Bu açıklamalar bir kez daha Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği yönetiminin sert tepkisine neden oldu. TJOD Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, tekzip yayınlayarak Prof. Dr. Karatay’ı ser şekilde uyardı. Prof. Dr. Cansun Demir’in konu ile ilgili yaptığı açıklamanın tam metnini okurlarımızın dikkatine sunuyoruz:
“Son dönemde takip ettiğimiz hamilelerden bize ulaşan geri bildirimler son derece hayati bir konu olan “gebelik şekeri” ile ilgili bu açıklamamızı zorunlu hale getirmiştir. Son günlerde çeşitli televizyonlarda açıklamalarda bulunan ve aslında kardiyoloji uzmanı olan Sn. Prof. Dr. Canan Karatay’ın gebelikte yapılan “şeker yükleme testi”nin bebeğe zarar verdiği iddialarında bulunmaktadır. Bu yayınları izleyen anne adaylarımızın bir kısmı kendilerini takip eden kadın doğum uzmanlarının “şeker yükleme testi” taleplerine şüphe ile yaklaşabilmekte hatta kimi zaman bu testi yaptırmaktan çekinmektedirler.
Şeker yükleme testi uzun yıllardan bu yana güvenle yapılan ve hem anne adayı hem de bebek için hayati önem taşıyan bir testtir. Hamile bir kadın bir dilim pasta ya da tatlı yediği takdirde bile neredeyse şeker yükleme testindeki ile aynı miktarda şeker vücuduna girmektedir. Uzmanlığı kardiyoloji olan saygıdeğer bir profesör hanımefendinin televizyonlarda bu asılsız iddialarda bulunurken “kadın doğumcuların neredeyse hepsi erkek, onlar için bu testi istemek kolay, anne olmadıkları için bebeğe verilebilecek zararı göz ardı ediyorlar, önemsemiyorlar” gibi cümleler sarf etmesi de abesle iştigaldir. Kadın doğumcuya kadın ya da erkek değil hipokrat yemini etmiş hekim gözü ile bakmalıyız, bu tür ucuz kahramanlıklar gelip geçici olsa da anne ve bebek sağlığına dolayısı ile toplum sağlığına verdiği zararlar maalesef kalıcıdır.
Başta Sn. Canan Karatay olmak üzere medyanın değerli çalışanlarını bu tür konularda sorumlu ve duyarlı davranmaya davet ediyoruz. Söz konusu anne ve /veya bebek sağlığı olduğu takdirde Türkiye’nin en büyük ve çatı derneği olan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği ( TJOD)’nin görüşlerine itibar edilmesi gerektiğini önemle hatırlatırız.”
Saygılarımızla,
PROF. DR. S. CANSUN DEMİR
TJOD YÖNETİM KURULU BAŞKANI
Prof. Dr. Cansun Demir, ayrıca konuyla ilgili birde bilimsel bir açıklama metni yayımladı:
GEBELİKTE KAN ŞEKERİ TESTİ HAYATİ ÖNEM TAŞIYOR
Gebelerde kan şekeri normale göre düşük düzeydedir.Gebelik öncesi yeterli insülin salgılayabilen pankreas hücreleri gebeliğin ilerlemesiyle yeterli insülin salgılayamaz, bu nedenle daha önce diyabet belirtisi olmadığı halde gebelik boyunca kan şekeri yükselebilir. Bu duruma ‘Gestasyonel Diyabet’ veya gebelik şekeri adını veriyoruz. Bu tablo, gebelik bitiminde genellikle düzelir.
Genellikle ailesinde çok sayıda diyabetik kişiler bulunan, 30 yaşın üzerinde, fazla kilolu hamileler, önceki gebeliklerinde diabet olan, iri fetus doğuran kişiler gestasyonel diyabet açısından risk taşırlar. Toplumda % 3-10 sıklığında görülür. Gestasyonel diabeti olan hastalarda tedaviş edilmezse çocuklarının iri olması, zor doğum, yeni doğanda hipoglisemi, sarılık ve hatta ölü doğum riski vardır.Genellikle diyetle kolayca regüle olur. Ama bazen antidiabetik ilaçlar veya insulin de gerekebilir. Hasta ilk geldiğinde bir açlık şekeri, bakılır risk yoksa 24-28 haftada tarama testi önerilir. Riskli ise tarama daha once yapılır.
1. tarama 50gram tarama açlık ve 1 saat sonra alınan değer 140mg/dl üzerinde ise 100 gr yapılır: açlık 95,
1. Saat 180 mg/dl
2. Saat 155mg/dl
3. Saat 140 mg/dl eğer 2 değer yüksekse gebelik diabeti Kabul edilir.
Birde 75 gr OGTT vardır. Açlık 92 mg/dl, 1 saat 180 mg/dl
2. saat 153 mg/dl olursa tanı konulur bir değerin yüksek olması yeterlidir.
Tanı konulursa genellikle günlük 2000-2500 kcal diyet ile kan şekeri düzene girer. Girmezse insulin veya oral antidiabetikler verilebilir. Bu hastalar doğum sonrasında tip 2 diabet için yeniden değerlendirilmelidir. Gestasyonel diyabet taramasının bilinen bir sağlık problem yoktur. Dünyada ACOG, ADA gibi kurumlar bu taramayı önermektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?