Hostes, garson, AVM çalışanı, güvenlik görevlisi veya tezgahtar gibi mesleklere mensup olanlar, uzun süre ayakta çalışmaları nedeniyle bazı sağlık problemleri ile karşı karşıya kalabiliyor. Bu problemlerin başında ise ayak sağlığı sorunları geliyor. Gün içinde sürekli ayakta kalarak çalışan kişilerin en fazla yaşadığı rahatsızlıklar arasında ortopedik ve dermatolojik problemler sayılıyor.
Gün içerisinde 6-8 saat kadar ayakta kalmak, bacakların alt kısımlarında, özellikle ayaklarda yorgunluk oluşmasına yol açar. Bunun nedeni de vücutta hareket azaldıkça kan dolaşımının da azalmasıdır. Yavaşlayan kan dolaşımına vücut tepkime yaptığında ise bacakta ve ayakta şişmeler meydana gelebilir.
Uzun saatler ayakta durarak çalışanlar, ayak sağlığı problemlerinden korunmak için gün içerisinde belli aralıklarla mutlaka oturmaya ve dinlenmeye özen göstermelidir. Çünkü 10 saat ve üzeri çalışanların, sürekli ayakta durmaları nedeniyle tüm vücut yükü bacaklara ve ayaklara biner. Bunun sonucunda ayak ve bacaklarda oluşan baskı ise ayak tabanında şişme başta olmak üzere, su toplaması gibi problemlerin oluşmasına neden olur.
Bu kişiler gün içerisinde yeteri kadar dinlenmediğinde, ilerleyen süreçlerde varis problemleriyle karşılaşabilir. Ayakta çalışanlar, varis probleminin önüne geçebilmek için varis çorabı kullanabilir. Varis çorapları, varisleri tedavi etmese de bacakların dinlenmesine ve yeni varis oluşumun engellenmesine katkı sağlayabilir.
Topuk dikeni nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri
Sürekli ayakta durmak, varis dışında topuk dikeni sorununa da zemin hazırlayabilir. Çünkü topuğun taban yapısı özel bir yağ dokusu ile kaplıdır. Bu doku, vücudun mevcut yükünü taşıyabilmek için bölüm bölüm olacak şekilde topuk tabanında sıralıdır. Bu yağ dokusunun uzun süre ayakta kalmaya bağlı olarak aşınması, ayağın yük taşıma özelliğini kaybetmesine ve zamanla çeşitli ağrıların oluşmasına sebep olabilir.
Nasır nedir, neden olur? Ayak nasırı belirtileri ve tedavisi
Bu gibi sorunlarla karşılaşmamak için ise kösele tabanlı ayakkabılardan uzak durulmalı, aksine yumuşak tabanlı ayakkabılar giyilmelidir. Ayrıca sabahları yataktan kalktıktan sonra ayak tabanını esnetmeye faydalı olacak egzersizler yapılabilir. Ayakta ağrıyan bölgeler varsa, her gün 1-2 dakika kadar masaj yapılabilir.
Ortalama olarak 12 saatlik bir mesaisi bulunan kişiler nasır problemi yaşayabilir. Uzun ve yorucu çalışma saatleri, rahatlık şartlarına sahip olmayan yanlış ayakkabı seçimi ve sabit duruş nasırın oluşmasına yol açar. Nasır, ayak tabanında oluşabildiği gibi parmak aralarında da görülebilir.
10 saat ve üzeri sürelerde ayakta çalışan kişilerin dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır. Bunların başında ayakkabı seçimi gelir. Bu kişiler, ayakkabı satın alırken renk ve şekil özelliklerine değil ayak sağlığına özen göstermelidir. Ayrıca mesai sonunda ayaklar şişebildiği için, giyilecek ayakkabı günlük ayakkabılardan yarım veya 1 numara büyük olmalıdır. Satın alınan ayakkabı ise yalnız tek ayakta değil iki ayakta birden denenmelidir.
Kış aylarının yaklaştığı şu günlerde bot ya da çizme alınacaksa tercih, elastik tabana sahip olan ortopedik modellerden yana kullanılmalıdır. Kış sonunda rafları alacak yazlık ayakkabılar ise yine ortopedik ve ayağın hava almasına olanak sağlayan türde olmalıdır. Ayakkabı seçimi sırasında plastik içerikli ayakkabılar ve deri babetlerden de uzak durulmalıdır. Çünkü bu türdeki ayakkabılar ayakların terlemesine ve mikropların oluşmasına yol açabilir. Çalışma şartları gereği topuklu ayakkabı giymek zorunda olanlar ise 5 cm’den yüksek olmayan ayakkabılar tercih etmelidir.
Doğru ayakkabı seçimi nasıl olmalı? Ayak sağlığı için nelere dikkat etmeli?
Gün içerisinde sürekli ayakta kalan kişilerin ayakkabı tabanına yerleştireceği silikon tabanlık, daha yumuşak bir basış elde edilmesine ve ayak tabanında oluşan ağrıların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Bu tabanlıklar ayrıca kişinin kemikli olan bölgelerinin korunmasına da yardımcı olur.
Ayak sorunlarını en aza indirebilmek için birtakım bakım yöntemlerinin uygulanması gerekir. Gün sonunda ayakların yıkanması da bu yöntemlerin başında gelir. Fakat ayakları yıkarken kullanılan suyun ne çok soğuk ne de çok sıcak olmamasına dikkat edilmelidir. Ayaklar yıkandıktan sonra ise mutlaka bir havlu yardımıyla kurulanmalıdır. Ayakları ılık ve tuzlu içinde bekletmek ödem oluşumunu hafifletebilir.
Uzun süre ayakkabı içinde kalan ayakları biraz olsun rahatlatabilmek için aynı ayakkabıyı iki gün üst üste giymemeye özen göstermek gerekir. Bu durum, ayaklarda oluşacak terleme ve kötü kokuları önlemeye yardımcı olabilir. Her bireyin ayak ve cilt yapısı farklılık gösterir. Bu nedenle bazı kişilerin ayaklarında aşırı terleme yaşanabilir.
Bu terlemeleri engelleyebilmek için işe ilk önce ayaktaki bakteri miktarını azaltmakla başlanmalıdır. Bunun için de alüminyum içeren kremler kullanılabilir. Belli periyodlarla antiseptik içeren ilaçlarla ayakları yıkamak da kötü koku oluşumunu önleyebilir. Ayrıca kapalı ayakkabıların içine giyilecek çorapların muhakkak pamuktan üretilmiş olmasına dikkat etmek gerekir. Çünkü naylon çoraplar ayakların terlemesine ve ayakta kötü koku oluşmasına zemin hazırlar.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?