Herhangi bir ülkeye seyahat ettiğinizde ve (Avrupa, Asya, Amerika, hatta Afrika da olabilir) orada hastalandığınızda o ülkenin doktoruna gidersiniz, muayene olursunuz. Ve ücretini o ülkenin standartlarına göre ne ise ödersiniz. Bu sigortanızın cinsine göre size ödenir veya o ülkenin doktor muayene ücretine göre sigortanız doktora öder. Ama doktorun aldığı para o ülkedeki vizite ücreti kadardır, çok bir fark olmaz. Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün Türkiye Kamu Sağlık Kuruluşlarında Sağlık Turizmi ve Turist Sağlığı Çerçevesinde Sunulması Planlanan Seçilmiş İşlemlerin fiyat listesinde belirtilen fiyatlardan genel uygulamalara ait bazıları şöyledir:
Konsultasyon 50 TL
Acil Poliklinik Muayenesi 100 TL
Normal Poliklinik Muayenesi 100 TL
Standart Yatak Ücreti 100 TL
Yoğun Bakım 600 TL
Nitelikli Yatak 200 TL
Refakat 50 TL
Ancak normal standart ücretlerden çok farklı olduğu görülen bu ücretler turist için uygulanmakta, hatta daha yüksek ücretlendirmeler de görülmektedir. Buna rağmen hekim bu ücretlendirmeden döner sermayeden alması gerekeni alamamaktadır. Yüksek fiyatlandırmayı fark eden turist de bu durumdan rahatsız olmaktadır.
Hatta Türkiye’de doktorun alacağı ücret turistin hangi ülkeden geldiğine bağlı olarak değişiyor. Mesela Rus bir turist 10 TL’ye muayene olabiliyorken, Alman bir turist 100-150 Euro’ya muayene olabiliyor. Tabi ki bu durum sigorta şirketleri arasında büyük bir güvensizliğe sebep oluyor. Bu nedenle birçok sigorta şirketi ile hastane ve doktorlarımız mahkemelik hale gelebiliyorlar.
Bunun yanında otellerin turizm hekimiyle anlaşmaları da ayrı sorun teşkil etmektedir. Oteller işyeri hekimliği yaptırdıkları doktora aynı zamanda turizm hekimliğini de yaptırmaktadırlar. Bunun için de işyeri hekimi olarak para vermeleri gereken hekimden turizm hekimliği yaptırmaları karşılığında bir de üstüne para almaktadırlar. Bu sefer hekimler de az ücret alacakları otellerin turizm hekimliğini yapmak istemektedirler. Bu durum hem işyerinde çalışanların sağlığını, hem oteldeki turistin sağlığını, hem de turizmle gelebilecek hastalıklar yüzünden ülkemizin sağlığını tehlikeye atmaktadır. Oluşan yanlış imaj da cabası…
Turizmin bu çok önemli ve uzun süreden beri devam eden kanamasına, ne Sağlık Bakanlığı, ne Turizm Bakanlığı, ne de Çalışma Bakanlığı bir çözüm getirememektedir. Bu konuda söz sahibi olması gereken Türk Tabipler Birliği de sessiz kalmakta, ilgilendikleri siyasi oluşumun dışında olduğu için yıllardır Antalya Tabip Odası’nın feryadına kulaklarını tıkamaktadırlar. Şimdi ki Antalya Tabip Odası, Türk Tabipler Birliği’ne siyaseten daha yakın bir oluşum… Umarım bu sefer seslerini duyururlar, bu sayede hem ülke turizminin ve turizm hekimliği yapan yaklaşık 300 hekimin sorunu çözülebilir.
Turizm hekimliği hükümetin çıkardığı yasaya göre oluşursa tamamen zincir hastanelerin egemenliğine girecek, bu alanda onlara rant sağlayacak ve olan da yine geçimini turizm hekimliğinden sağlayan hekimlere, turistlere, otelde çalışan işçilere ve ülke sağlığına olacaktır. Umarım bu konu şu andaki en önemli gelir kaynağı olan ülke turizminin sağlığı bozulmadan ilgili kurum ve kuruluşların çaba göstermesiyle çözülür.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?