Bağışıklık sisteminin vücudu koruma görevi zaman zaman kontrolden çıkarak kendi dokularına zarar verebilir. Bu durum otoimmün hastalıklar ve organ nakli reddi gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Geleneksel tedaviler genellikle tüm bağışıklık sistemini baskılamak üzerine kurulu olduğundan enfeksiyon ve kanser gibi istenmeyen yan etkilere neden olurlar. Ancak, Kaliforniya Üniversitesi’den bilim insanları, bağışıklık sistemini yalnızca problemli bölgelerde hedef alabilen bir hücresel çözüm geliştirdi. Tasarlanmış T hücrelerini kullanan bu yeni yöntem, bağışıklık tepkilerini yatıştırarak tedaviyi daha güvenli ve etkili hale getiriyor. Bu yaklaşım, organ nakili reddiden tip 1 diyabete kadar birçok sorunun tedavisi için umut verici bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yeni geliştirilen T hücreleri, bağışıklık sisteminin doğal fren mekanizması olan baskılayıcı hücrelerin işlevini taklit ediyor. Bu hücreler, aşırı bağışıklık tepkilerini yatıştırmak ve inflamatuar molekülleri temizlemek için özel olarak tasarlandı. Böylece organ nakillerinde kullanılan sert bağışıklık baskılayıcı ilaçlara gerek kalmadan, bağışıklık sistemi dengeleyebiliyorlar.
İlaçla aktive edilebilen yeni nesil CAR-T Hücreleri ile kanser tedavinde yeni aşama
Araştırmanın öne çıkan bulgularından biri, bu hücrelerin tip 1 diyabet tedavisinde potansiyel kullanımı oldu. Araştırmacılar, insan pankreas adacık hücrelerine yönelik tasarlanmış T hücrelerini fare modellerinde test etti. Sonuçlar, bu hücrelerin öldürücü T hücrelerini engelleyerek nakledilen adacık hücrelerini koruduğunu gösterdi.
Çalışmanın eş yazarlarından Dr. Wendell Lim, bu teknolojinin sadece belirli doku ve organlarda bağışıklık sistemi problemlerini hedefleyerek daha güvenli ve etkili tedavilere kapı araladığını söylüyor. Bu yaklaşım, genel bağışıklık baskılayıcı tedavilerin yan etkilerini, enfeksiyon ve kanser riskini büyük ölçüde azaltabilir.
Dr. Lim, ayrıca bu teknolojinin “tıp dünyasındaki en büyük zorluklardan bazılarını çözmek için yeni seçenekler sunduğunu” belirtiyor. Örneğin tasarlanmış hücreler sadece tümörlere saldıran ve sağlıklı dokulara zarar vermeyen CAR T hücre terapilerinin hassasiyetini artırarak kanser tedavisini destekleyebilir. Araştırma ekibi, bu bulguları insan klinik denemelerine taşımayı planlıyor.
Kansere karşı çığır açan tedavi CAR-T Hücresi, Türkiye’de de uygulanmaya başlandı
Araştırmanın bulguları geçtiğimiz hafta Science dergisinde yayımlandı. Çalışmada, tasarlanmış T hücreleri, inflamatuar sitokinleri baskılayan moleküller üretecek şekilde programlandı. Bu hücreler, bağışıklık sisteminin otoimmün reaksiyonlarını azaltarak doku ve organları korumada etkili oldu. Sonuç olarak, bu teknoloji, otoimmün hastalıklar, organ nakli reddi ve CAR T hücre toksisitesine yönelik yenilikçi tedavilerin geliştirilmesine ışık tutuyor. Bilim insanları, bu hücrelerin bağışıklık sistemini lokal olarak düzenleme yeteneğinin, tıpta çığır açıcı bir potansiyel taşıdığına inanıyor.
Yeni bir araştırma, bağışıklık sisteminin kontrolsüz saldırılarını hedef alarak yalnızca sorunlu bölgelerde baskılayan tasarlanmış T hücrelerini ortaya koyuyor. Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco’daki bilim insanları tarafından geliştirilen bu teknoloji, bağışıklık sisteminin aşırı tepkisini yatıştırarak otoimmün hastalıklar, organ nakli reddi ve tip 1 diyabet gibi durumlarda tedavi potansiyeli sunuyor. Araştırmacılar, bu özel T hücrelerini, bağışıklık sistemindeki “düzenleyici” hücrelerin işlevlerini taklit edecek şekilde tasarladı. Bu hücreler, hedeflenen dokularda iltihaplanmayı baskılayan moleküller üretiyor ve potansiyel zararlı bağışıklık hücrelerini durduruyor.
Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: CAR-T hematolojik kanserlerde önemli bir tedavi seçeneği
Fare modellerinde yapılan testlerde, bu yöntemin insan pankreas adacık hücrelerini koruyarak organ fonksiyonlarını sürdürebildiği gösterildi. Yeni teknoloji, bağışıklık sistemini tamamen baskılamak yerine yalnızca belirli bölgelerde etkili olduğu için enfeksiyon ve kanser gibi ciddi yan etkileri en aza indirebilir. Ayrıca, kanser tedavisinde kullanılan CAR T hücrelerinin yalnızca tümörleri hedef almasını sağlamak için de bu teknoloji kullanılabilir. Araştırmacılar, yöntemin gelecekte daha geniş bir hasta kitlesine fayda sağlaması için çalışmalarını sürdürüyor. Bu buluş, bağışıklık sistemi tedavilerinde çığır açıcı bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Engineering synthetic suppressor T cells that execute locally targeted immunoprotective programs. Science. doi.org/10.1126/science.adl4793YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?