4,0’tür (erkeklerde yüzde 3,8, kadınlarda yüzde 4,1). KOAH, kırda kente göre; Batı Karadeniz, Doğu Marmara, Kuzeydoğu Anadolu, Ortadoğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Ege bölgelerinde diğer bölgelere göre daha yüksektir. Doktor tarafından tanı almış olan KOAH hastalarının yüzde 46,1’i düzenli ilaç kullanmaktadır. Doktor tarafından tanı konmuş yaşa ve cinsiyete standardize astım sıklığı yüzde 4,5’tir. Yaşa standardize astım sıklığı erkeklerde yüzde 2,8, kadınlarda yüzde 6,2’dir. Doktor tarafından tanı konmuş astım hastalarının yüzde 62,2’si düzenli ilaç kullanmaktadır.
Diğer Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Kazalar
Bulaşıcı olmayan hastalıklar prevalansları kişilerin beyanına dayalı olarak verilmiştir. Demans 65 yaş üstünde yüzde 5 sıklıkta görülmektedir. Parkinson sıklığı binde 3, 65 yaş üzeri sıklık yüzde 2’dir. Epilepsi sıklığı binde 7’dir. Alerjik hastalıklar 15 yaş üstü toplumun yüzde 11’inde görülmektedir. Gastroözefageal reflü sıklığı yüzde 15’ tir. Kanser prevalansı 65 yaş üstünde yüzde 3, tüm grupta yüzde 1’ dir. Tüm kazaların görülme sıklığı yüzde 3’dür. Kazaların yüzde 1,2’si ev kazası, 1,6’sı trafik kazası, 0,5’ i de iş kazasıdır.
Sigara kullanımı ve bırakma oranları
2011 yılında erkeklerin yüzde 43’ü, kadınların yüzde 17’si sigara içmektedir. Sigara içme prevalansı yaş gruplarına göre değişkenlik göstermektedir. En yüksek sigara kullanma
prevalansı 25-44 yaş aralığındadır. En yüksek bırakma oranları erkeklerde 55 ve üzeri, kadınlarda 45 ve üzeri yaşlardadır. Erkekler günde ortalama 17,2 adet sigara içerken, kadınlar ortalama 11,0 adet sigara içmektedir. Sigara kentsel bölgede kırsal bölgelerden daha yüksek oranda içilmektedir (yüzde 31, yüzde 25) Sigarayı bırakmış olanların oranı yüzde 9’dur, içenlerin yüzde 57’si bırakmayı denemiştir.
Ölüm nedenleri ve oranları
Kaba ölüm hızı binde 7’dir (% 95 GA 6,4-7,7). Ölenlerin yüzde 58’ i erkek, yüzde 42’si kadındır. Tüm ölümler içinde, 0 yaş ölümlerin oranı yüzde 3, 65 yaş üstü ölümlerin oranı ise yüzde 63’tür. Ölüm nedenleri arasında ilk sırada yüzde 20 ile kalp krizi yer almaktadır.
Kalp ve damar hastalıkları, ölümlerin yüzde 42’sini oluşturmaktadır. Kanserler yüzde 21 ile ölüm nedenlerinde ikinci sıradadır. Erkeklerde 15-24 yaş grubunda en büyük ölüm nedeni kazalar iken (yüzde 43), 65 ve üzeri yaş grubunda kalp ve damar hastalıkları nedeniyle ölüm yüzde 54’dür.
Türkiye Kronik Hastalıklar ve Risk Faktörleri Saha Çalışması raporuna aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?