Ten-tene temas bebeğin gelişimi için önemli
Güney Amerika’da geliştirilen, ‘skin-to-skin care’, ‘ten tene temas’ ile bakımın, bebeğe en modern kuvözde bile verilmeyecek yoğun bir bakım sağladığını belirten Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Çoker, annenin doğum sonrasında bebeğiyle çeşitli nedenlerle ayrılmasının insan hakkı ihlali olduğunu söyledi.
Güney Amerika’da geliştirilen, ‘skin-to-skin care’, ‘ten tene temas’ ile bakımın, bebeğe en modern kuvözde bile verilmeyecek yoğun bir bakım sağladığını belirten Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Hakan Çoker, annenin doğum sonrasında bebeğiyle çeşitli nedenlerle ayrılmasının insan hakkı ihlali olduğunu söyledi.Hastanelerde alışılageldiği gibi bebeğin doğar doğmaz kordonunun kesilmesi ve başka bir odaya götürülmesi yerine; bebeğin çıplak olarak annenin çıplak göğsüne yerleştirilmesi, kuru ve sıcak tutmak için battaniye ile örtülmesi uygulaması, ‘Ten Tene Temas’ olarak adlandırılıyor. Bu süreç anne ile bebek arasındaki bağın sağlıklı şekilde oluşması açısından önemli. Dünya Sağlık Örgütü’nün, 2003 yılından beri bebeğin kilosu, gebelik haftası, doğum şekli, klinik durumu ne olursa olsun tüm yeni doğanlar için TTT bakımı önerdiğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Hakan Çoker, kadının doğum sonrasında bebeğiyle çeşitli nedenlerle ayrılmasının insan hakkı ihlali olduğunu söyledi.
Annelere; “Ten tene temas insan hakkıdır, hakkınıza sahip çıkın, doktorunuzdan talep edin” diye seslenen Dr. Çoker, uygulamanın doğumdan hemen sonra başlaması ve bebeğin ilk emzirilmesi bitene kadar anne göğsünde devam etmesi gerektiğini aktardı.
Bebeği annenin elbisesinin veya bir havlunun üstüne koymak, giyinik ya da bir beze sarılmış haldeki bebeği anneye vermek ya da sadece yanak yanağa birkaç saniyeliğine anneyle bebeği buluşturmak, ten tene temas olarak değerlendirilmiyor.
Dr. Çoker’in dikkat çektiği ve Dr. Keith Moore ile ekibi tarafından 2012 yılında yayınlanan çalışmada, TTT yapılan bebeklerde 3. ve 6. ayda sadece anne sütü ile beslenme oranının 2 kat fazla olduğu gösteriliyor. Çalışmada, TTT yöntemi uygulanan annenin, üçüncü günde meme ağrısının daha az olduğu ve daha az endişe yaşadığı, bebeğin, ilk emzirmede daha etkili emdiği, 12 kat daha az ağladığı, kalp atışı, solunum, vücut ısısının daha sabit ve kan şekerinde anlamlı bir yükseklik olduğu şeklindeki sonuçlar yer alıyor.
“ANNELER HAKLARINA SAHİP ÇIKSIN”
“Keşkesiz Doğum” eğitmeni de olan Dr. Hakan Çoker, en kısa zamanda doğumhanelerin ve ameliyathanelerin TTT’yi rutin bir uygulama haline getirmelerinin yeni nesillerin sağlığı için şart olduğu görüşünde. Çoker anne ve baba adaylarına; “Doktorunuzdan veya ebenizden doğumdan hemen sonra, tıbbi acil bir sorun yoksa bebeğinizin doğrudan kucağınıza verilmesini ve ilk kontrollerinin de orada yapılmasını talep edin. Bakım adı altında başka bir odaya götürülmesi yerine mümkün olan en uzun süre kendi göğsünüzde kalmasını ve ilk emzirmenin de orada gerçekleşmesini isteyin” tavsiyesinde bulundu.
Bu yapıldığında bebeğin kendiliğinden memeyi bulduğunu ve emmeye başladığını söyleyen Çoker, “Ten tene temas bir insan hakkı meselesidir. Kendi hakkınıza ve bebeğinizin haklarına sahip çıkın” şeklinde konuştu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?