ALZHEİMER VE BUNAMA (DEMANS): Bunların arasında en önemlisi “Geriatrik Sendromlar” olarak adlandırdığımız durumlardır. Bunlar yaşlanmayla birlikte ortaya çıkması muhtemel durumlardır. Yaşlanmayla ortaya çıkan hastalıkların başında Alzheimer ve demans (bunama) geliyor. Her iki Bu hastalığın görülme riski, yaş arttıkça yükseliyor. 70 yaşındaki bir kişide Alzheimer olasılığı yüzde 10 ise, bu kişi 80-90 yaşına geldiğinde risk oranı yüzde 60-70’lere çıkıyor.
DÜŞMELER: Yaşlılıkla birlikte gündeme gelen en önemli risklerin başında düşmeler geliyor. Kişi 80 yaşındadır, hiçbir hastalığı yoktur, her şey güzel gidiyordur, evde ya da sokakta düşüp kalçasını kırar. Ardından ameliyatlar yapılır, sonrasında ise bu kırıkların yarattığı komplikasyonlar nedeniyle yatağa mahkum olabilir veya hayatını kaybedebilir. Bu nedenle yaşlıların düşmesini önlemek amacıyla özellikle de ev kazalarının önlenmesine yönelik olarak, yaşlının oturduğu evde bazı düzenlemeler yapılması gerekiyor.
Yaşlının evi tıpkı bir bebeğin evi gibi düzenlenmelidir. Bebek olunca nasıl merdiven basamaklardan, katlanabilecek yer örtülerinden, kötü ışıklandırmadan, sivri köşeli eşyalardan kaçınıyoruz. Yaşlılar için de evde böyle ortamlar hazırlanmalıdır. Yerdeki şilteyi yaşlı biri görmeyebilir, ışık kapalıysa karanlıkta çarpma ve düşme meydana gelebilir.
İŞİTME FONKSİYONU AZALIYOR, BUNADI SANILIYOR: Yaşlıda dikkat edilmesi gereken şeylerden biri de işitme fonksiyonlarındaki azalmanın kontrol edilmesidir. Bunama endişesiyle getirilen yaşlılara testler yapıldığında, işitme fonksiyonlarının azaldığı ortaya çıkıyor. İşitmesi azaldığı için de toplum içinde sohbete katılmakta zorlanıyor.
“Eski toprak” olarak adlandırdığımız insanlar neden bizlerden daha sağlıklı?
Teknoloji çok hızla gelişti, ama insan vücudu bu hızla teknolojiye henüz uyum sağlayamadı. Teknoloji bize asansörü getirdi, en kısa mesafelerde bile arabayla gitmeyi gidiyoruz. İşyerindeki masamızda daha çok oturmaya, paketlenmiş yiyecekleri daha çok tüketmeye, daha çok yağlı besin yemeye başladık. Alkol, sigara tüketimimiz de arttı. Tüm bunları insan vücudu kaldıramıyor.
Eskiden araba yoktu insanlar yürüyordu, yokuşlar vardı, marketler paket paket yiyeceklerle dolu ve bu kadar ucuz değildi. Şekere ulaşmak zordu. İnsanlar doğal besleniyorlardı. Vücut bize az ye, daha çok hareket yap diyor. Ama yaşam şeklimiz buna uygun değil. Bir iki durak için arabaya binmesek, iki üç kat için 10 dakika asansör beklemesek. TV karşısında kuruyemiş yemesek biz de sağlığımız için iyi bir şey yapmış oluruz. Bu nedenle günlük konuşmalarımızda hep, ‘Eski topraklar bizden sağlam, biz genç yaşta çürüğüz’ diyoruz.
Çocukların bilgisayar başında yemek yemesine, yüksek kalorili, yağlı yiyecekler tüketmesine, gazlı içecekler içmesine, bilgisayar başında çok uzun saatler geçirmesine izin vermemek gerekiyor. Aileler çocuklarını spor yapmaları konusunda teşvik etmeli, beslenmelerine çok dikkat etmelidir. Çünkü çocuklar her zaman büyüklerini örnek alırlar. Çocukken sağlıklı alışkanlıklar edinirlerse, bunu gençlikte ve yetişkinlikte de sürdürürler.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?