Uzmanlar her fırsatta sağlıklı bir yaşam için bol bol su içmemiz gerektiği konusunda uyarıda bulunsalar da ülkemizde günlük sıvı alımı hala yetersiz kalıyor. Vücut aşırı sıcaklardan olumsuz yönde etkilenmemek için terlemeye başlıyor. Özelikle aşırı terleme sonucunda da ciddi miktarda sıvı kaybediyor.
Sıcak havalarda nasıl beslenmeli? Yaz için sağlıklı beslenme önerileri
Buna paralel olarak da vücutta dolaşan kan miktarı azalıyor. Vücut aynı ritmi yakalayabilmek için daha fazla efor sarf edip yorulunca, ciddi tansiyon düşüklüğü, bayılma ve böbrek fonksiyon bozukluğu gibi önemli sorunlar gelişebiliyor. Bu nedenle günde en az 2,5-3 litre su içmek yaşamsal öneme sahip. Ancak kalp yetersizliği hastalarında sıvı kısıtlaması yapıldığı için mutlaka hekime danışmak gerekiyor.
Yaz aylarında özellikle tatil dönemlerinde alkol tüketiminin artışı tansiyon düşüklüğü ve ritim bozukluğuna yol açabiliyor. Özellikle kalp hastalarının gündüz saatlerinde kesinlikle alkol almamaları, akşam saatlerinde ise 2 kadehten fazla tüketmemeleri gerekiyor.
Çay ve kahve tüketimi de kafein gibi uyarıcı maddelere bağlı olarak kalpte çarpıntıya neden olduğu için yaz mevsiminde önerilmiyor.
Soğuk duş damarlarda büzülmeye neden olacağı için tansiyonun yükselmesini tetikleyebiliyor. Yine damarlarda büzülme uzun sürerse bu durum kalp krizine kadar ilerleyebiliyor. Bu nedenle yaz aylarında ılık suyla duş almak çok önemli.
Klima yaklaşık 21-24 derece aralığında kalmalı. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta da klimaya doğrudan maruz kalmaktan kaçınmak. Aksi takdirde gelişecek enfeksiyonlar kalp yetmezliğini ve ritim bozuklukları sorununu artırabiliyor.
Düzenli spor yapmak kalp ve damar sağlığı için çok önemli. Ancak dikkat! Yaz aylarında spor vücutta belirgin bir sıvı kaybına neden oluyor. Bunun sonucunda da özellikle açık havada yapılacak olan uzun süreli ve tempolu egzersizler sıvı kaybını artırarak tansiyon düşüklüğüne bağlı bayılmalara yol açabiliyor. Bu nedenle kalp hastalarının spor yaparken sabah erken veya akşam üzeri saatlerini tercih etmeleri gerekiyor.
Yaz aylarında kalbi yoran hatalı alışkanlıklardan biri de ilaçların düzenlenmesi için doktora başvurmamak. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Umut Karabulut tansiyon ilaçlarının yaz aylarında düzenlenmesinin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek sözlerine şöyle devam ediyor:“Çünkü bu ilaçların bir kısmında idrar sökücü maddeler de bulunuyor. Aşırı sıvı kaybı sonucunda da tansiyon düşüklüğüne bağlı bayılmalar gelişebildiği için ilacın dozu azaltılabiliyor. İlaçların doktor önerisi dışında kesilmesi de yapılan bir başka önemli hatayı oluşturuyor. Bu durumda da dirençli ve aşırı tansiyon yükselmeleri sonucu kalp krizi ve beyin kanaması riski artıyor.”
Yaz sıcakları nedeniyle vücutta gelişen sıvı kaybı kanın pıhtılaşma eğilimini arttırıyor. Damarın pıhtıyla aniden tıkanmasına ve koroner akımın durmasına, yani kalp krizine neden olabiliyor. Koroner kalp hastalarında bazı ilaçların dozlarında bir değişikliğe ihtiyaç olmuyor, ancak özellikle protez kalp kapağı, aritmi veya geçirilmiş inme nedeniyle kullanılan özel kan sulandırıcı ilaçların doktor kontrolünde ve gerekli tahlillerle düzenlenmeleri gerekiyor.
Soda ve maden suyu gibi mineralden zengin sıvıların fazla tüketilmesi tuz yükünü artırıyor. Buna bağlı olarak vücutta su tutulumu artıyor ve tansiyon yükselmesi, ödem artışı, hatta kalp yetersizliği gibi ciddi tablolar gelişebiliyor. Bu nedenle sıvı olarak suyu tercih etmeye özen göstermek gerekiyor.
Sıcakların kalp üzerine olumsuz etkileri birkaç temel mekanizmayla gerçekleşiyor: Birincisi sıcak hava nedeniyle vücutta terleme yoluyla sıvı ve sodyum başta olmak üzere tuzların aşırı kaybı sonucunda vücutta dolaşan kan miktarı azalmaya başlıyor. Vücut aynı ritmi yakalayabilmek için daha fazla efor sert etmek zorunda kalıyor, bunun sonucunda da yoruluyor. İkincisi, sıcak havalarda ısıya bağlı su kaybını azaltmak için cilt damarları genişleyerek vücuttaki ısı kaybını azaltmaya çalışıyor. Bu da kalbin iş yükünün arttığı anlamına geliyor. Üçüncüsü, vücutta sıvı kaybı olunca kan akışkan özelliğini yitirerek koyu bir kıvama dönüşüyor. Bu tablo da pıhtılaşma riskini artırıyor. Bunlar sonucunda da ritim bozuklukları, hipertansiyon, kalp yetmezliği veya kalp krizi gelişebiliyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?