Ülkemizde bir süredir, evlerde ilaç birikmesini önlemek açısından tane ile ilaç verilmesini, yani hastanın eczanede ilacı ambalajlı olarak değil, eczacı tarafından hazırlanan kutuda almasını tartışıyoruz. Bu tartışma sağlık otoritesi tarafından da belirli dönemlerde dile getiriliyor. Dünyadaki örneklere baktığımızda İngiltere ve Hollanda dışındaki tüm Avrupa Birliği ülkelerinde ilaçlar firmanın o ilaç için tasarladığı ambalajlarda hastaya ulaştırılmaktadır. ABD’de ise ilaçlar yıllardır tane ile verilmektedir. Ancak burada hatırlanması gereken husus, hatalı ilaç kullanımından kaynaklanan en yüksek ölüm oranları, reçetesiz ilacın da yaygın olduğu ABD’dedir.
Konuya ilaç açısından bakacak olursak; bir ilacın tedavisi için ne kadar süreye ve ilaç miktarına gerek olduğu, ilacı geliştiren firma tarafından uzun araştırmalar sonucunda belirlenir. Sağlık Bakanlığına yapılan ilaç ruhsat başvurularında ise 16 bilim insanından oluşan komisyon, optimum bir tedavi için gerekli dozu ve miktarı belirleyerek onaylar. Bu süreçlerin sonrasında bir hastalığın tedavisine yetecek miktarda ilaç, ambalaj içerisinde piyasaya sunulur. Bu açıdan bakıldığında ilaçların kullanılmayıp birikmesinin ambalajdan kaynaklanmadığı, hastaların bilinçsiz ilaç kullanımından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
TEİS: Tane ile ilaç uygulamasının hayata geçmesi ciddi sorunlar doğurur!
Bu noktada akılcı ilaç kullanımının artırılması, hâlihazırda ilkokul 2 seviyesinde olan sağlık okuryazarlığının yükseltilmesi gerekmektedir. Bunlar sağlanmadan yapılacak bir yöntem değişikliği beraberinde pek çok sorunu getirecektir. Tane ile ilaç uygulamasının halk sağlığını tehdit ettiğini düşündüğümüz boyutları vardır. Örnek verecek olursak;
Aynı zamanda bu tür bir uygulama hem ilaç sanayiinde hem de eczanelerde ciddi bir altyapı değişikliği gerektirecektir. Yerli ilaç sanayiinin güçlendirilmesi için hep birlikte mücadele ederken bu tip bir altyapı kaosunu onların ve zaten ekonomik darboğaz yaşayan eczanelerin sırtına yüklemek de doğru değildir. Bunun yanı sıra, yurt dışından gelen ve bugün kutu olarak piyasanın yüzde 26’sını kaplayan ithal ilaçlara yönelik bu tür bir zorlama ilacın bulunabilirliğini azaltabilir endişesi taşımaktayız. Bu firmalar, sırf Türkiye’de böyle diye üretim bantlarını değiştirmeyecektir. Türkiye’deki yerli firmalar buna zorlanırlarsa da ciddi bir dezavantaja sahip olacaklardır. Bu konu, boylu boyunca ve tüm taraflarla birlikte masaya yatırılmalı, hastalarımız, eczacılarımız ve yerli ilaç sanayiimiz için en doğru yol ne ise orada kalınmalıdır.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?