Spor ayakkabıların sanılanın aksine ayak sağlığı için çok da faydalı olmadığını belirten Doç.Dr. Kaya, şunları söyledi:
“Çıplak ayakla koşmak bacak eklemlerini korurken, spor ayakkabıyla koşmak bacak eklemlerine ciddi zarar vermektedir. Çıplak ayakla koşu sırasında, topuk ile yer arasında ayakkabı tabanı olmadığı için, adım uzunluğu spor ayakkabıyla koşuya göre daha azdır ve ayağın yerle ilk teması sırasında ayak açısı normalden daha dardır.
Yalın ayak koşudaki bu açısal avantajın, spor ayakkabıyla koşarken kaybolduğu, spor ayakkabıyla koşarken diz kapağına, diz ve ayak bileği eklemlerine binen yükün arttığı belirlenmiştir.
Bu olumsuz değişimler yüzünden ayak parmaklarına daha fazla yük binmekte, özellikle de ayak başparmağını diğer parmaklara doğru zorlayan kuvvette de belirgin bir artış meydana gelmektedir.
Bu biyomekanik çalışmalar ışığında üretilen hafif (ayakkabının ağırlığı azaltılmış ve topuk yüksekliği ortalama 6mm) ve minimalist (topuk yüksekliği 4 mm civarında) spor ayakkabıları da ne yazık ki çıplak ayakla koşunun üstünlüğünü yenememiştir.
Teknolojiyle süslenen bu modern ve artistik spor ayakkabılar milimetrik bile olsa sahip oldukları topuk yükseklikleri nedeniyle yaralanmalara davetiye çıkarmaya, tüm bacak eklemlerini, özellikle kıkırdak ve menisküs gibi eklem içi yapılarını zorlamaya devam etmektedir.”
Ayakkabı giymeyen Afrikalılar’ın en iyi ayak mekaniğine sahip olduklarını belirten Doç.Dr. Defne Kaya, sağlıklı ayaklar için şu tavsiyelerde bulundu:
“Gün içinde ayağınızın ayakkabı içinde geçen süresini azaltın. Evde terlik ya da ayakkabı kullanmayın. Spor ve egzersizi çıplak ayakla yapın. Koşu bandı dâhil tüm yüzeylerde çıplak ayakla koşun. Bu durum sizi yaralanmalardan korur.”
Onlarca kemik ve kastan oluşan ayaklarımız tüm vücudun taşıyıcısıdır ama herhangi bir ağrı ya da acı yaşayana kadar ayağımıza gereken özeni göstermeyiz. Bir araştırmaya göre ayak sağlığı tam olarak yerinde olan erişkin oranı sadece yüzde 45. Yani yüzde 55’imizin ayak sağlığında sorun var. Üstelik bu oranın büyük bölümünü kadınlar oluşturuyor. Neden mi? Çünkü topuklu ayakkabı giymekten vazgeçemiyoruz.
1- Topuklu ayakkabı giymediğiniz zaman beş-altı cm desteği olan yumuşak ayakkabı giyip, topuklu giydiğiniz dönemde topuğun yük altında kalışını ekarte etmiş oluyorsunuz.
2- Topuklu ayakkabı giydiğinizde oluşan aşil kısalığı, bacak arka adalesinin sertleşmesi gibi sorunlar ortaya çıkar. Bunlardan kurtulmak için, günlük olarak bacak arkası uzatma egzersizleri yapın! Bunu yaptığınızda ayakkabının negatif etkil erini ortadan kaldırmış olursunuz.
3- Ayağın tarak kemiklerinin birleştiği yer ile topuk basınç altında kalıyor. Burada ağrı oluşmasını önlemek için ayakkabının içine konacak pedleri kullanabilirsiniz. Böylece o bölgeleri destekleyerek, ayakkabının vermiş olduğu zararı telafi edebilirsiniz.
4- Ortopedik topuklu ayakkabı diye bir şey yok, bunu bilin! Topuklu ayakkabı 6 cm’i geçiyorsa kişiye zarar verir. Bunu belli bir konforla giymeyi kabul ederseniz yani günde dört saati geçmeden topuklu giyer ve yukarıda sayılan önlemleri alırsanız, topuklu ayakkabının yarattığı negatifliği ortadan kaldırabilirsiniz.
5- Aldığınız ayakkabıların dört-beş santimetre topuğu olmasına dikkat edin. Daha yükseğini giyecekseniz, platformlu ve önü geniş olanları tercih edin! Platformu olmayan ve önü siv ri ayakkabı giydiğinizde, ön parmaklarınızda deformite artıyor.
6- Ayağınıza uygun ayakkabı alın. Küçük alırsanız, ayak sıkıştığı için, büyük aldığınızda ayak oynadığı için sıkıntı yaratıyor.
7- Ayakkabıyı kullandıktan sonra, su toplaması varsa ayakkabının pedlenmesine özen gösterin. Hangi bölgede basınç varsa oraya ped koyun.
8- İyi germe egzersizi yapın. Bacak arka adaleniz kısalıyor. Bel ve bacak ağrıları yol açıyor. Ayağının altına tenis topu ya da su şişesi alıp, çevirme hareketiyle tüm gün topukludaki ayağınızı rahatlatabilirsiniz.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?