Bugünlerde yaklaşan yerel yönetimler seçimleri nedeni ile başkan adayları projelerini açıklamakta, adayların projeleri havalarda uçmakta, bazı başkan adayları hızını alamayarak çılgınlık yarışına girmekte ve en “çılgın proje” yapma derdine düşmektedir. Seçildiklerinde bu çılgın projeler gerçekleşir mi bilmem. Fakat insanın aklına birtakım sorular gelmekte: Öncelikle böyle projeler yapılmalı mı? Ülke olarak, şehirde yaşayan insan olarak neye ihtiyacımız var, önceliğimiz nedir, ne olmalıdır?
Bu çılgın projeler, ayağı yere basmayan projeler; ilgi çekmek yerine, tersine tepki toplayabilmektedir. Temel sorunlarını halletmemiş bir şehirde bu tür projelerin dillendirilmesi bile en azından adayın samimiyetsizliğinin, ciddiyetsizliğinin göstergesi olarak düşünülebilinir. Temel sorunlarını halletmiş şehirler için ise bu yaklaşımlar adayların şehirden, şehircilikten ne anladığının göstergesi olarak kabul edilebilir.
Anayasamızın 56.maddesinde de belirttiği gibi “sağlıklı çevrede yaşamak” temel hakkımızdır. Bu nedenle şehir insanımıza tüm yönleriyle sağlıklı bir çevre sağlamalıdır. Sağlığa zarar vermeyen çevresel ortam sağlamak belediye başkanının öncelikli görevi olmalıdır. Şehir insanı strese sokmamalı, tersine insanın hayatına destek olmalı, güvence vermeli, yaşamımı kolaylaştırmalıdır. Kısacası bir şehir sağlıklı olmalıdır.
Seçim ortamına girdiğimiz bugünlerde bir sağlıkçı olarak, bir halk sağlıkçı olarak sağlıklı bir şehir nasıl olmalıdır diye düşünüp, konu ile ilgili görüşler yazılmaya çalışılmıştır. Bu yazı Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) konuyla ilgili yayınladığı kriterler dikkate alınarak hazırlanmıştır.
SAĞLIKLI ŞEHİR NEDİR?
• Şehirde yaşayan ve çalışan insanların fiziki,psikolojik ve çevresel refahlarını geliştirmeyi amaçlayan uzun dönemli bir kalkınma projesidir.
• Sağlıklı Şehirler Projesi bir şehrin ne olduğu ve sağlıklı şehrin ne olması gerektiğinden yola çıkar.
• Yaklaşıma göre “şehir”; yaşayan, nefes alan, büyüyen, sürekli değişen bir iç dinamiğe sahip karmaşık bir organizmaya benzetilebilir.
• Sağlıklı şehir çevresini geliştirebilen ve kaynaklarını genişletebilen bir şehirdir.
• Sağlıklı şehir kavramı bir sonuç değil, aynı zamanda bir yöntemdir.
• Sağlıklı şehir sadece belirli bir sağlık düzeyine ulaşmış şehir değil, sağlık bilincine sahip ve onu geliştirmek için çaba harcayan şehirdir. Nitekim herhangi bir şehir var olan sağlık statüsüne bakılmaksızın sağlıklı şehir olabilir; gerekli olan başarmak için bir yapı ve işleyişe sahip olmak ve sağlık için kesin karar almaktır.
SAĞLIKLI ŞEHİRLERİN NİTELİKLERİ
1.Temiz, güvenilir bir fiziksel çevre(iyi kaliteli konutlar dahil)
2.Bugün dengeli olan ve uzun vadede devam edebilecek bir ekoloji sitemi
3.Güçlü, dayanışma içinde, sömürülmeyen bir toplum
4.Halkın kendi hayat, sağlık ve refahını etkiliyen kararlarda katılım ve kontrolü
5.Bütün şehrin fertlerinin temel ihtiyaçlarının (yemek, su, barınak, gelir, güvenlik ve iş) karşılanması
6.Çeşitli temas, ilişki ve iletişim olanağı ile çeşitli kaynak ve tecrübeye ulaşılabilirlik
7.Geniş kapsamlı, hayati ve yenilikçi bir şehir ekonomisi
8.Geçmişe, şehir sakinlerinin kültürel ve biyolojik mirasına ve diğer grup ve şahıslara bağlılığın desteklenmesi
9.Önceki özelliklerle uyumlu olanları geliştiren bir yapı
10.Optimum seviyede herkese ulaşabilen uygun halk sağlığı ve hastalık bakım servisi
11.Yüksek sağlık seviyesi (yüksek pozitif sağlık ve düşük hastalık servisi)
SAĞLIKLI ŞEHİR OLMAK İÇİN
Sağlıklı bir şehir her şeyin üzerinde tüm vatandaşlarını kapsayıcı, destekleyici, duyarlı ve vatandaşlarının farklı ihtiyaç ve beklentilerine cevap verebilen bir şehir olmalıdır.
• Tüm çocuklar için daha iyi sonuçlar: Çocuk hizmetleri vermek, tüm genç vatandaşları desteklemek ve çocukların yaşamlarını sistematik olarak iyileştirmeyi amaçlamak. Çocukluğun ilk dönemlerine yatırım yapmak sağlık alanındaki eşitsizlikleri azaltmanın en iyi yollarından birisidir.
• Yaşlı dostu şehirler: Yaşlı insanların sağlık ihtiyaçlarına cevap veren politikalar ve kapsamlı eylem planları oluşturmak ve bu çalışmalarda katılımcılık, güçlendirme, bağımsız yaşam, destekleyici ve güvenli fiziksel ve sosyal çevreler ve erişilebilir destek ve hizmetler konularına vurgu yapmak.
• Göçmenler ve sosyal bütünleşme: Sistematik olarak göçmenlerin sağlık ve sosyal ihtiyaçlarını gündeme taşımak ve entegrasyon, tolerans ve kültürel anlayış konularını desteklemek.
• Aktif vatandaşlık: Toplumsal katılımcılık ve toplumun güçlendirilmesi için etkin bir altyapı oluşturmak ve gerçekleştirilecek eylemler için toplum geliştirme tekniklerini kullanmak ve sosyal ağ oluşturma imkanlarını geliştirmek.
• Sağlık hizmetleri ve sosyal hizmetler: Toplumun ve özellikle de dezavantajlı grupların sistematik ihtiyaç değerlendirmesine dayanan duyarlı, yüksek kaliteli ve herkesin erişebileceği sağlık ve sosyal hizmetlerin savunuculuğunu yapmak ve geliştirmek.
• Sağlık bilinci: Toplumun sağlık bilincini arttıracak programlar geliştirmek ve uygulamak. Sağlık bilinci insanların sağlıklarını geliştirmek veya sağlık seviyelerini korumak için gerekli kararları almalarına yardımcı olacak temel sağlık bilgilerini ve karmaşık sağlık sistemleri tarafından sağlanan hizmetleri alma, işleme ve anlama kapasitesi anlamına gelmektedir.
• Bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi: Topluma dayalı entegre yaklaşımlar kullanarak ve risk faktörleri ile hastalıkların sosyal belirleyicilerini gündeme taşıyarak bulaşıcı olmayan ve kronik hastalıklarla mücadele etmek amacıyla oluşturulan yerel ortaklıkların güçlendirilmesi için verilen çabaları arttırmak.
o Yerel sağlık sistemleri: Kalp hastalıkları, kanserler, solumum yolları hastalıkları ve alkol ile ilişkili hastalıkları önemek, kontrol altında tutmak ve yönetmek için halk sağlığı hizmetleri ve birinci basamak sağlık hizmetleri dahil olmak üzere yerel sağlık sistemlerinin kapasitesini arttırmak.
o Dumansız şehirler: Kamusal alanlarda ve çalışma alanlarında tütün kullanımının engellenmesine yönelik politikalar oluşturmak ve uygulamak.
o Alkol ve uyuşturucu: Alkol ve uyuşturucu kullanımının engellenmesi için sektörler arası eylem planları geliştirmek.
o Aktif yaşam: Aktif yaşam, fiziksel aktivite ve yaya ulaşımını şehir gelişim plan ve politikalarının ana konularından birisi haline getirmek.
o Sağlıklı gıda ve beslenme: Sağlıklı gıdaya eşit erişim imkanlarını ve sağlıklı beslenme alışkanlıkları ile ilgili bilinci arttırmak.
o Şiddet ve yaralanmalar: Kadın, çocuk ve yaşlılar ve trafik ve ev kazaları dahil olmak üzere şehir içerisinde şiddet ve yaralanmalar ile ilgili tüm konuları kapsayan plan ve politikalar oluşturmak
o Sağlıklı ortamlar: İnsanların günlük yaşamları (örn. mahalleler, okullar çalışma alanları) ile ilişkili sağlıklı yaşam ve esenlik ile ilgili programları desteklemek.
o Esenlik ve mutluluk: Esenlik ve mutluluğu destekleyen, stresi azaltan ve toplulukların dirençliliğini arttıran faktör ve koşulları ve bu konulardaki bilinci geliştirmek ve bu konularda araştırmalar yapmak.
• Sağlıklı şehir planlaması: Şehir planlaması süreçlerine, program ve projelerine sağlık konusunu entegre etmek ve bu amaca ulaşabilmek için yeterli kapasite, politik ve kurumsal taahhütleri sağlamak. Master planlarına, ulaşımda erişilebilirliğe ve mahalle planlamasına özel önem vermek.
• Barınma ve dönüşüm: Planlama ve tasarım yoluyla entegre ulaşım sistemlerine, herkes için daha iyi barınma koşullarına, sağlığı geliştirici dönüşüm planlarına, fiziksel aktivite ve rekreasyon amaçlı yeşil ve açık alanlara erişimi arttırmak.
• Sağlıklı ulaşım. Çok genç insanlar ve kısıtlı hareket imkanlarına sahip olan bireyler de dahil olmak üzere herkes için erişilebilirliği arttırmak ve araba kullanmadan istenilen yere ulaşmalarını kolaylaştırmak.
• İklim değişikliği ve kamu sağlığı ile ilgili acil durumlar: Şehirlerde iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle mücadele etmek ve global ekonomi, insanların serbest hareketi gibi konuların etkilerine, kamu sağlığı krizlerine hazır olmak ve anında müdahale edebilmek.
• Güvenlik: Şehir ve mahallelerin tasarım ve planlarının sosyal etkileşime izin vermesini sağlamak, güvenlik hissini arttırmasına imkan vermek ve herkes için özellikle de çocuklar ve yaşlılar için hareket imkanını arttırmak.
• Gürültü ve kirliliğe maruz kalma: İnsanları özellikle de çocukları zehirli ve sağlığa zarar veren salınımlara (kapalı ve açık alan hava kirliliği, kamu ve çalışma alanlarında tütün dumanı ve gürültü de dahil olmak üzere) karşı koruyucu uygulamaları geliştirmek ve kullanmak.
• Sağlıklı kent planlaması: Yürüme ve bisiklete binmeyi kolaylaştıran ve sosyal olarak destekleyici çevreler oluşturmak. Kentsel tasarımlarda şehirlerin çok yönlü ve birbirinden farklı kültürel varlıklarını güçlendirmek ve tüm vatandaşların güvenlik, erişilebilirlik, konfor ve aktif yaşam konusundaki beklentilerini karşılayabilecek kentsel tasarımlar hazırlamak.
SONUÇ
Şehir yapısının kalitesi, insan sağlığı için bir temel niteliğindedir. Bugünün şehirlerindeki fakirlik, eşitsizlik, kirlilik, işsizlik, işe, mallara ve hizmetlere erişim zorlukları, toplumsal bağlılığın azlığı gibi bir çok problem ilgili alandaki düşük kalite ile ilişkilidir.
Şehir planlamasının sosyal, fiziksel, kimyasal ve ekonomik çevre ile ve şehirlerin işleyiş şekillerine etkisi bulunmaktadır.
Şehir planlamalarını yeniden sağlık ve hayat kalitesine odaklamak lazımdır.
Bu çerçevede Türkiye’de Belediyelerin belediyecilik anlayışını değiştirerek sosyal belediyecilik anlayışı ile olaylara bakması ve şehir planlamasını yeniden sağlık ve hayat kalitesine odaklı olarak yapması gerekmektedir.
Belediyelerin politikalarında ve uygulamalarında bu konulara önem vermesi şehirlerde yaşayan bireylerin fakirlik, eşitsizlik, işsizlik, hizmetlere erişim zorluklarının nispeten azalmasına ve bireylerin toplumsal aidiyet duygularının artmasına imkân verebilecektir.
Prof. Dr. Sefer Aycan
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
saycan@gazi.edu.tr
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?