Çalıntı veya ihmalkarlıklar sonucu, doktor tarafından yazılmamış e-reçetelere göre ilaç veren eczanelerin mağdur duruma düştüğünü belirten Saydan, bu türden bir sonuç ortaya çıktığında eczanenin sorumlu tutularak bedelin ödenmediğini kaydetti. Eczacıların buradaki tek rolünün, sistem olarak tanımlanmış reçeteleriyle gelen kişilere ilaçlarını vermek olduğunu hatırlatan Saydan, “Halbuki bizlerin tek görevi; eczanelerimize gece gündüz reçeteleri ile gelen vatandaşlarımızın ilaçlarını vermektir. Bizler kriminal polisleri değiliz. Ayrıca insanların kimlik kontrollerini yapma , ibraz edilen bilgi ve belgenin sahteliğini ayırd etme yeteneğine ve bilgisine sahip değiliz” diye konuştu.
TEİS Başkanı Nurten Saydan: Sağlıkta dönüşüm, en fazla eczaneleri dönüştürdü
Eczanelerin e-reçete işlemlerini, adına e-reçete numarası bulunan kişinin kimlik numarasını (T.C. Kimlik No) sisteme girme, ilacı teslim etme, teslim alan kişinin kimlik numarasını girme şeklinde işlediğini hatırlatan Saydan, “Bizler sadece eczacıyız. Eczanemize gelen her reçete için, reçeteyi yazan doktora ulaşıp, “bu reçeteyi siz mi yazdınız” diye sorma imkanımız olmadığı gibi böyle bir sorumluluğumuz da yok” dedi.
Sosyal Güvenlik Kurulumu ile anlaşmalı tüm sağlık kuruluşlarının elektronik imza sistemine bir an önce geçmesi gerektiğini belirten Saydan, mevcut durumda ise aile hekimlerinin sadece üçte birinin elektronik imzaya geçtiğini, devlet hastanelerinde, özel sağlık kuruluşlarında ise elektronik imzaya hiç geçilmediğini ve mağduriyetin artma eğilimi gösterdiğini vurguladı.
Saydan, elektronik imzaya geçişle, sorumluluğun ilgili hekime geçeceğini ve hassasiyetin artmasıyla sorunların azalacağını anlattı. “Suçlu olmadığımız bir konuda suçlanmamız ve zarar görmemiz kabul edilemez bir durumdur” diyen Saydan, e-reçete yazılan bütün kurumlarda elektronik imzaya geçilmesinin acil olduğunu belirtti.
Saydan: Bazı ilaç firmaları zorunlu olan kamu kurum indirimini uygulamıyor
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?