Dünyada ilk kez sıtma alanında geliştirilen aşının sonuçları hakkında açıklama yapan Ar-Ge Direktörü Yannick Vanloubbeeck, sıtmaya yol açan parazitin, böcek ısırması sonucunda insan vücuduna girdiğini ve karaciğere yerleştiğini anlattı. Parazitin, karaciğere yerleştikten sonra kendini değiştirerek tekrar kana karıştığını belirten Vanloubbeeck, “Yapısı değişen parazitin kana girmesiyle birlikte hastalık kendini gösteriyor. Hastalık tedavi edilemediğinde özellikle çocuklarda ölümcül sonuçlar doğuruyor” dedi.
Yıllarca ölümcül etki gösteren parazitin savunma mekanizmasını yıkabilmek için bilim insanlarının çare aradığını belirten Vanloubbeeck, karmaşık bir organizma olan parazitin olumsuz etkisinin ortadan kaldırılabilmesi için tıbbi ilaçlar üzerinde çalışıldığını ancak hastalığı önleme ya da tedaviye yönelik bir sonuç elde edilemediğini vurguladı.
Vanloubbeeck, sıtma alanında 1980’li yılların sonunda aşı geliştirme çalışmalarına başlandığını dile getirerek, şunları belirtti: “1980’li yılların sonunda başlanan aşı çalışmaları, Plasmodium parazitinin insan vücuduna hemen uyum sağlaması ve bağışıklık tepkilerinden kaçması sonucunda uzun zaman sonuç vermedi. Plasmodium parazitinin beş farklı türünün neden olduğu hastalıktan korunmak ve olası ölümleri önleyebilmek için aşı geliştirme çalışmalarına 1985 yılında tekrar başlandı. Dünyada ilk kez geliştirilen sıtma aşısı geliştirilmesi için 7 Afrika ülkesinde Bill&Melinda Gates Vakfı ile ortak çalışma yürütüldü. Afrika ülkelerinde bebeklerin yaşamını yitirmesine yol açan öldüren parazite yönelik aşı geliştirilmesi için çalışıldı. Yaklaşık 30 yıllık bir araştırmadan sonra Afrika’da çocukları sıtmadan korumaya yardımcı olan bir aşı geliştirildi.”
Geliştirilen sıtma aşısının ölümcül etki gösteren hastalığın en çok görüldüğü Gana, Kenya ve Malawi’nin de aralarında bulunduğu 7 ülkede çocuklara uygulandığını aktaran Vanloubbeeck, “Faz-3” olarak isimlendirilen klinik aşamadan başarılı sonuçlar ele edildiğini söyledi. Vanloubbeeck, Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) bu üç ülkede 750 bin çocuk üzerinde pilot uygulamayı sürdürdüğünü, aşının çocuklar için rutin uygulanan aşı takviminde yer aldığını bildirdi.
Vanloubbeeck, sıtma aşısının iki ayrı yaş kategorisinde toplam 16 bin bebekte uygulandığını anlatarak, bu kategorilerden birinin 8-12 haftalık bebekleri, diğer kategorinin ise 5-17 aylık bebekleri kapsadığını söyledi. Aşının etkinliğinin 5-17 aylık bebeklerde daha yüksek çıktığının altını çizen Vanloubbeeck, “Aşılama ile 5-17 aylık bebeklerde etkinlik oranı yüzde 50, 8-12 haftalık bebeklerde ise oran yüzde 30 olarak tespit edildi” dedi.
Vanloubbeeck, 350 milyon dolarlık yatırım yapılan ve kar amacı güdülmeyen aşının son fazına kadar 260 milyon dolar daha harcanmasının öngörüldüğünü dile getiren Vanloubbeeck, şunları dile getirdi: “Sıtmanın en çok görüldüğü kıta olan Afrika’da ölümlerin çoğunu çocuk ölümleri oluşturuyor. Sıtma aşısı deneme programının fonu Gavi, Vaccine Alliance, AIDS, Tüberküloz ve Sıtmayla Mücadele Küresel Fonu, DSÖ ve bir ilaç firmasının aralarında olduğu kuruluşlar tarafından karşılanıyor.”
Vanloubbeeck, dünyanın ilk sıtma aşısının bu yıl Afrika ülkelerinden Gana, Kenya ve Malavi’de yapılacak uygulamaların tamamlanmasının ardından kullanıma girmesinin planlandığını bildirdi. DSÖ’nün, “aşının on binlerce insanın hayatını kurtaracağı yönünde” görüş bildirdiğini aktaran Vanloubbeeck, aşının, 4 haftalık aralıklarla 3 doz yapıldığını ifade etti. Sıtma aşısının, bebeklerde ölüm oranının yanı sıra ileri derece hastalık vaka oranlarını da belirgin ölçüde azalttığını belirten Vanloubbeeck, hastane tedavisi ve kan nakli gereken çocuk sayısının düştüğünü bildirdi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?