TEB Başkanı Arman Üney: İlaç fiyatlandırılmasında yılda 3 veya 4 kez kur belirlenmeli

Yazan Hatice Pala Kaya

15 Mayıs 2022 | 23 Mayıs 2022 | Kategori: Eczacılık, Sağlık Gündemi, Sektör Print

Paylaş

Tweetle

Paylaş

0 Paylaşım

Kurdaki olağanüstü artış nedeniyle her yıl yaşanan ilaca erişim sorununun bu yıl daha da derinleştiğini söyleyen Türk Eczacıları Birliği (TEB) Başkanı Arman Üney, sorunun çözümü için ilaç fiyatlandırılmasında kullanılan döviz kurunun yılda 3 – 4 kez revize edilmesi gerektiğini belirtti. 14 Mayıs Eczacılık Günü nedeniyle düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Arman Üney, Genel Sağlık Sigortası kapsamındaki ilaçların bedellerinin hesaplanmasında kullanılan Euro kur karşılığının güncellenmesi sorununun sürdüğünü vurgulayarak, “Hastalarımızın ilaca erişiminde yaşadığı sıkıntıların giderilmesi için artık yılda sadece bir kez kur güncellemesi yapılması gerçekçi değildir. Bunun yerine yılda en az 3 veya 4 kez kur güncellemesi yapılması gerekmektedir” dedi.

Her yıl kur ayarlama döneminde bazı ilaçlara erişimde yaşanan sıkıntının, bu yıl kurdaki aşırı değişim nedeniyle daha ağır olduğunu ve erişim sorunları yaşandığına işaret eden Üney, “Bu sene olan iş, çok daha farklı oldu. Yani bu sene, ‘biz bunu alalım da, bekletelim fiyat olunca çıkarırız’ şeklinde eczane dışındaki alanların bir girişiminden ziyade, gerçekten dövizdeki bu anormal duruma bağlı ortaya çıktı. O yüzden bu sene çok daha fazla ses çıktı, çok daha fazla sorun yaşandı” diye konuştu.

Türk Eczacıları Birliği: Bazı firmalar kamu iskontosunu uygulamıyor, fatura halka çıkacak!

Bir eczacı için en zor şey hastaya o ilacı bulamadığını anlatmasıdır

İlaca erişim sorununa yönelik olarak taraflarla her dönem konuştuklarını belirten Arman Üney, “Sağlık Bakanlığı’nın ilaç takip sistemi var. Bir ilacın sahada ne kadar olup olmadığını görebiliyor. Ama şöyle düşünün; 700 tane veya 10 tane ilaç yok, eğer bir hastaya ilaç lazımsa ve o ilaç yoksa, bulunamıyorsa o hasta için dünyada hiçbir ilaç yok demektir. Bir eczacı için en zor şey hastanın ihtiyacı olan ilacı temin edememesi, ona ilacı bulamadığını anlatmasıdır. Bu sıkıntıyı ülkemizin bir an önce aşması lazım” dedi.

Arman Üney, eczane ekonomilerindeki sorunların da derinleştiğini belirterek çok sayıda eczanenin kar etmeden çalıştığını ve yoğun kredi kullandığını kaydetti. Bazı ilaç firmalarının kamu kurumlarına verdiği ilave indirimleri (kamu iskontosu) uygulamadan kaldırdığını, sorunun taraflarının ilaç firmaları ile SGK olmasına karşılık, halkın yüksek katkı payı ödemesine neden olan bu sorun nedeniyle eczacılarla hastaların karşı karşıya geldiğini ifade eden Üney, “Söz konusu firmaların keyfi olarak yaptıkları bu uygulamanın faturası, aradaki fiyat farkını ödemek zorunda kalan hastalarımıza çıkmaktadır.

Bu durum özellikle kronik hastalığı bulunan vatandaşlarımızın cebinden yüksek tutarlarda fiyat farkı çıkmasına yol açmaktadır. Diğer yandan vatandaşlarımız, fark çıkarmayan ilaç talep etse dahi SGK’nın ödeme politikası bazı ilaçlarda, hastaların her koşulda fiyat farkı ödemesine sebep olmaktadır. Kuşkusuz bu durum hastalarımız için çok ağır bir yük demektir. Hastalarımızın mağduriyeti acilen giderilmelidir” dedi.

İlaç fiyat kararnamesi acilen güncellenmelidir

İlaç fiyat kararnamesinde genel bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirten TEB Başkanı Üney, şunları kaydetti: “Günün ekonomik şartlarında farklı sektörlere yönelik teşvik ve iyileştirmeler olurken, eczacılar tam 13 yıldır revize edilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin güncellenmesini beklemektedir. Eczacıların bu talebi, haklı bir talep olmanın ötesinde artık ekonomik anlamda da bir zorunluluktur. Bir kez daha vurguluyoruz ki 2009 yılından bu yana güncellenmeyen, mevcut koşullara hiçbir şekilde uyum sağlamayan ilaç fiyat kararnamesi acilen güncellenmelidir. Çünkü eczanelerimizin artık mevcut ekonomik koşullarda ayakta kalma gücü tükenmiş, eczane ekonomileri sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Eczacıların bu çığlığına acilen yanıt verilmesi gerekmektedir.”

TEİS: İlaç fiyat politikası, bazı ilaçlara erişimi zorlaştırıyor, eczaneler zor durumda

Denetimsiz satılan ilaç ve takviye gıdalar önemli bir sağlık sorunu

Arman Üney, internet üzerindeki portallardan ve denetimsiz kanallardan ilaç ve takviye edici gıdaların satışının da sağlık riski oluşturduğunu hatırlatarak, özellikle salgın döneminde bu tür ürünlere olan talep artışının kontrolsüz bir satışa neden olduğunu anlattı. Üney, “İnternet üzerinden çeşitli siteler kanalıyla yapılan bu satışlar ciddi bir halk sağlığı sorununa neden olmaktadır. Unutulmamalıdır ki; ilaçlara ve takviye edici gıdalara güvenli erişimin adresi eczanelerdir” diye konuştu.

Eczacılık fakülteleri 20 yılda 6 kat arttı

TEB Başkanı Arman Üney, kontrolsüz olarak açılan eczacılık fakülteleri nedeniyle de sorun yaşandığını belirterek, 1997’de 7 olan eczacılık fakültesinin 2001 sonrasında 6 kat artarak 60’a ulaştığını belirtti. Eğitim vermeye başlayan 47 fakültenin sadece 14’ünün akredite eczacılık eğitimi verebilecek kapasiteye sahip olduğunu vurgulayan Üney, “Bu durum, alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun olarak açılan eczacılık fakültelerinin, diğer fakültelerden eğitim desteği istemesi de açıkça göstermektedir.

Uluslararası standartlarda kaliteli eczacılık eğitiminin sağlanması ve mesleki sürdürülebilirlik için ülkemizde yeni eczacılık fakültelerinin açılmaması çağrımızı tekrarlıyoruz. Ülkemizin daha fazla eczacılık fakültesine ihtiyacı yoktur. Alt yapıdan ve akademik kadrodan yoksun eczacılık fakültelerinin yerlerine ilaç Ar-Ge merkezi kurulmalı, mevcut eczacılık fakültelerinin kontenjanları kademeli olarak düşürülmeli ve eczacılık fakültelerine giriş için başarı sıralaması 50 bin ile sınırlı tutulmalıdır” dedi.

Kendilerini ilgilendiren düzenlemelerden biri olan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) değişikliklerinin eczacılarla görüşülmeden ve sıklıkla değiştirildiğini de belirten Arman Üney, “En yaygın sağlık hizmet sunucusu olan eczaneler, ekonomik çıkmaza sürüklenmiş, sürekli değişen Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) ile kurum bürokratlarının keyfi tutumlarıyla boğuşur hale gelmiştir. Bu durum sadece biz eczacıları değil, nitelikli sağlık hizmeti almak isteyen bütün vatandaşlarımızı derinden etkileyen bir konudur” değerlendirmesini yaptı.