TEB: Reçetesiz ilaç satışı sağlık riski yaratır, harcamayı ve fiyatları yükseltir!

Yazan Hatice Pala Kaya
Kategori: Eczacılık, Sağlık Gündemi, Üye Yazıları Print

TİTCK 241 ilacın reçetesiz satılması taslağını geri çekti! Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, 21 Aralık günü yayımladığı ve tarafların görüşüne açtığı 62 etken maddeli 241 ilacın reçetesiz satılmasına yönelik taslağını geri çekti. Reçetesiz ilaç listesinin genişlemesine yönelik TİTCK taslağına ilişkin 5 Ocak günü peş peşe gelişmeler yaşandı. TİTCK 21 Aralık günü yayımladığı taslağı, taraflara göndererek 5 Ocak gününe kadar görüşlerini bildirmelerini istedi. Türk Eczacıları Birliği (TEB) Merkez Heyeti ve eczacı odalarının katılımıyla 5 Ocak günü bir toplantı yaptı. Ardından gerçekleştirilen basın açıklamasıyla da TEB’in düzenlemeye karşı olduğu duyuruldu. TEB Başkanı Erdoğan Çolak basın açıklamasında, taslağa ilişkin eleştirilerini sıraladı ve ayrıca hazırlık aşamasında TEB ve diğer sağlık bileşenlerinin görüşünün alınmaması, görüş verme süresinin çok kısa tutulmasını eleştirdi. Bunun üzerine aynı gün öğleden sonra TİTCK görüş verme süresini 9 Şubat’a kadar uzattığını açıkladı. Akşam saatlerinde ise yeni bir açıklama yaparak taslağı geri çektiğini duyurdu.

TİTCK açıklamasında, “Kurumumuz internet sayfasında 21 Aralık 2017 tarihinde bir duyuru yayımlanmış ve reçetesiz de satılabilecek ürünlere ilişkin Kurumumuz Bilimsel Komisyonlarınca etkin madde bazında yapılan değerlendirmeler kamuoyuyla paylaşılmıştır. Sonrasında tarafımıza ulaşan görüş, tespit ve değerlendirmeler ışığında bu tartışmaların daha geniş platformlarda yapılmasına ve bilimsel zeminlerde sürdürülmesine ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır. Buna istinaden ilgili liste, üzerinde tüm taraflarca bir mutabakat sağlanana kadar görüşten kaldırılmıştır” denildi.

TEB’in “reçetesiz ilaç” eleştirileri

Türk Eczacıları Birliği, “reçetesiz ilaç satışı” sistemine karşı olduklarını, ilacın mutlaka hekim-eczacı kontrolünde bir sistemle hastaya ulaştırılması gerektiğini, kontrolsüz ilaç satışının sağlık riski oluşturacağını, kamu ve bireylerin sağlık harcamalarını artıracağını ve ilaç fiyatlarını yükselteceğini açıkladı. TEB Merkez Heyeti ve eczacı odalarının katılımıyla yapılan toplantıda, TİTCK düzenlemesi yanında genel olarak “reçetesiz ilaç satışı” sistemine karşı olunduğu vurgulandı.

Toplantı sonrası basına bir açıklama yapan TEB Başkanı Erdoğan Çolak, geniş kapsamlı bir reçetesiz ilaç satışı yapılmaması, az sayıda ilacın reçetesiz hastaya ulaştırılmasında dahi eczacı kontrolünün bulunduğu bir sistem tasarlanması gerektiğini vurguladı.

“İlaç tüketimini artırır, kamu ilaç harcamalarını yükseltir”

Reçetesiz satılabilen ilaç sayısının artırılmasının ilaç şirketlerine ilave gelir anlamı taşıdığını, bilimsel kaygıdan çok ekonomik yönü bulunduğunu vurgulayan Erdoğan Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlık otoritesi, her ne kadar ilaçlar kesinlikle eczane dışına çıkmayacak ve reklamları yapılmayacak dese de dünyadaki gelişmeler bunun aksini göstermektedir. Önce reçeteli/reçetesiz ilaç ayrımı yapılmakta, sonra sırasıyla reçetesiz ilaçların kapsamı genişletilmekte, sosyal güvenlik kurumlarının geri ödeme sisteminin dışına alınmakta, buna bağlı olarak ilaç fiyatlarında büyük oranda artışlar yaşanmakta, ardından reçetesiz ilaçlarda reklam serbestisi getirilmekte.

Sağlıkta yeni tehlike: 250 ilacın reçetesiz satılması için liste hazırladı

Reçetesiz ilaç satışı uygulamasının başlaması durumunda ilaç listelerinin nasıl düzenleneceği, fiyatlandırmasının nasıl yapılacağı, reçetesiz ilaç listelerinin genişletilmesi veya daraltılması noktasında yöntemin ne olacağı, yetkili kurulların hangileri olduğu ve karar alma şekillerinin nasıl olacağı, tek bir etken maddenin olduğu ilaçların satışına mı izin verileceği yoksa etken madde kombinasyonlarının da listeye dahil edilip edilmeyeceği, reçetesiz ürünlerin takibinin İlaç Takip Sistemi (İTS) üzerinden mi yapılacağı, kutu bazında satışa bir sınırlama getirilip getirilmeyeceği, reçetesiz satılacak dozların nasıl hesaplanacağı gibi çok önemli parametreler büyük bir belirsizlik içerisinde bırakılmıştır. İlerleyen zamanlarda listenin genişletilmesi durumunun önüne nasıl geçileceği, ilaçların eczane dışında satışına izin verilmeyeceğinin nasıl güvence altına alınacağı aynı ölçüde belirsizliklerle doludur.”

Toplum sağlığı ana amaç olmalı, reçetesiz ilaç zehirlenmeleri artırır

Reçetesiz ilaç satışının temel olarak “toplum sağlığı” göz önünde bulundurularak ele alınması gereken bir konu olduğunu belirten Erdoğan Çolak, “Bir düzenleme hayata geçirilirken temel amaç; toplum sağlığının, hasta güvenliğinin, ilaca erişim hakkının ve nitelikli ilaç hizmeti sunumunun korunması ve geliştirilmesi olmak zorundadır.

Sağlık okuryazarlığı düşük ve ekonomik kaynakları kısıtlı olan toplumumuz reçetesiz ilaç kategorisinin genişletilmesine hiçbir şekilde hazır değildir. Türkiye’deki ilaç suiistimali ve sağlık okuryazarlığındaki düşüklük dikkate alındığında, reçeteli ve reçetesiz ilaçların aynı anda kullanılması, ilaç kullanımına bağlı zehirlenme ve istenmeyen etkilerin artacağı, hatta ölüm gibi riskleri beraberinde getireceği açıktır” görüşünü savundu.

Reçetesiz ilaç sayısı artacak, eczacının rolü yeniden tanımlanacak

Erdoğan Çolak, TİTCK taslağındaki etken maddelerin 300’e kadar etken maddeyle etkileşime girebildiğini, bu ilaçların bilinçsizce kullanımının ölüme kadar varan riskleri taşıdığını hatırlattı. Basit ilaçların bile ciddi sonuçlara yol açabildiğini vurgulayan Çolak, buna örnek olarak, asprinin soğuk algınlığı, kırıklık, ateşi olan çocuğa ateş düşürücü olarak verilmesi halinde eğer hastalık viral kökenliyse, beyinde ciddi hasara neden olabildiğini, Reye Sendromu denilen ölümcül olguya yol açabildiğini gösterdi.

Çolak, famotidin ve ranitidin etken maddesi içeren mide ilaçlarının uzun süre kullanımı mide-bağırsak sisteminde kanser benzeri bazı ciddi hastalıkların belirtilerini maskeleyebilmesi, parasetamolün farklı isimli ürünlerin içeriğinde yer alması nedeniyle eş zamanlı bu ilaçların alınmasıyla doz aşımı ve buna bağlı karaciğer hasarına yol açabilmesini de örnek olarak verdi.

Bir yanda akılcı ilaç kampanyası yapılırken…

Türkiye’de halkın sağlık okur-yazarlığının düşük düzeylerde kaldığını belirten Erdoğan Çolak, kamunun bir yandan “akılcı ilaç kullanımı” için çaba harcarken, ilaç tüketimini denetimsiz artıracak bir yaklaşımla reçetesiz satılan ilaç listesini genişletmesinin de çelişki olduğunu anlattı. Çolak, “Reçetesiz ilaç kapsamının genişletilmesi ilacın denetimsiz, gelişigüzel, endikasyon dışı ve uygunsuz kullanımını artıracağından akılcı ilaç kullanımı ilkelerine de aykırı bir durum oluşturmaktadır.

Sağlık otoritesinin bir taraftan akılcı ilaç kullanımına dair eylem planı oluştururken ve sağlık okuryazarlığının geliştirilmesi için çalışmalar yürütürken, öte taraftan tamamen aykırı yönde reçetesiz ilaçların sayısını artırmak için adım atmış olması büyük bir çelişkidir. İlacı diğer ürünlerden ayıran en önemli özelliklerden biri, kullanımında kararın ve seçimin tüketicinin kendisine bağlı olmamasıdır” diye konuştu.

ABD ilaç otoritesi FDA’nın bilinçsiz ilaç kullanımının yarattığı sağlık sorunlarına yönelik sürekli uyarıları içeren raporlar yayımladığını, İngiltere’nin reçetesiz ilaç satışını geri çekmeye yönelik tartışmalar yürüttüğünü belirten Çolak, Türkiye’nin bu sorun ve tartışmaların uzağında olduğunu, bu nedenle avantajlı konumda bulunduğunu kaydetti.

Sağlık ve tedavi maliyetler artar

Kamu sağlık sigortası ödeme kurumlarının, reçetesiz satılan ilaçları ödeme listesinden çıkarma eğiliminde olduğunu, ilk aşamada bunun mali yükleri azaltmada bir etken gibi görüldüğünü dile getiren Erdoğan Çolak, orta uzun vadede ise bilinçsiz ilaç kullanımından kaynaklı sağlık sorunlarının yine kamu sağlık sigortasına yük getirdiğini belirtti.

Saydan: E-reçete yazma oranı artmalı, bazı illerinde hala altyapı sorunu var

Bireyler açısından da, reçetesiz satılan ve ödeme listesinden çıkarılan ilaçların fiyatlarının çok hızlı arttığını kaydeden Çolak, böylece bireysel sağlık harcamalarının arttığını vurguladı. Çolak, şunları anlattı:m“Yurttaşlarımızın ekonomik durumu ve cepten ilaç ödemelerinin halihazırda yüzde 15’leri bulduğu düşünülürse, reçetesiz ilaçların tamamının geri ödemeden çıkartılması toplumun ilaca erişimini engelleyecek bir uygulama olacağının altını özellikle çizmek isteriz. Reçetesiz ilaçların doktor ziyaretlerindeki azalma ve fiyatlarındaki olası düşüşlerle sağlık maliyetlerinin azaltılacağına ilişkin değerlendirmeler ise kısa vadede doğru gözükse bile, orta ve uzun vadede tam tersi sonuçlar doğurmaktadır.

Ödeme listesinden çıkan ilaçların fiyatı hızla yükselmektedir. Bağırsak düzenleyici bir ilaç geri ödeme listesindeyken 7 TL iken geri ödeme listesinden çıkarılmasıyla 26 TL’ye çıkmış; local anestezik bir krem/merhem 20 TL iken ödeme listesinden çıkarılmasıyla 115 TL’ye yükselmiş, pişik önleyici krem/merhem geri ödemede iken 3,5 TL iken geri ödemeden çıkarıldığında 16 TL olmuş, vitamin takviyesi olarak bir ürün geri ödeme kapsamındayken 6 TL, geri ödemeden çıkarıldıktan sonra şimdi ise 39 TL. Görüldüğü gibi reçetesiz ilaç statüsüne sokulan ve SGK geri ödemesi kapsamından çıkarılan ilaçların halkın sağlık harcamalarına yansımasının arttığı açıkça görülmektedir.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

1 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Ersin Yıldırım
6 yıl önce

Tüccarlar iş başında

Araç çubuğuna atla