OECD Sağlık Verileri: Türkiye’deki hemşirelerin %76’sı yurt dışında çalışmak istiyor
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) Sağlık Verileri 2022’ye göre, Türkiye 100 bin nüfusa düşen toplam hemşire sayısında 43 ülke...
DevamıDr. Dilek Arslan Tıp Tarihi grubunda bir güncelleme yayınladı 9 yıl 3 ay önce
İbn-i Sina’nın eserinin 880 yıllık nüshası restore edildi
Batıda “Avicenna” olarak anılan İbn-i Sina’nın 14 ciltlik eserinin 2. cildinin nüshası olduğu tespit edilen kitap, bir koleksiyonda adeta taşlaşmış ve sayfaları tahrip olmuş şekilde bulunduktan sonra, üç aylık titiz bir çalışma ile restore edilerek bilim dünyasına kazandırıldı. Şeyh Edebali Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “El-Kanun Fi’t-Tıbb”ın (Tıbbın Kanunu) bilim dünyasında çok büyük tesiri olduğunu, İbn-i Sina’nın vefatından sonra eserin hem batı hem de doğuda sayısız tercüme ve özetinin kaleme alındığını söyledi.
– 18. yüzyıla kadar Avrupa’da tıbbın ana referansı oldu
İbn-i Sina’nın, başta tıp olmak üzere birçok dalda kendisinden önceki çalışmaları cem edip, son derece detaylı bir eseri bilim dünyasına kazandırdığına işaret eden Koç, şöyle devam etti: “Doğu ve batı iki taraftan, bu metni anlamaya, sadece nazari olarak değil ameli olarak da tatbik etmeye çalıştı. 18. yüzyıla kadar Avrupa’da tıbbın ana referansı bu eser oldu. Çünkü İbn-i Sina üzerinden pek çok şeyi anlamlandırmaya başladılar. Bilim dünyası alt üst olmuştu. Doğudan gelen bir eser, her şeyi ama her şeyi ihata etmişti. Doğuda da İran, Arap ve Türk dünyasında, kendisinden sonra yazılan bütün eserler referansını artık bu çalışmadan alır olmuştu.”
– İki asır sonra nüshalar çoğalmaya başlıyor
Eserin, Osmanlı döneminde yapılan ilk tercümesinin bugün Nuruosmaniye Kütüphanesi’nde yer aldığını anlatan Koç, 3. Mustafa döneminde tercüme edilmeden önce bilim dünyasının, bu kıymetli eserden el yordamıyla faydalandığını dile getirdi. Koç, El-Kanun Fi’t Tıbb’ın ilk nüshalarının, İbni Sina’nın ölümünden ancak iki asır sonrasına tarihlenen çalışmalar olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Bu durum eserin daha önce herhangi bir çalışmasının yapılmadığını göstermiyor ama şarkın hikayesini biliyoruz; sürekli göç ve istilalar, birçok eserin kaybolduğu, telaşeli asırlar. Bu sebeple ilk dönem nüshalara erişemedik. İki asır sonra nüshalar çoğalmaya başlıyor. Bilhassa Arapça nüshaları bütün dünya kütüphanelerine yayılmış. Doğu Türkistan’dan, Avrupa’ya, Endülüs’e kadar. Bu durum da mütemadiyen eserden istifade edildiğini gösteriyor.”
– Gayet başarılı şekilde restore edilmiş
Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski Dekanı Prof. Dr. Ahmet Saim Arıtan da El-Kanun Fi’t Tıbb’ı bir koleksiyonda taşlaşmış ve kurtçuklar tarafından sayfaları yenilmek üzereyken, Konya Yazma Eserler Kütüphanesi’ne teslim edilmesinin, bilim dünyası için büyük hizmet olduğunu vurguladı.
“Konya Yazma Eserler Müdürlüğü, Süleymaniye’den sonra en önemli restorasyon merkezimizdir” diyen Arıtan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kitabın kapağına baktığımız zaman, gözle seçilemeyecek kadar incelikte yazıldığını görüyoruz. Büyüteçle okumaya çalıştık. Yıpranmış olan kapağı gayet başarılı şekilde restore edilmiş. Üzerindeki imzayı ‘Hasbiyallah’ diye okuyabildik. Selçuklu dönemi cildi. Ustalar kitabın üzerine 12 milimetrelik bir yuvarlak içerisine imza atmışlar. Tıb bilimi açısından çok önemli bir eser.”
Konya Yazma Eserler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, restore edilen çalışmanın, İbn-i Sinâ Ebû Alî el-Hüseyin b. Abdullah’ın (980-1037) “El-Kanun Fit-Tıbb” adlı Arapça eserinin 2. cildinin, Abdurrahman b. Yesevi tarafından hicri 529 (miladi 1135) zilhiccesinde Muhammediye Medresesinde, nesih hatla yazılan nüshası olduğu bildirildi. 180 varak ve 25 satırdan oluştuğu belirtilen eserin söz başlarının kırmızı mürekkeple yazıldığı, bazı bölümlerinin aşırı tahribat nedeniyle okunamadığı belirtildi.