Saydan açıklamasını şöyle sürdürdü: “2007’de hastanelere ödenen para toplam sağlık bütçesinin yüzde 56’sı iken, 2013’de bu oran yüzde 68’e çıkmıştır. Türkiye, 33 OECD ülkesi içinde kişi başına en az ilaç harcaması yapan ülkedir. Dolayısıyla ilaç harcamalarının fazla olduğunu ileri sürmek dayanaktan yoksun bir savdır.
İlaç harcamasının tutarı, gelişmişlikle ilgilidir. Türkiye’de kişi başı kamusal ilaç harcaması 85 dolarken bu rakam, ABD’de kişi başına yılda 995, Kanada’da 752, Fransa’da 641, İrlanda’da 648, Japonya’da 652. İsviçre’de 474, İspanya’da 536 dolardır. Ülkemiz, 33 OECD ülkesi içinde kişi başına en az ilaç harcaması yapan ülke olmasına rağmen ve bu miktar yıllardır artmazken, ilaç harcamalarının fazla olduğunu ileri sürmek dayanaktan yoksundur. Sağlıkta dönüşüm programı için en büyük fedakarlığı eczane eczacıları yapmış, ama artık eczane ekonomilerimiz çok kötü durumda olduğundan ilaç ve eczacılık hizmeti; mevcut ilaç fiyatları, kar oranları ve verimlilikle sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır
Yürürlükte olan ilaç fiyatlandırma sistemine göre Avrupa’nın en ucuz beş ülkesinin ilaç fiyatları referans alınarak fiyatlar belirlenmektedir. SGK, 2010 yılında ülke nüfusunun %83 ü olan 61,506,194 kişinin 15.047.427.000 TL’lik ilaç harcaması için para ödemiş iken 2016 yılında nüfusun %85 i yani 68,212,484 kişi için 21.289.822.000 TL ödemiştir.
Yani 2010 yılında 122 Euro olan kişi başı ilaç harcaması 2016 yılında 93 Euroya kadar gerilemiştir. Bu Avro % 24 lük bir gerilemedir. SGK istatistiklerine bakıldığında ilaç fiyatlarının ne kadar baskılandığı açıkça görülmektedir. Bu fiyat baskısındandır ki şu an Avrupa menşeli ithal bir çok ilaç eczane raflarımızda yerini alamamaktadır.
SGK ‘nın geri ödemede ilaç fiyatında kuruş bazında yaptığı ince hesaplar yüzünden ilaca ulaşmakta yaşanacak daha büyük sorunlar sonucu daha pahalı tedavilere kaynak aktarmak durumunda kalınmasından ciddi endişe duymaktayız. Ülkemizin kıt ve kısıtlı olan kaynaklarının gerçek anlamda verimli kullanılması sistemin sürdürülebilirliği açısından yaşamsal öneme sahiptir. İşgücü kaybı, tedavi sürelerinin uzaması ve karmaşıklaşması gibi birçok ardıl soruna sebebiyet verebilecek uygulamalarla ülkemizin bir çok yönden zarar etmesi maalesef hiçbir şekilde tasarruf olarak adlandırılamaz. İstatistiksel olarak ilaç harcaması düşmüş olabilir ama gerçekte geciken tedavi için ve sonrasında harcanan para çok daha yüksek olmaktadır.
Sağlık harcamaları insana, topluma ve geleceğe yapılan bir “yatırım” olarak değil bir “gider” olarak görülmektedir. Bu anlayış yüzünden de özellikle son dönemde sağlıkta dönüşüm programı çerçevesinde yapılan düzenlemeler sonucu ilaç ve sağlık harcamalarındaki artış doğru analiz edilemediği için yine sağlık giderleri içinden ilaç harcamaları ön plana çıkarılarak hedef tahtasına oturtulmakta ve böylece ilaç harcamalarının azaltılması için ekonomik gerçeklerden ve bilimsellikten uzak yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi için psikolojik zemin oluşturuluyor. Oysa ilaç harcamalarında hiçbir zaman iddia edildiği gibi yüksek oranda bir artış yoktur.
En ucuz ilacın bulunamaması sorununun nasıl en pahalı tedaviye dönüştüğünü düşündüğümüzde, ilaç fiyatlandırma politikasının bir an evvel elden geçirilip AKILCI İLAÇ FİYATLANDIRMA politikasına geçilmesi gerekmektedir . Bu politikanın hedefi ilacın eczanelerde bulunabilirliğinin ön planda tutulması, bunu sağlayacak reel ekonominin gerçeklerine uygun fiyat ve kar düzenlemesinin yapılarak kimsenin ilaç bulamadığı için zarar görmemesini sağlamak olmalıdır.
Yaşanan sorunların giderilmesi için öncelikle ilaçta yerli üretimin özendirilerek arttırılması, eczacı kar oranlarında iyileştirme yapılması ve eczacı meslek hakkının verilmesi talebimizi bir kez daha yinelemek istiyoruz. Bizler 25 bin eczane eczacısı, kendi birikimimiz olan sermayelerle bu ülkenin vatandaşlarına 7 gün 24 saat hizmet vermeye çalışıyoruz. Bu hizmetin kesintisiz sağlanması ve eczanelerimizi yaşatabilmemiz için gerekli tedbirlerin bir an evvel alınması, mesleği insanımızın sağlıklı yaşamasını sağlamak olan tüm meslektaşlarımızın dileğidir.” TEİS BASIN BÜROSU/27/04/2018
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?