Sınavlar okulda edinilen bilgi ve becerilerin düzeyini belirlemek için öğrencilere yapılan bir değerlendirme sistemi ve sonuçları gelecekteki eğitim hayatını etkiliyor. Bu sebeple hem çocuklar hem de onların başarılı bir gelecek inşa etmelerini isteyen aileleri için oldukça önemli. Psikolog Çayır, aileleri, sınavların sınırlı alandaki bilgi ve becerileri değerlendirmek için yapıldığı ve çocuklarının kişiliğiyle ilgili değerlendirmemeleri konusunda uyardı. Özellikle ailelerin sınav başarısı ile ilgili yanlış tutumundan dolayı öğrencilerin sınav kaygısı yaşadığını ve panik halinde sağlıklı düşünemeyen çocukların bildiklerini unuttuğunu bu sebeple başarısız olma oranının yükseldiğini belirtti.
Psikolog Çayır, bütün öğrencilerin maruz kaldığı sınav kaygısının türü belirlendiği ve doğru yönetildiği takdirde çözümlenebileceğini ifade etti. Yaşanılan kaygının sınava yeteri kadar hazırlanmamaktan kaynaklanması durumunda çözüm odaklı yaklaşımla, zamanı iyi yöneterek sınav hazırlığının tamamlanmasının faydalı olacağını, iyi hazırlanılmış bir sınav öncesi yaşanan kaygının yönetilmesi için de uzman desteğini tavsiye etti.
Sınav öncesi ve esnasında yaşanan hızlı kalp atımı, terleme –titreme, dilin damağın kuruması, mide şikayetleri, baş ağrısı, ishal-kabızlık şikayetlerinin iyi hazırlanmış bir sınavı kötü etkileyeceğini belirten Psikolog Çayır,çocukların endişe, mutsuzluk, huzursuzluk, öfke-kızgınlık, korku, hayal kırıklığı, ümitsizlik mahcubiyet yaşamalarına sebep olacağını açıkladı.
Öğrencilerin sınav kaygısı yaşamasının sebeplerinin belirlenmesinin önemli bir başlangıç olduğuna değinen Psikolog Begüm Çayır, kötü çalışma alışkanlığı, verilen görevleri erteleme, zamanı iyi kullanamama, başarısız olma ve değerlendirilme korkusu, ailelerinin beklentilerinin önemli etmenler olduğunu ve kaygıya neden olan faktörün tespitinden sonra ortadan kaldırılması için uzman yardımının önemli olduğunu vurguladı.Kaygıdan kurtulmak için ise “Öncelikli olarak beyinde yaratılan olumsuz düşünceleri durdurmalıyız, kendi kendimizi telkin etmeli ve iç diyalog kurmalıyız.” dedi. Başarısız, beceriksiz ve sakar olduğunu düşünmenin kişinin beyin ve sinir sistemini o yönde harekete geçirmesine sebep olduğunu ifade ederek olumlu iç konuşmaların bu durumu engellemek için faydalı olacağına dikkat çekti.
Psikolog Begüm Çayır, sınav öncesi yapılacak sporun olumlu duygular yaratmada etkili olduğunun altını çizerken, sınav yerinin önceden görülmesini,sevdikleri insanlarla iyi vakit geçirmelerini, iyi uyumalarını, iyi beslenmelerini, bir gün önceden ders çalışmayı bırakmalarını, kendilerine güven duymalarını, telaşlanmamak için sınava erken gitmelerini tavsiye etti. Sınava başlarken soru ve yönergeleri iyi okumalarının, zaman zaman duruş değiştirmenin, sınıf arkadaşlarının sınav karşısındaki tutumundan dolayı panik olmamanın faydalı olabileceğini belirtti. Sınav esnasında ise iyi bilinen ders sorularını cevaplamalarını, oyalayan soruları yanına işaret koyarak sonraya bırakmalarını ve sonra cevaplamalarını, emin olunmayan soruları cevaplamamalarını önerdi. Sınav bittikten sonra kendilerini ödüllendirmelerini, başarısız olunan konuların tespitini yaparak yanlışların doğrularına odaklanmalarını söyledi.
Ailelerin, çocukların kişilik gelişiminde, sosyal hayatlarında olduğu gibi okul başarısı ve sınav sonuçları üzerinde çok büyük etkisi olduğunu ifade eden Psikolog Begüm Çayır, ailelere çocuklarını sorgulamadan yaklaşmalarını, başkalarıyla kıyaslamamalarını önerdi. Birçok ailenin sınav öncesinde evde olağanüstü hal ilan ettiğini örneğin misafir kabul etmediğini belirterek bu yaklaşımın çocuğun daha fazla strese girmesine sebep olduğunu açıkladı. Anlayışlı, dürüst, objektif davranmanın en doğru tutum olacağını belirterek yasaklamak yerine kısıtlamanın, beklenti içine girmek yerine güvenmenin daha doğru bir yaklaşım olacağını sözlerine ekledi.
Son olarak çocuklarına, sınavın hayatın en önemli dönüm noktasıymış gibi davranmamaları gerektiğini,insan olarak kıymetli olduğunu hissettirmelerini tavsiye etti.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?