Türkiye’nin ilk yanık tedavi merkezi olan Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi verilerine göre, her yıl 7 bin çocuk, yanık tedavisine başvuruyor ve çocukların yüzde 80’i su ısıtıcılar ve çift katlı çaydanlıklar yüzünden yanıklara maruz kalıyor. Her gün ülkemizde onlarca insan, yanığa bağlı travmalar sebebiyle Yanık Tedavi Merkezi’ne başvuruyor. Merkeze başvuranların yüzde 50’sini ise çocuklar oluşturuyor. Her gün 25-30 çocuk, kaynar su, alev yanıkları gibi çeşitli nedenlerle merkeze getiriliyor. Çocukların en az 2 veya 3’ünün merkeze yatması gerekecek orta ve ağır dereceli yanıklı olurken, yanık yoğun bakım ünitesine her hafta hayati tehlikesi olan 1-2 çocuk yanık hasta kabul ediliyor. Çocuklardaki yanık vakalarının yüzde 80’ini çift katlı çaydanlıklar oluştururken, geri kalan yüzde 20’i ise ütü, sobayla temas, ev yangınları sonucu oluşan alev yanıkları ile elektrik çarpması sonucu oluşan yanıklardır.
Kök hücre, yanık tedavisinde de kullanılıyor
Anadolu Güney Genel Sekreterliği-Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Merkezi Yanık Tedavi Merkezi’nde yapılan tedavilerde öncelikle yanığın vücutta ne kadar yer kapladığı ve yanığın derinliği tespit ediliyor. Bu doğrultuda vücudunun yüzde 10’u yanan çocuklar, yanık servisine yatırılıyor. Merkezde yanığın derecesine ve bölgesine göre tedavi yöntemleri seçiliyor. “2. derece yanıklarda açık ya da kapalı pansumanlar ve yanığı iyileştiren pomat ya da ürünler kullanıyoruz. Ama 3. derece ve deri olduğu gibi yanmışsa en fazla 48 saatte yanmış derilerin vücuttan debritman’larla uzaklaştırılmasını ve hastanın yanmamış sağlam derilerinin üst katından aldığımız greft’lerle yanığı iyileştirmeye çalışıyoruz.” diyen Yanık Tedavi Merkezi’nin Sorumlu Hekimi, Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hakan Ahmet Acar, son günlerde ise popüler olan kök hücre teknolojilerini yanık tedavisinde kullanmaya başladıklarını belirtti.
Ortadoğu bölgesinin en donanımlı yanık merkezi
16 tek kişilik yanık servis odası, 6 yataklı yanık yoğun bakım ünitesi, 2 ameliyathanesi, fizik tedavi ünitesi, sterilizasyon ünitesi, 4 polikliniği ve konferans salonuyla yanık tedavisinde “Türkiye’nin ilk yanık tedavi merkezi” denilebilecek Anadolu Güney Genel Sekreterliği-Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Tedavi Merkezi, birçok ilki de içinde barındırıyor. Daha çok dalgıçların yaşadığı “vurgun hastalığı”, soba zehirlenmesi olarak bilinen “karbon monoksit zehirlenmesi”, diabet hastalığına bağlı olarak oluşan “kronik ayak yaraları”nda temel tedavi olarak kullanılan hiperbarikoksijen tedavisi, Yanık Tedavi Merkezi’nde de yanıkların hızla iyileşmesinde yararlı bulunduğu tercih ediliyor. Yanık Tedavi Merkezi’nin en önemli özelliklerinden biri de hasta tedavi gördüğü sürece, hastane infeksiyonlarına karşı hasta yakınları ziyaretlerini özel kabinlerde yapıyor ve hasta ile bir camekanın arkasından telefon aracılığıyla görüşebiliyorlar. Tüm steril şartların sağlandığı merkez, Doğu Avrupa, Balkanlar ve Ortadoğu bölgesinin en donanımlı yanık merkezi olma özelliğini taşıyor ve bu bölgelerden hasta kabul ediyor. Toplam 22 yatak kapasiteli merkezde teknolojinin son imkânlarının uygulanması yanı sıra, yanık konusunda eğitim almış doktorlar ve hemşireler görev yapıyor.
Aileler dikkatli olmalı!
Op. Dr. Hakan Ahmet Acar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada su ısıtıcıları ve çift katlı çaydanlıkları katil olarak adlandırdıklarını belirtti. Yanık Tedavi Merkezi’ne bir yıl içinde gelen 1.000 hastadan 500’ünün 3 yaşın altında ve üzerine çaydanlık devrilerek yanan çocuklar olduğunu ifade eden Op. Dr. Hakan Ahmet Acar, “Özellikle çift katlı çaydanlıkların salona getirilmesi yada tezgah üstünde sıcak su dolu ısıtıcının fişine çekecek şekilde çocukların kontrolsüz mutfağa girmesi büyük tehlike. Ayrıca kardeş kıskançlığı nedeniyle büyük çocuklar, kardeşlerini bilmeden yakarak zarar verebiliyorlar. Evlerimizin içinde yaygın olarak kullandığımız elektrikli ısıtıcılar, sobalar ve ütülerde çocuklar için ciddi tehditler oluşturuyor. Bu yüzden anne babaların çok dikkatli olması gerekiyor. Bu tarz tehdit oluşturan cihazları, çocukların erişemeyeceği yerlerde muhafaza etmeleri ve çocuklarını kontrol etmeleri şart” açıklamalarında bulundu.
Diş macunu ve yoğurttan uzak durun!
Çocuklarda yanıklar en fazla sıcak sıvıların cilde temasıyla yaşanıyor ve cildi yakan etkenin sıcaklığı ile temas süresi, oluşan yanığın ciddiyetini belirliyor. Kaynar sudan kaynaklanan yanıklarda oluşan hasarın derinliği, dökülen suyun sıcaklığına, miktarına, çocukların üzerindeki elbiselerin cinsine kadar birçok etkene bağlıdır. Fakat sıcak olan süt, çorba, yemek kızgın yağ gibi daha az akışkan sıvılar yanığa neden olursa, 3. derece olarak tabir edilen en derin yanıklara neden olabiliyor. Çocuklarda en çok ağız çevresi, çene, boyun, omuz başı, kol ve gövde ön yüzlerinde yanıkların gözlemlendiğini söyleyen Op. Dr. Hakan Ahmet Acar, bunun nedenini ağıza doğru götürülen sıcak sıvının, çeneden aşağıya doğru gövdenin bir yanına dökülmesine bağlıyor. Op. Dr. Hakan Ahmet Acar, yanık müdahalelerinde yapılan en büyük hatanın ise yanığa maruz kalınan bölgeye diş macunu, biber salçası, balmumu, yumurta akı, buz, içeriği bilinmeyen pomatlar, süt ve yoğurt gibi maddelerin sürülmesi olduğunu belirterek “Bu tür hatalar çocuğun yaşamı için olumsuz sonuçlar doğurabilir. Ciltte yanık olduğunda, paniğe kapılmadan çocuğun üzerindeki elbiseleri, çocuğun yanmış cildine zarar vermeden hızlıca çıkartmak gerekiyor. Yanan bölge, soğuk akan çeşme suyunun altında 30 dakika yıkanmalı. Bu amaçla yapılmış ve eczanelerde satışa sunulan hidrojelli yanık örtülerinin kullanılmasını da tavsiye ediyoruz. Akabinde ise etkilenen bölgenin genişliğine göre vakit kaybetmeden, çocukların hekime yada bir sağlık kuruluşuna getirilmesi gerekiyor” dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?