Skolyoz ya da omurga eğriliği, omurganın sağ ya da sol yana doğru eğilmesi sonucu oluşan ortopedik bir sorundur. Sıklıkla ergenlikten önce görülen büyüme sürecinde ortaya çıkar. Serebral palsi ve kas distrofisi gibi bazı durumlar nedeniyle oluşan skolyozun nedeni çoğu olguda açık değildir. Skolyoz vakalarının çoğu hafiftir, ancak bazı çocuklarda büyüme ile eğriliğin şiddetinde artma eğilimi vardır. Hafif vakalarda herhangi bir belirti görülmeyebilir. Ancak şiddetli skolyoz sakatlığa neden olabilir. Aşırı eğrilik göğüs kafesine baskı yaparak akciğer fonksiyonlarını bozabilir. Ciddi eğrilikler, genç kızlarda erkeklere göre 5 ila 8 kat daha fazladır. Skolyoz tedavisi soruna neden olan hastalığa ve eğrilik derecesine göre değişiklik gösterir; fizik tedavi, korse ya da cerrahi işlem gerekli olabilir.
İçindekiler
Skolyoz, düz haldeki omurganın sırt ve bel bölgesinde, sağa ve sola doğru olan eğriliğe verilen addır. Bu eğrilik tek başına görülebilir ya da kamburluk diye bilinen ve öne doğru eğilmeye sebebiyet veren ‘kifoz’ ile birlikte olabilir. Skolyoz, birçok hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabilir. Farklı yaşlarda ve omurganın çeşitli bölgelerinde görülebilir. Bebeklerden yetişkinlere kadar her yaştan kişiyi etkileyebilir, ancak çoğunlukla 10-15 yaşlarında başlar.
Düzenli egzersiz yaparak sırt kaslarını güçlü tutmak, kondisyonu artırmak ve daha fit olmak skolyoz tedavisinin her basamağında fayda sağlar.
Skolyozda eğrilik kötüleşirse, omurga kıvrılmaya ek olarak döner veya bükülür. Bu, bir taraftaki kaburgaların diğer taraftan çıkıntı yapmasına neden olur.
Skolyoz, doğuştan olabildiği gibi doğumdan sonraki gelişim sürecinde ya da ergenlik döneminde sebebi bilinmeyen bir nedenle ortaya çıkabilir. Gebelik sırasındaki enfeksiyonlar, şeker hastalığı ve bazı vitamin eksiklikleri nedeniyle de oluşabilir.
Ergenlik çağında gelişen skolyoz kız çocuklarında daha sıktır, ancak sebebi tam olarak belli değildir. Araştırmalarla rahatsızlığın genetik olduğuna dair açıklayıcı bulgulara rastlanmamıştır. Ancak ailede varsa görülme sıklığı artış gösterdiği için kalıtsal faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Daha az yaygın skolyoz nedenleri arasında;
Skolyoz nedene bağlı olarak idiopatik, nöromusküler ve konjenital skolyoz olmak üzere üç sınıfa ayrılabilir.
En sık görülen skolyoz türü; sebebi tam olarak aydınlatılamayan ‘idiopatik’ skolyozdur. Omurgada yana doğru eğilme ‘S’ veya ‘C’ şekilli olabilir. Yana doğru eğilme dışında omurların kendi etraflarında dönmesi, en hafif formlar dahil olmak üzere tüm idiopatik skolyozlarda görülür. Omurlardaki bu dönme sırtta veya belde asimetrik çıkıntılar oluşmasına sebep olur.
İkinci en sık görülen skolyoz tipi nöromusküler skolyozdur. Nedenleri arasında kas veya sinir hastalıkları yer alır. Sinir hastalıkları beyin ve omurilik kaynaklı olabilir. Kas hastalıkları ise çocukluk çağında ya da daha sonraki dönemlerde skolyoza neden olabilir. Bu hastalarda solunum sıkıntısı ve duyu kusurlarına daha sık rastlanır. Epileptik nöbetler gibi nedenlerle tedavi sürecinde skolyoz korsesi kullanılamayabilir. Skolyozun bu türünde ameliyat daha küçük yaşlarda tercih edilebilir ve füzyon tedavisi uygulanabilir.
Konjenital skolyoz, anne karnındaki çocuğun gelişimi sırasında ortaya çıkan omurga anomalilerine bağlı görülebilen skolyoz türüdür. Konjenital skolyoz sıklıkla ilk yıllarda hızlı bir ilerleme gösterir. Bu sebeple erken dönemlerde ortaya çıkan konjenital skolyozun tedavi süreci küçük yaşlarda cerrahi müdahale gerektirebilir.
Belirtisi sırt ağrısı olan 5 ciddi hastalık: Fibromyalji, Skolyoz, Osteoporoz…
Skolyozda görülen eğrilikler derece olarak ölçülür ve hafif, orta ve şiddetli olmak üzere üç grupta ele alınır. Skolyozun derecelendirilmesi için görüntüleme yöntemlerinden faydalanılır. Radyografi, bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme yöntemleri, skolyozun teşhisinde, izlenmesinde ve yönetiminde önemli rol oynar. Skolyoz dereceleri şu şekilde gruplandırılabilir:
Şiddetli eğrilikler akciğerleri etkileyerek ciddi şikâyetlere neden olabilir. Bu grup eğriliklerde cerrahi tedavi gerekir.
Skolyoz için tüm durumlara uygulanabilecek doğru ve tek bir tedavi seçeneği yoktur. Tedavi planlaması yapılırken şu noktalar göz önüne alınır;
Kamburluk (kifoz) neden olur? Belirtileri, tedavisi ve ameliyatı
Skolyozda uygulanan tedavi kişiselleştirilerek hastaya özgü şekilde titizlikle uygulanır. Her bir tedavi seçeneği kendi içerisinde, hastaya göre değişiklik gösterse de genel olarak üç alternatif yol mevcuttur:
Genellikle birçok insan herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymaz ve sadece az sayıda hastanın ameliyat olması gereklidir. Erişkinlerde skolyozun neden olduğu ana sorunlardan birisi sırt ağrısıdır ve sıklıkla ağrıya yönelik tedavi planlanması şarttır.
Skolyoz tedavisinde aşağıdaki noktalara dikkat edilir:
Skolyozlu hastalar için düzenli egzersiz önemlidir. Egzersiz, kas gücünü artırarak skolyoza bağlı sırt ağrılarını azaltmaya yardımcı olabilir. Belirli sırt egzersizlerinin veya fizyoterapinin skolyozun iyileşmesine yardımcı olup olmadığı henüz net değildir ve bunlar her uzman tarafından önerilmez.
Skolyozda fizik tedavide uygulanan egzersizler için zamanlama önemlidir. Çok erken yaşta başlanan egzersizler, çocukta erkenden bıkkınlığa neden olabilir. Bunun sonucunda egzersizin asıl gerekli olabileceği ve hızlı büyümenin olduğu daha sonraki yaşlarda çocuk egzersiz yapmak istemeyebilir.
Bebeklerde ve küçük çocuklarda, büyüdükçe omurgadaki eğriliğin artmasını engellemeye yardımcı olması için korse tedavisi önerilebilir. Eğriliği 20-40 derece arasında olan ve büyüme potansiyeli olan çocuklar için etkili olan bir yöntemdir. Korsenin sürekli olarak giyilmesi gerekir. Fakat çocuk büyüdükçe birkaç ayda bir değiştirilir. Korse kullanmak skolyozu tedavi etmez veya eğriliği tersine çevirmez, fakat genellikle ilerlemesini önler.
İlerlemesi durmuş ciddi skolyozu olan çocuklarda ve diğer tedaviler denenmesine rağmen ilerlemeye devam eden olgularda cerrahi işlem önerilebilir. Sunulan ameliyat türü çocuğun yaşına bağlı olarak planlanır.
Cerrahi, genel olarak 40-45 derece üzerindeki eğriliklerde gündeme gelir. Akciğer gelişiminin tamamlandığı ergenler ve erişkinlerde düzeltme ve dondurma (sabitleme) ameliyatları uygulanabilir. Skolyozun görüldüğü 10 yaş altındaki çocuklarda büyümeyi ve akciğer gelişimini engelleyebileceği için mecbur kalınmadıkça dondurma (füzyon) ameliyatlarından uzak durulması gerekir.
Genellikle 10 yaşın altındaki küçük çocuklarda ameliyatla omurga yanına özel çubuklar yerleştirme işlemi yapabilirler. Bu, omurga büyüdükçe eğrinin daha da kötüleşmesini engellemeye yardımcı olabilir. Ameliyattan sonra, çocuğun büyümesi devam ettiği için çubukların birkaç ayda bir uzatılması gereklidir.
Ergenler ve büyümesi tamamlanmış genç erişkinlerde, eğriliği düzeltmek için spinal füzyon adı verilen bir operasyon yapabilir. Bu ameliyat; vücudun herhangi bir yerinden, genellikle kalçadan, alınan kemik parçaları, metal çubuklar, vidalar, kancalar veya teller kullanılarak omurgadaki eğriliğin düzeltildiği büyük bir işlemdir.
Her operasyonda olduğu gibi omurga cerrahisi de çeşitli tehlike ve riskler taşır.
Ameliyattan sonra hastaların hastanede yaklaşık bir hafta gözlem altında kalması gerekir. Hastalar genellikle birkaç hafta sonra okula dönebilir, birkaç ay sonra spor yapmaya başlayabilirler. Fakat uzun süre yaralanma riski nedeniyle temas sporlarından kaçınmaları gerekir. Bazen iyileşme sırasında sırtı korumak için ameliyat sonrası sırtı destekleyici atel kullanımı gerekli olabilir.
Skolyoz bebeklerden yetişkinlere kadar her yaştan insanı etkileyebilir. Fakat çoğunlukla 10 ila 15 yaş arası çocuklarda başlar. Skolyoz genel olarak tedavisiz iyileşmez. Bununla birlikte genellikle ciddi bir hastalığın belirtisi değildir ve hafif derecede olduğunda tedaviye her zaman ihtiyaç duyulmaz.
Skolyozun cerrahi tedavisindeki önemli bir kaygı da ameliyat sırasında hastaların felç olması riskidir. Daha önce ameliyat sırasında yapılan müdahalelerin omurilik üzerindeki etkileri görülemiyor ve felç riski saptanamıyordu. Nöromonitörizasyon tekniği daha önceleri zaman zaman felç ile sonlanabilecek bu ameliyatların emniyetini ciddi oranda arttırmış ve bir zamanlar felç korkusuyla yapılamayan ameliyatların günümüzde rahatlıkla uygulanabilmesi mümkün olmuştur, böylece komplike eğrilikler artık düzeltilebilmektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?