Türkiye’nin canlıdan organ naklinde dünyanın en iyisi olduğunu belirten Doç. Dr. Yekeler, “Avrupa ve ABD’de kadavradan nakiller yüzde 80, canlıdan nakil yüzde 20. Türkiye’de ise bu oran tam tersi. Avrupa ve ABD’de canlıdan akciğer nakli ise hiç yok denecek kadar az. Dini nedenlerle kadavraya dokunmayan Japonya’da canlıdan akciğer nakli gelişmiş durumda. Türkiye’de canlıdan nakil konusunda başarısını akciğer nakliyle devam ettirecek” diye konuştu.
Canlıdan nakil, iki donörden yapılıyor. Vericinin akciğerinin 4’te 1’ine denk gelecek sağ ya da sol loblardan biri alınıyor. Kadavradan nakillerde, nakil süresinin 4-6 saat sürmesinden dolayı başarı oranı daha düşük gerçekleşirken, canlıdan nakillerde ise hem uyum, hem nakil sürecinin kısalığından dolayı başarı yüksek oluyor.
11 ay önce Akciğer nakli olan 61 yaşındaki Ali Önal, “Geçmişte sırtımda oksijen tüpüyle yaşıyordum. Kendi başıma çorabımı bile giyemiyordum. Şimdi her gün işime gidiyorum hatta gece mesailerine bile kalabiliyorum. Mümkünse Allah’ın bana bahşettiği organların tamamını ben de ihtiyaç sahibi birine bağışlamak istiyorum” dedi.
KOAH hastalığına bağlı ağır akciğer yetmezi olan ve ölümle burun buruna gelen 59 yaşındaki Zeynel Yeşilot ise akciğer naklinin 77’nci gününde futbol oynayacak kadar kendisini iyi hissettiğini söyledi. Sigara kullanımına bağlı yaşadığı KOAH hastalığı sonrasında oksijen tüpüne bağlı kaldığını söyleyen Yeşilot, akciğer nakliyle ikinci hayat bulduğunu kaydetti.
Türkiye organ naklinde dünyada ilk 5’te yer alıyor ama bağışlar yetersiz
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?