Soğuk hava, şiddetli rüzgar, kar ve yağmur vücut ısısını düşürüyor. Özellikle sert rüzgar, vücut yüzeyindeki ısınmış hava katmanının uzaklaşmasına neden olarak “hipotermi” riskini kar ve yağmura göre daha fazla arttırıyor. Kalp de mevcut vücut sıcaklığını koruyabilmek için daha fazla kan pompalamak zorunda kalıyor. Vücut ısısını korumaya çalışılırken kalbin iş yükü artıyor, bunun sonucunda da kalp damar hastalığı olan kişilerde kalp krizi gelişimini kolaylaştırıyor.
Soğuk hava ayrıca kan damarlarında daralmaya ve kan basıncında artmaya neden oluyor. Eğer kişi zaten yüksek tansiyon hastası ise bu durum kan basıncının tehlikeli rakamlara yükselmesine yol açıyor. Öyle ki Fransa da yapılan bir çalışmada -4 derece ve altındaki sıcaklıklarda tansiyon değerinin 140/90 mmHg den yüksek olmasının kalp krizi riskinin 2 kat artmasına neden olduğu saptanmış.
Yapılan çalışmalarda tansiyon hastalarında gün içerisindeki hava sıcaklığında 5 dereceden fazla olan düşüşlerde de riskin artığı tespit edilmiş. Soğuk ava ayrıca kalp duvarı stres düzeyinin artmasına ve kanın kalınlaşıp akışkanlığını etkileyerek pıhtılaşmasına neden oluyor. Bunun sonucunda da kalp krizi oluşumuna zemin hazırlıyor. Bunların yanı sıra solunum sistemi enfeksiyonlarının artmasına neden olarak da kalbin iş yükünü arttırıyor ve kalp krizi oluşumunu kolaylaştırıyor.
Rüzgarı arkanıza alın: Soğuk havada mümkün olduğunca az kalın, rüzgarı arkanıza alarak yürümeye de özen gösterin.
Birkaç kat giyinin: Dışarıda uzun süre kalmanız gerekiyorsa veya egzersizi dış ortamda yapacaksanız ve hava soğuksa birkaç katmandan oluşan kıyafet seçerek vücut yüzeyinde koruyucu bir hava katmanı yaratın.
Başınızı ve ellerinizi koruyun: Soğuk havalarda en önemli ısı kaybı baş ve ellerde oluyor. Bu nedenle başınızı mutlaka şapka-bere ile koruyun, elleriniz için de eldiven kullanın.
Isınmak için alkol almayın: Isınmak amacıyla alkol alımından uzak durun. Alkol cilt damarlarında genişlemeye neden olarak ısı kaybını kolaylaştırıyor ve kanın yaşamsal organlara akışını azaltıyor.
Haftada 3 gün egzersiz yapın: Haftada en az 3 kez, tercihen her gün egzersiz yapın. Egzersizlerin başında mutlaka 10–15 dakika ısınmaya özen gösterin. Asıl egzersiz de yaşınıza uygun kalp hızınızda 15–30 dakika sürmeli. Bu değerler için mutlaka doktorunuza başvurun. Egzersiz sonrası da 5–10 dakika soğuma, gevşeme ve toparlanma hareketlerini yapmayı unutmayın.
Dışarıda değil, kapalı ortamda spor yapın: Soğuk havada yapılan egzersiz kalp hastalığı riskini artırıyor. Ancak bu soğuk havalarda egzersizi erteleyeceğiniz anlamına gelmemeli. Özellikle soğuk ve rüzgarlı havalarda dış ortam yerine havalandırması optimize edilmiş kapalı ortamlarda egzersiz yapın.
Egzersiz yaparken sıvı alımına dikkat edin: Egzersiz öncesinde çay, kahve, sigara ve kafeinli içeceklerden uzak durun. Kalp atım sayısını, dolayısıyla kalbin ihtiyacı olan oksijen miktarını artırıp egzersiz için kullanacağınız rezervi azaltır.
Bol su için: Egzersiz sırasında kaybedilen sıvı ve elektrolitlerin yerine konması ve sıvı kaybına bağlı kan akışında bozulmayı önlemek için egzersiz öncesinde ve sonrasında bol miktarda su içmeye özen gösterin.
İlaçlarınızı ihmal etmeyin: İlaçlarınızı mutlaka doktorunuzu tarafından önerilen saatlerde düzenli olarak alın. Özellikle diyabet ve kalp yetersizliği gibi kronik hastalığınız varsa veya 60 yaş üstünde iseniz her yıl mutlaka grip aşısı yaptırmaya da özen gösterin.
Sigarayı çöpe atın: En önemli risk faktörlerinden biri olduğu için sigara kullanıyorsanız hemen bırakın.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?