Bebek sahibi olamayan çiftlere etkili çözümler sunan tüp bebek tedavisi ile ilgili en çok merak edilen soruları yanıtlayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Çabuk Cömert, tüp bebek tedavisi ile ilgili kapsamlı bilgiler verdi: Çocuk sahibi olmakta zorlanan çiftler için uygulanan modern bir tedavi olan tüp bebek, çocuk sahibi olamayan çiftler için, günümüzde en etkili tedavidir. Nedeni tespit edilemeyen kısırlığın yanı sıra, erkek üreme hücresi spermin kalitesinde düşüklük, ileri yaş, enfeksiyon, kadınlarda tüplerin tıkanması gibi faktörler kısırlığa neden olabiliyor. Tüp bebek tedavisi ile, laboratuvar ortamında sağlanan döllenme ortamı, normal bir hamilelik sürecinden en ufak bir fark içermeden, sağlıklı gebelik sağlar.
İçindekiler
Tüp bebek tedavisi, temel olarak çeşitli nedenlerden ötürü döllenmeyi gerçekleştiremeyen, kadın üreme hücresi ve erkek üreme hücresini bir araya getirme sürecidir. Anneden gelen yumurta ve babadan gelen sperm hücresi, kadın rahminin dışında, uygun şartlara sahip laboratuvar ortamında bir araya getirilir ve burada, döllenmenin gerçekleşmesi beklenir.
Döllenmenin ardından, anne rahmine yerleştirilen embriyo ile, annenin hamilelik süreci başlar. Tüp bebek tedavisindeki gebelik, normal gebelikle en ufak bir fark içermemektedir. Bu nedenle tedavi, tamamen sağlıklı ve risksizdir.
Gebelikle ilgili problemlerin ne zaman ortaya çıktığı bilinemeyebilir, bunun yanı sıra hamile kalmayı önleyecek ek bir rahatsızlığın oluşup oluşmadığı öngörülemeyebilir. Araştırmalara göre, 35 yaşına gelmemiş sağlıklı bir kadın, düzenli cinsel ilişkiye giriyorsa ve korunmamaya rağmen bir yıl boyunca hamile kalmadıysa, bir tedavi uygulanabilir.
Tüp bebek tedavisi öncesinde, inceleme söz konusu olur ve hamile kalamamanın nedenleri araştırılır, ardından da tüp bebek tedavisine geçilebilir. Aynı araştırmalara göre, 35 yaşının üstünde, bir sağlık sorunu olmayan kadınlar, 6 ay boyunca korunmasız cinsel ilişkiye girmelerine rağmen çocuk sahibi olamıyorsa, tüp bebek tedavisine geçilebilir. Burada geç kalmamak önemli bir faktördür, zira birçok kişide yaş ilerledikçe, tüp bebek ile çocuk sahibi olmak daha zor bir hale gelebilir.
Tüp bebek tedavisinde en çok sorulan sorular arasında, tedavinin kaç kere denenebilir olduğu ve hangi yaşa kadar uygulanabildiği. Tüp bebek tedavisi ortalama olarak, üç kere denenebilir. Dördüncü ya da beşinci denemede de, gebe kalan birçok kadın vardır ancak üçüncü denemenin ardından şans azalabilir. Tüp bebek tedavisinin uygulanabileceği yaş ise, genel olarak 45 yaştır. 40 yaştan sonra, kadınlarda hamile kalma şansı ciddi olarak azalır.
Tedavide, yapılan denemeden ziyade önemli olan embriyo kalitesi ve alınabilen embriyo sayısıdır. Başarı şansını etkileyen en kilit unsur budur. Tüp bebek tedavisinde başarı şansının en yüksek olduğu grup, 30 yaşın altındaki kadınlardır. 30 yaş altı kadınlarda gebelik şansı, tüp bebek tedavisinde yüz 60’lara kadar çıkabilir. İleri yaşlardaki kadınlarda ise, tüp bebek tedavisinde başarı şansı ciddi oranda azalır. 40 yaş üstü kadınlarda tüp bebek başarı oranı yüzde 15 ile 20 arasına düşmektedir.
Çiftlerin çocuk sahibi olamamasında erkek ya da kadındaki belli problemler tetikleyici olabilmektedir. Genel olarak, kadınlar için konuşmak gerekirse doğurganlığı etkileyen faktörler arasında anne yaşının büyümesi en önemli durumdur. Bunun dışında adet düzeni, cinsel hastalıklara sahip olunup olunmaması da önemli kriterlerdendir. Kadınlarda doğurganlığı etkileyen diğer faktörler içindeyse fazla kilo, insülin direnci, sigara ve alkol kullanımı ve stres, diğer maddeler arasında yer alır.
Tüp bebek tedavisi, istirahat alınması gereken ağrılı bir süreç değildir. Tedavinin ardından, embriyo transferi yapılması ile birlikte ertesi gün işe geri dönebilirsiniz. Dinlenme süreci, tahmin edilenin aksine gebe kalma şansını artıran bir durum değildir. Tüp bebek tedavisi gören kadınlar, yine de işlerinden 2 günlük bir izin alabilirler. Tüp bebek tedavisinin başarı göstermesi adına, embriyonun tutunması için dikkat edilmesi gerekenler kilonun kontrolü, stresten uzak durmak, sigara ve alkol gibi alışkanlıklardan uzak durmaktır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?