Süt, içeriğindeki proteinler sayesinde hastalıklardan korunmaya ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye katkıda bulunuyor. Hücreleri onararak özellikle bağırsak kanseri önlemeye yardımcı oluyor, cildi nemlendiriyor, vücutta ödem oluşmasını önlüyor, kasları kuvvetlendiriyor, kemik erimesini engelliyor, tansiyonu dengeliyor. Aynı zamanda yağsız süt, kolesterol üzerinde de düşürücü etkiye sahip.
Laktoz nedir, intoleransı neden olur? Belirtileri ve tedavisi
Bebeklerin 1 yaşına kadar temel besin kaynağı anne sütü. 1 yaşından sonra çocukların besinlerin üçte birini anne sütünden almaları gerekiyor. Bu yaşta sadece anne sütü ile beslenme çocuğun diğer besinleri almasını engelleyebiliyor. 1 yaşından sonra inek veya keçi sütü tüketmeleri sağlık açısından faydalı. Keçi sütünün protein, kalsiyum ve fosfor oranı yüksek, sindirimi kolay. Aynı zamanda da inek sütüne göre daha az alerjik. Yapılan bir çalışma, keçi sütü ile beslenen çocukların inek sütü ile beslenenlere göre daha kilolu, uzun boylu ve iskelet sistemlerinin daha kuvvetli olduğu ortaya çıktı.
Sağlıklı büyüme ve gelişme için süt, çocuklar için büyük önem taşıyor. Doku yenilenmesini hızlandırıyor, kemik gelişimini artırarak büyüme ve gelişmeyi sağlıyor. Ayrıca süt, içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek çocukları hastalıklardan koruyor ve sindirim sistemini düzenliyor.
Sütün tüketirken miktarına da dikkat etmek gerekiyor. Günde 2-3 bardak süt tüketmek sağlık açısından faydalı.Günde 2 bardak süt, 1-3 yaş arası çocukların kalsiyum ihtiyacını, 9-18 yaş arasındakilerin kalsiyum ihtiyacının ise yüzde 40’ını karşılıyor. Ayrıca günde 2 bardak süt tüketilmesi yetişkin bir bireyin günlük fosfor ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sini, çinko ihtiyacının ise yüzde 10’unu sağlıyor. Ancak hipertansiyon, kalp, şişmanlık gibi bazı sağlık problemleri var ise günlük tüketilen süt miktarını kısıtlamak gerekebiliyor.
Fazla miktarda süt tüketilmesi, fazla yağ miktarından dolayı kilo problemine neden olabiliyor. Aynı zamanda fazla kalsiyum alımına bağlı olarak demir yetersizliği ve kansızlık görülüyor. Çocukların fazla miktarda süt içmeleri ise diğer besinleri yememelerine ve beslenme dengesizliğine neden oluyor.
İnek sütü içindeki proteine karşı vücutta gelişen tepkilere “inek sütü proteini alerjisi” deniyor. Laktoz intoleransı ve alerjisi olan bireylere süt kesinlikle önerilmiyor. Süt alerjisi olan bireylerde genelde aile hikayesi de bulunuyor. Bağışıklık sisteminin tam gelişmemiş olduğu erken bebeklik döneminde özellikle inek sütü alerjileri görülüyor. Sıklıkla egzama veya deri döküntüleri, kramplar, karın ağrısı, kusma, ishal veya kabızlık olarak kendini gösteriyor.
Sütü sevmeyenler ya da alerjisi olanların aynı miktarda yoğurt, peynir, ayran gibi ürünleri tüketmeleri gerekiyor. Günde iki kibrit kutusu kadar peynir veya iki küçük kase yoğurt kalsiyum ihtiyacını karşılamak açısından yeterli oluyor.
Çiğ süt tüketilmemeli, mutlaka kaynatılmalıdır. Fakat uzun süre kaynatma durumunda da vitaminleri azalıyor. Pastörize ve sterilize edilmemiş sütün 4-5 dk kaynatılması gerekiyor. Bu süt cam kavanoza konulduğunda, buzdolabında 1-2 gün durabiliyor. Pastörize günlük süt açıldıktan sonra buzdolabında tutulmalı ve 2 gün içerisinde tüketilmeli. UHT süt ise açılmadığı sürece oda sıcaklığında 4 ay saklanabiliyor. Açıldıktan sonra ise 3-4 gün içinde tüketilmesi gerekiyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?