Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi (SABİF) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Defne Kaya, günümüzde en çok rastlanan sağlık sorunlarının hareketsiz hayat tarzıyla bağlantılı olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Kaya, şöyle konuştu:
“Hareketsiz bir yaşam, sürekli ve uzun süre oturmak, obezite, tip 2 diyabet, kanser ve prematüre ölümlere neden olmaktadır. Gün içinde uzun süre sabit pozisyonda oturma, vücudun kan şekeri ve kan basıncını düzenleyen metabolizmayı yavaşlatarak vücudu aşırı yağlandırır.
Günümüz insanı uyanık olduğu zamanın 7 ila 10 saatini, televizyon veya bilgisayar karşısında, araba ya da toplu taşımada geçirmektedir, ev ödevi yaparken ve okurken geçirdiği zamanı da oturur ya da yatar pozisyonda harcamaktadır.
Gününü oturarak geçiren 800 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırma, bu kişilerde diyabet %112, kalp-damar problemleri %147, kalp problemleri nedeniyle ölüm %90 ve başka nedenlerden ölüm riskinin %49 arttığını göstermiştir.”
Uzun süre oturarak çalışan kişilerin iş sonrası ve hafta sonu düzenli egzersiz yapmasının bu riskleri azaltabileceğini belirten Doç. Dr. Defne Kaya, “Haftada bir kaç kez günlük 30-45 dakika egzersiz yapan bir kişi geri kalan tüm zamanını oturarak geçiriyorsa hala sedanter (fiziksel aktivitenin minimum seviyede olduğu, hareketsiz yaşam tarzı) sayılmaktadır. Sabit pozisyonda uzun süre çalışan kişilerin çalışma sırasında oturmaya her 30 dakikada bir “1-2 dakika” ara vermesi önerilmektedir.
Haftada en az 150 dakikayı egzersiz/ fiziksel aktiviteye ayırmak kadar, gün içinde oturur ve yatar pozisyonda harcadığımız zamanı da azaltmamız gerekir. Fiziksel ve kassal aktivite azaldığında, vücut şalterleri indirerek kalp damar sistemi hastalıklarına, kemik kaybına ve kas zayıflığına zemin hazırlamış olur. Özellikle çocukluk çağı obezitesini önlemek için çocukların gün içinde bir ya da iki saatten fazla sabit bir pozisyonda oturmasına izin verilmemelidir.” dedi.
Hareketsiz yaşama karşı mutlaka yapılacak şeyler olduğu hatırlatmasını yapan Doç. Dr. Defne Kaya, her yaşa uygun aktivitenin mümkün olduğunu belirterek şu önerilerde bulundu:
TV, tablet karşısında, arabada sabit pozisyonda geçirilen zaman kısıtlanmalıdır. Fiziksel aktivite alışkanlığının bu yaşlarda kazanıldığı, fiziksel aktivite seviyesinin düşünce ve bilişsel gelişim seviyesini doğrudan etkilediği unutulmamalıdır. Çocukların düşünce ve duygu dünyası aktif oyunla gelişir. Yoğun çalışan ebeveynlerin çocuklarını hafta sonunda doğaya temiz havada oyun yerine alışveriş merkezlerine götürmeyi tercih etmesi de giderek artan talihsiz bir alışkanlıktır.
5-18 yaş arasındakilerin günümüzde TV, tablet ve bilgisayar başında geçirdikleri süre trajik şekilde artmaktadır. Bazı öneriler:
19’lu yaşlardan 64’e doğru metabolizma hızının giderek yavaşladığını unutmayın.
Yaşlılıkta fonksiyonların azalması ve hastalıklar nedeniyle günün 10 saatten fazlası oturur veya yatar pozisyonda geçirilir. Bu makus talihi değiştirmek için:
11 saatten fazla oturan ofis çalışanları ölümcül risk altındalar
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?