Genel sağlık durumu, tedavinin etkisi, hastalık sürecinin değerlendirilmesi ve birçok hastalığın tanı süreçleri için kullanılan tam kan sayımı testlerinde yaşanan hataları en aza indirgemek için “Tıbbi Laboratuvarlarda Kan Sayımı Kılavuzu: Preanalitik Değişkenlerin Etkisi” kılavuzu yayınlandı. Türk Biyokimya Derneği Preanalitik Evre Çalışma Grubu tarafından BD Türkiye’nin koşulsuz desteği ile hazırlanan kılavuz, hemen hemen tüm laboratuvar testlerine eşlik eden ve kişinin genel sağlık durumu ve varsa hastalıkları hakkında fikir veren tam kan sayımı (hemogram) testlerinin preanalitik evrede doğru uygulanmasına odaklanıyor.
Tam kan sayımı testini etkileyen değişkenlerin bilinmesi, preanalitik aşamada yapılan hatalar konusunda sağlık çalışanları üzerinde farkındalık yaratılması ve konu ile ilgili talimatların oluşturulması, uygulanması amacıyla hazırlanan kılavuz, tüm tıbbi laboratuvar çalışanları, hemşireler, flebotomistler, öğrenciler, araştırmacılar için kullanışlı, uygulanabilir bir referans kaynak olma niteliği taşıyor. Kılavuz, kan alma sürecinde dikkat edilmesi gereken hususlar, tüp ve iğne seçme kriterleri, numunelerin transferi, depolanması, numune ret kriterleri, hata kaynakları ve iyi uygulamalara dair bilgiler içeriyor.
Kılavuz ile ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Mehmet Şeneş, şu değerlendirmeyi yaptı: “Genel sağlık durumunu belirlemek; anemi, enfeksiyon, enflamasyon, kanama bozukluğu veya kanser gibi kan hücrelerini etkileyen çeşitli hastalık durumlarını teşhis etmek veya iyileşme durumunu takip etmek için yapılan tam kan sayımı testleri, biyokimya laboratuvarlarında yapılan analizler içerisinde ölçümü en çok yapılan testler arasında yer alıyor. Bu nedenle sayısal olarak preanalitik hatalardan en çok etkilenen testlerden birisi konumunda.
Öte yandan tam kan sayımı testleri, COVID-19 pozitif hastaların takibinde de Sağlık Bakanlığı tedavi algoritması içerisinde yer alıyor. Bu yüzden daha sağlıklı ve güvenilir sonuçlar için tam kan sayımı testini etkileyen değişkenlerin bilinmesi, preanalitik hataların önlenebilmesi büyük önem taşımaktadır. Türk Biyokimya Derneği olarak, bu kılavuz ile bu preanalitik evrede yapılan hataları en aza indirmeyi amaçlamaktayız. Kılavuzu referans kaynak alan iyi uygulamalar ile hastaların teşhis ve tedavi süreçlerine daha fazla katkı sağlanacağına, uzun vadede maliyet bakımından daha verimli laboratuvar çalışmalarının yapılacağına inanıyoruz.”
Kılavuza Türk Biyokimya Derneği’nin websitesinden (www.turkbiyokimyadernegi.org.tr) ulaşılabilir. Ayrıca kılavuzun İngilizce versiyonu da Türk Biyokimya Derneği tarafından Türkiye adına Avrupa Federasyonumuz European Federation of Clinical Chemistry and Laboratory Medicine (EFLM) sitesinde yayımlanmıştır.
Türk Biyokimya Derneği Hakkında: Türk Biyokimya Derneği (TBD), genel olarak biyokimya, özel olarak tıbbi biyokimya alanında çalışan tüm meslektaşlarımızı aynı şemsiye altında toplamak amacıyla 1975 yılında Ankara’da kurulmuştur. İlgili alanlarda düzenlediği bilimsel aktivitelerle üyeleri arasında mesleki dayanışma, bilgi paylaşımı ve bilimsel işbirlikleri oluşturmayı ve desteklemeyi hedefleyen Dernek aynı zamanda ülkemizde biyokimya biliminin ilerlemesini sağlamak, lisans ve lisansüstü düzeyde biyokimya eğitimini iyileştirmek için de çalışmaktadır. Tıbbi laboratuvarların hizmet standartlarını arttırmaya yönelik yeterlilik, kalite ve akreditasyon konularında eğitimler vererek hasta bakımını iyileştirmek de, Derneğin temel çalışma alanlarından biridir. TBD, aynı zamanda aktif iş birlikleri içinde olduğu resmi kurum ve kuruluşlara (Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu) ve diğer kurumlara (eğitim ve araştırma kurumları gibi) biyokimya bilimiyle ilişkili sağlık konularında destek vermekte ve alanıyla ilgili sağlık politikalarının geliştirilmesinde rol oynamaktadır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?