Tıbbi cihaz ve sarf malzemeleri üreticileri, ithalatçılarının işveren sendika ve derneklerinden oluşan Tıbbi Cihaz Sektör Platformu, sektörün covid-19 salgınında sorumlulukla hareket ettiğini ancak gelinen noktada zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını açıkladı. Salgın ortamında ihtiyaç duyulan ürünlerin tedarikinin vazgeçilemez bir sorumluluk olduğunu ve bu sorumlulukla hareket ettiklerini belirten sektör temsilcileri, bu süreçte çözülmesi gereken sorunları bulunduğunu açıkladılar. Yazılı bir açıklama yapan ARTED, SADER, SEİS ve TÜMDEF’ten oluşan Tıbbi Cihaz Sektör Platformu, sektörün kritik ve hayati öneminin bütün dünyada bir kez daha anlaşıldığının altını çizdi.
Sektörün bütün bileşenlerinin kamu ile salgının ilk aşamasından itibaren çok yakın çalıştığı belirtilen açıklamada, “Tıbbi Cihaz Sektör Platformu ve tüm tıbbi cihaz sektörü olarak COVID-19 ile mücadele sürecinde de tüm olanak ve desteklerimizi başta T.C. Sağlık Bakanlığı olmak üzere tüm sağlık kurum ve kuruluşlarının hizmetine sunmuş bulunmaktayız. Temsil ettiğimiz tıbbi cihaz firmaları; sağlık hizmeti sunucularına kesintisiz hizmet verebilmek adına, ürün sağlamanın yanında teknik servis hizmeti, klinik destek ve dağıtım-operasyon hizmetlerini organize edip laboratuvar, klinik ve yoğun bakım ünitelerindeki işleyişin devamlılığı için 7/24 tüm olanaklarıyla çalışmaktadır” denildi.
Zorluklar ve çözüm önerileri
Platform yazılı açıklamasında, sektörün sorumluluk bilinci içinde ürün tedarikine devam etmek istediği belirtilirken, 4 başlık altında yaşadıkları sorunlar ve taleplerine yer verildi. Açıklamada, sağlık kuruluşlarının covid-19 salgını nedeniyle bazı ürünlerin talebini tamamen durdururken, bazı ürünlerin de talebinin olağandışı yüksek oranda arttığı belirtildi. Türkiye’nin tıbbi cihazda yurt dışına bağımlı olduğu, üretilen ürünler için de hammadde ve yedek parça gibi unsurlarda ithal girdilerin söz konusu olduğu hatırlatılan açıklamada zorluklar ve çözüm önerileri şöyle sıralandı:
- AB ihracat yasağı getirdi: Salgın nedeniyle Avrupa Birliği (AB) koruyucu ekipmanlara ihracat sınırlaması getirdiği, ürün tedarikinin giderek zorlaştığı açıklamada vurgulandı.
- Salgın nedeniyle navlun fiyatları arttı, kara ve deniz taşımacılığı yapılamıyor: Tıbbi cihazların, hammaddelerin ve bileşenlerin ithalinde lojistik sorun yaşandığı belirtilen açıklamada; Gümrük kontrollerinin artışı, sürücülerin ülke geçişlerinde karantinaya alınması nedeniyle karayolu taşımacılığı başta tüm lojistik hizmetler çok zor şartlar altında yapıldığı ve geçmişe kıyasla bu taşımacılığın çok azaldığı bildirildi.
- THY kargo ücretleri arttı, uçak sayısı azaltıldı: Karayolu ve denizyolu taşımacılığı yapılamadığı için THY Kargo ile taşımacılık yapıldığı belirtilen açıklamada, buna karşılık THY’nin kargo uçağı sayısını azalttığı ve fiyatların 3-5 kat arttığı bildirildi. THY’nin kargo filosunu büyütmesi ve fiyatların kriz öncesi seviyesine çekilmesi talep edildi.
- Döviz artışı sektörü zorluyor: Döviz cinsinden ithalat yapılmasına karşılık, yurt içinde değiştirilemeyen fiyatlarla TL cinsinden satış yapıldığı, ayrıca daha önce ihalesi yapılmış ürünlerin fiyatları değiştirilemediği anlatılan açıklamada; Bu nedenle sektör artan döviz fiyatı, sabit TL satış fiyatı nedeniyle zarar ettiği kaydedildi. Yurt dışındaki tedarikçilerin vadeli satıştan vazgeçerek peşin satış yapmasının da ilave finansman yükü oluşturduğu belirtildi.
- Kamu ve üniversite hastanelerinin ürün bedellerini ödeme süresi belirsiz: Kamu ve üniversite hastanelerinin satın aldıkları tıbbi cihazların ödeme vadelerinin belirsiz olduğu kaydedilen açıklamada, bu durumun, finansman olanaklarının giderek azaldığı bir ortamda sektörü darboğaza soktuğu, finansal yükün azaltılması için destek talep edildiği kaydedildi.
- Sektör Ekonomik İstikrar Kalkanı dışında kaldı: Tıbbi cihaz sektörünün, finansman ve bazı diğer mali yüklerdeki ertelemeleri içeren Ekonomik İstikrar Kalkanı dışında kaldığı vurgulanan açıklamada, “Ekonomik İstikrar Kalkanı tedbirleri kapsamında tıbbi cihaz sektörünün yer almaması ve bütün dünyada stratejik olarak nitelendirilip destek gören sektörümüzün içinde bulunduğu zor koşulların ülkemizde göz ardı edilmesi hayal kırıklığı yaratmıştır” denildi. Sektörün ivedi desteğe ihtiyaç duyduğu, finansal sorunların arttığı belirtildi.
YORUMUNUZ VAR MI?