Uzun süreli ve ilerleyici bir ses kısıklığı ve yutma güçlüğü gibi belirtiler kanser riski açısından önemsenmelidir. Hızla büyüyen kitlelerin de kansere dönüşme riski fazla olduğundan takip edilmelidir. Tüm bunlara rağmen tiroid kanserlerinin önemli bir kısmının hiçbir belirtiye yol açmadan yıllarca sessiz kalabildiği durumlarda bulunabilmektedir.
Nodül saptanan kişilerde yaş ve cinsiyet önemli bir faktördür. Tiroid nodülleri kadınlarda daha sık görülmektedir; ancak erkeklerde görülen nodüllerin kanserleşme sıklığı kadınlardan daha fazladır. Çocukluk veya adölesan dönemde saptanan tiroid nodüllerinin de kötü huylu olma riski 3-4 kat yüksektir. Bunlar dışında baş ve boyun bölgesinin radyasyona maruz kalması, ailede tiroid kanseri hikayesi olması, nodülü olan kişiler için kanserleşme ihtimalini arttıran faktörlerdir.
TSH hormonunun yetersizliği ile ortaya çıkan hipotiroidinin, tiroid kanseri ile bir bağlantısı yoktur. Ancak TSH hormonu yüksekse ve beraberinde tiroid nodülü varsa, bu kişilerde tiroid kanseri riski artabilmektedir. Yine hashimoto tiroidi ile birlikte tiroid nodülü olan kişiler de tiroid papiller karsinom ve tiroid lenfoması riski olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle tirod nodülü bulunan hashimoto tiroid olguları takip altında tutulmalıdır.
Her tiroid nodülüne biyopsi gerekmez; ancak ultrasonografik özellikler göz önüne alınarak biyopsi yapılacak nodüller belirlenmelidir. Tiroid nodüllerinde kanser görülme ihtimali yaklaşık olarak yüzde 5’tir. Tek ya da çok nodül içeren guatrın da kötü huylu olma ihtimali aynıdır. Soğuk; yani hormon üretmeyen nodüllerin kötü huylu olma olasılığı yüzde 15’lere çıkarken, sıcak; yani hormon üreten nodüller genellikle iyi huylu olarak kabul edilir. Sıcak nodüllerin kötü huylu olma riski yüzde 1’den düşüktür.
Tiroid bozukluğunun en önemli 13 belirtisi: Hipotiroidizm ve Hipertiroidizm
Boyunda şişlik ve kitle, halsizlik, yorgunluk, kabızlık, ciltte kuruluk, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtiler tiroid rahatsızlıklarını akla getirmelidir. Tek başına tiroid hormonları tanı için yeterli değildir. Fizik muayene ve buna ek olarak yapılan tiroid ultrasonları toplumda sık olarak rastlanan tiroid nodülleri ve tiroid kanserlerinin erken evrede teşhisi için oldukça önemlidir. Erken dönemde saptanabildiği takdirde kemoterapi ya da radyoterapiye gerek duyulmadan tedavi sağlanabilmektedir.
Özellikle 45 yaş öncesi iyi seyirli gruptaki tiroid kanserli hastaların yaşam süreleri sağlıklı toplumdaki diğer bireylerden farklı değildir. Cerrahi ya da gerek görülür ise radyoaktif iyot uygulaması sonrası tiroid dokusu kalmadığı zaman vücudun ihtiyacı olan tiroid hormonunu karşılayacak bir tedaviye gereksinim vardır.
Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından TSH ve tiroid hormonlarının takibi ve tiroid hormon tedavi dozunun ayarlanması gerekir. Ayrıca bu tedavide farklı dozlar kullanılarak, geride kalma ihtimali olan kanserli tiroid hücreleri de baskılanmaktadır. Özetle tiroid nodülleri ve tiroid kanserinin tanısı ve tanı sonrası yönetimi önemlidir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?