Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), COVID-19 vakalarının yeniden yükselişe geçtiği bugünlerde yüz yüze eğitimin tedbirlere uyarak başlaması gerektiğini vurguladı. 6 Eylül’de başlayacak eğitim dönemi öncesinde öğrencilerin ve tüm eğitim personelinin aşılanması uyarısını yapan TÜSAD, COVID-19 için düzenli tarama yapılmasını da önerdi. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullarda 6 Eylül’de yüz yüze eğitime başlanacak olması, eğitmenleri ve veliler açısından çok önemli bir soruyu da gündeme getirdi: “Pandemi süreci devam ederken ve vaka sayıları yeniden yükselişe geçmişken, çocuklarımızı hastalıktan nasıl koruyacağız?”
Bu sorunun yanıtını yaptığı bir açıklama ile veren TÜSAD, eğitimin kapanma dönemlerinde bile kesintisiz olarak devam etmesi gerektiğini savundu. Ancak TÜSAD, içinde bulunulan dönemde öğrencilerin, aile bireylerinin ve personelin tam doz aşılanması gerektiğini de vurguladı.
Yüz yüze eğitimden geri kalan çocuklarda telafisi güç sosyal, fiziksel, psikolojik ve akademik gelişim bozuklukları olabileceğini vurgulayan TÜSAD Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tana Aslan, konuyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:
“Pandeminin 1.5 yıldır devam etmesi ve daha da uzayacağı düşünülerek, toplumların geleceği olan çocuklarımızın yüz yüze eğitime ihtiyaçları göz önünde tutularak mevcut durum değerlendirilmeli. Sağlık Bakanlığı’nın önerileri doğrultusunda aşılama giderek daha küçük yaşlara iniyor. Okul çağında önerilen tüm yaş grupları aşıdan sonra antikor cevabının bir süre alabileceği göz önüne alınarak ivedilikle aşılanmalı. Okul çocuklarının aile içinde aşılanmamış bireyler varsa onların da aşıları tamamlanmalı. Öğretmenlerin yanı sıra tüm okul çalışanları, okul servis çalışanları, yemek dağıtımında çalışan kişiler gibi okullarda çocuklarla teması olabilecek tüm bireylerin de aşıları tamamlanmalı.”
TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu ise yeni olguların çoğunluğunu oluşturan delta varyantının özellikle aşısız ve aşılaması tamamlanmamış bireylerde sıklıkla ve daha ağır enfeksiyona neden olduğunu belirterek, şu uyarıları yaptı:
“İlk ve orta öğrenim öğrencilerimiz henüz aşılama sıraları gelmediği için bu riskli gruba giriyor. Bu nedenle okulların açılmasının planlandığı tarihten önce okullarda görev yapan öğretmen ve servis şoförü, hostes, kantin, temizlik, güvenlik görevlisi gibi personelin maksimum düzeyde aşılanması sağlanmalı. Kişiler aşılansa bile hafif semptomlarla hastalığı geçirebiliyor. Bu nedenle okullarda özellikle aşılanmamış personel ve öğrencilerin, rutin haftada en az 2 kez olmak üzere PCR ya da hızlı tanı kitleri ile COVID-19 açısından taranmaları ve buna göre okullara devam etmeleri kararı olumlu.”
Aşılanma oranlarındaki artışların ve bazı bölgelerin haritada mavi renkte gösterilmesinin bu bölgelerde hastalık oranlarının çok düşük olduğu gibi yalancı bir olumlu imaj yarattığını da belirten Kömürcüoğlu, şu uyarıda bulundu: “Bireyler aşılansa bile ülkemizde günlük bin civarında yeni olgu sayıları ile halen ciddi hastalık riski artarak devam ediyor. Önerilen aşı dozlarının tamamlanması sonrasında da özellikle kapalı alanlarda maske-mesafe-hijyen kurallarına uymaya devam etmemiz gerekiyor. “
Şimdi alacağımız önlemlerin ve aşılama önümüzdeki kış aylarında hastalığın ülkemizdeki seyrini belirleyeceğini vurgulayan TÜSAD uzmanları, eğitim öğretim dönemi öncesinde alınabilecek bazı tedbirleri ise şöyle sıraladı:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?