– Taşikardi ve hipotansiyon
– Soğuk ve sıklıkla siyanotik ekstremiteler
– Boyun venlerinde kollaps
– Oligüri veya anüri
– Sıvı infüzyonu ile belirtilerin hızla düzelmesi
Hipovolemik şok, en yaygın şok tipidir. Azalmış dolaşan kan hacminin bir sonucu olarak ortaya çıkar. En sık neden kunt yada delici yaralanma ile eksternal ya da iç kanamaya yol açan travmadır. Ayrıca sıvının karındaki içi boş organlara veya periton boşluğuna sekestre olması sonucu da oluşabilir.
Taşikardi nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavi yöntemleri
Klinik açıdan hipovolemik şok kan hacminin kaybına göre hafif (kan hacminin %20’den azı), orta (kan hacminin %20 -40) ya da ciddi (kan hacminin %40’tan fazlası) olarak sınıflandırılır. Hipovolemik şok tüm organ sistemlerinde kom-pansatuvar cevaplar oluşturur.
Belirtiler ve Bulgular- Hipovolemik şok ile ilişkili bulgular hastanın yaşı, hastalık öncesi durumu, volüm açığının miktarı ve kaybın geliştiği sürenin uzunluğuna bağlı olarak farklılık gösterir. Hafif volüm açığında ;üşümeye ait sübjektif yakınmalar, kan basıncı ve nabızda postural değişiklikler, soluk soğuk nemli deri, düzleşmiş bouyn ven-leri ve konsantre idrar şeklinde görülebilir. Orta volüm açığında; sujektif susama yakınmaları, kan basıncının yatar pozisyondayken normalin altında olması ve şeklinde olabilir.
Ekokardiyografi nedir? Neden ve nasıl yapılır? EKO testi ne işe yarar?
Ciddi volüm açığında; hasta huzursuz, ajite.konfü ve sıklıkla künttür.Zayıf ve sıklıkla ince nabız ile birlikte azalmış kan basıncı vardır. Taşipne görülebilir eğer ilerlemesine izin verilirse kardiyak arrest ile sonuçlanır.
Laboratuvar Bulguları- Hipovolemik şoktaki bir hastanın hematokrit değeri şokun süresine bağlı olarak azalmış, normal ya da yüksek bulunabilir.Laktik asit, anerobik metabolizmayı devreye sokacak kadar ağır şokta olan hastalarda birikir.Azalmış serum bikarbonatı ve çok az artmış lökosit değeri sayılabilir.
Tedavide Genel Esaslar- Hipovolemik hastalara yoğun bakım ünitelerindeki tedavi yaklaşımı akut posttravmatik durumlardan farklı olarak daha kontrollü bir temel çizgide ilerletilir. Her acil durumda olduğu gibi havayolu, solunum ve dolaşım öncelikleri ardı sıra değerlendirilmelidir. Kan ya da sıvı kaybına neden olabilecek odaklar hızla gözden geçirilmelidir. Olası odaklar arasında gastrointestinal kanama, fistüllerden artmış sıvı kaybı sayılabilir.Eksternal kanama olduğunda tam cerrahi kontrol sağlanana kadar yara üzerine direkt basınç uygulanmalıdır.
Şokta Sıvı Tedavisi- Hızlı sıvı desteği, hipovolemik şok tedavisinin köşe taşıdır. Sıvı bir an önce, açığı uygun şekilde düzeltecek hızda verilmelidir. Hipovolemik şokun intra-venöz tedavisinde kullanılan parenteral solüsyonlar genellikle içerdikleri maddelerin molekül ağırlığına göre kristaloidler ve kolloidler olarak sınıflandırılmaktadır.
Kristaloid solüsyonlarının hiçbirinin moleküler ağırlığı 6000’in üzerinde değildir. Birçok sayıda kristaloid mevcut olmasına rağmen resüsitasyon amacı üe sadece insan plazması ile izoonkotik olan ve ozmotik aktif taneciklerinin sodyum
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?