Mahkeme, Amerikan Rehberini esas alarak doktora ceza verdi

Yazan Dr. Erkin Göçmen
5 Ocak 2017   |    30 Aralık 2021    |   Kategori: Hukuk / Mevzuat, Medyada Sağlık Haberleri, Üye Yazıları Print

Trafik kazasında yaralanan ve sağ femurunda diafiz ve sol femurunda ise suprkondiler kırık meydana gelen olguda sol femur için konservatif sağ femurda ise cerrahi tedavi uygulayan doktor kusurlu bulundu. Yüksek Sağlık Şurası, ortopedistin sol femur medial kondil kırığının tedavisinde cerrahi tedaviyi tercih etmemesinin eksiklik olduğuna karar verdi. Mahkeme ve Yargıtay, Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Yüksek Sağlık Şurasınca bu değerlendirmeyi kusur olarak nitelendirerek hekimin mahkumiyetine karar verdi. Geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle sol femurda suprakondiler ve sağ femur orta diafiz kırığı olan hastaya, sol femur suprakondiler kırığı için kapalı redüksiyon ve uzun bacak alçı, sağ femur diafiz kırığına kilitli intramedüller çivi uygulaması yapılıp önerilerle birlikte taburcu edilmiştir.

Hasta aynı hekim tarafından görev yaptığı özel hastanede beş ay süreyle takip edilmiş ancak daha sonra ortopedi hekimi işten çıkarılmıştır. Vaka daha sonra aynı özel hastanede göreve başlayan bir başka ortopedi hekimi tarafından takip edilmiştir. Yeni başlayan hekim ameliyatın yedinci ayında hastaya sağ bacaktaki kırığın kaynamaya başlaması nedeniyle koltuk değneklerini tamamen bırakması ve sağ bacağının üzerine tek değnekle basarak yürümesi gerektiği şeklinde öneride bulunmuştur.

Danıştay, plastik cerrahı malpraktis davasında kusurlu buldu

İMPLANT KIRILMIŞ

Ancak hasta bir gün sonra sağ bacağındaki ağrı ve şişlik nedeniyle aynı hastaneye gitmiş fakat bu sefer kendisine ortopedi doktorlarının işten ayrıldığı 10 gün içinde yeni bir doktorun gelmesinin beklendiği söylenmiştir. Hasta 10 gün sonra hastanenin fizik tedavi uzmanınca muayene edildiğinde yeni bir kırıktan şüphelenilerek olgu ortopedi uzmanına yönlendirilmiş ve ortopedist evvelce konulan implantın kırılmış olduğunu saptamış ve hastayı Haydarpaşa Numune Hastanesine sevk etmiştir. Hastanın burada yeniden ameliyat edilmesi sonrasında kalıcı sakatlığı meydana gelmiş ve ilk ameliyatını yapan doktor aleyhinde ceza davası açılmıştır.

BİRİNCİ ATK RAPORU

Yapılan yargılamada Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda, kusur değerlendirmesi yapılmaksızın “Sağ femura gerektiği gibi reanimasyon yapılmadığı ve 10 mm (olması gerekenden ince) çivi çakıldığı bilateral femur kırığı olması nedeniyle sola da operatif tedavinin tercih edilmesinin gerektiği, ancak alçılı tedavi tercih edildiği, takiplerinde solda alçı olması nedeniyle sağa ister istemez yük vermek zorunda kaldığı, postop 7. ay içinde tek değneğe geçilerek yön verildiği, bu esnada sol alt ekstremite gerektiği biçimde kullanılamadığı için implantın distal çivi seviyesinden kırılması sonucu sağda refraktür meydana geldiği, kırığın iki taraflı olması, soldan gerektiği gibi destek alınamaması ve sağda implant kırılması ve refraktür meydana gelmesi hususunun kırık sonrası görülmesi beklenir komplikasyonlar arasında sayılmasının uygun görüldüğü” şeklinde görüş bildirilmiştir.

İKİNCİ ATK RAPORU

Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nca aynı hususta düzenlenen bir başka raporda ise “Op. Dr…. tarafından yapılan sağ femur diafiz kırığına kilitli intramedüller çivi, sol femur kırığı için kapalı redüksiyon ve alçı tespiti girişimlerinin endikasyonu bulunduğu ve yapılan tedavi yönteminin usule uygun olduğu, takiplerde sağ femur kırığındaki kaynamanın yetersiz olduğu, soldaki kırık nedeniyle sol uyluğun alçı içinde oluşunun ayakta durma ve özellikle yürüme esnasında sağ tarafa daha fazla yük bindirmeyi gerektirdiği, metal implantlarda yorgunluğun söz konusu olduğu ve tüm bu nedenlerle sağ femurdaki çivinin kırılabileceği, ayrıca çivinin kırıldığı dönemde bu hastanedeki görevinin sona ermesi nedeniyle Op.Dr….’ın hastasını takip ve kontrol imkanının bulunmadığı ya da kısıtlı olduğu, femur ameliyat materyalinin kırılması sonucu farklı bir klinikte ameliyat edildiği, oluşan plak kırılmasının kırığın bir komplikasyonu olduğunun ve kırık kaynamasına sistemik ve genel faktörler olarak çoklu faktörlerin etki ettiğinin bilindiği, kaynama durumuna kadar kullanılan ameliyat malzemelerinin yük taşıdığı, zamanla kaynama gerçekleşmezse tüm ameliyat malzemelerinin kırılabileceği cihetle Dr….’a atfedilebilecek ihmal ya da kusur bulunmadığı, daha sonra yapılan ameliyat ve tedavilerin tıp kurallarına uygun olduğu” şeklinde görüş bildirilmiştir.

Bir kadın doğum uzmanının hukukla imtihanı! 24 ay hapis cezası verildi…

BERAAT VE BOZMA

Mahkemece Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca tanzim edilen bu son rapor hükme esas alınarak ve doktorun kusursuz olduğu kabul edilerek beraatine karar verilmiş ancak konu Yargıtayın önüne geldiğinde raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla bir kez de YSŞ’dan görüş sorulması gerektiğinden bahisle hüküm bozulmuştur.

YÜKSEK SAĞLIK ŞURASI RAPORU

Bozma kararı akabinde alınan Yüksek Sağlık Şurası raporunda; ”dosyadaki ilk çekilen grafilerde ekleme uzanan, sol femur medial kondil kırığının ise ayrışmamış olarak kabul edilerek konservatif olarak diz üstü sirküler alçı ile tedavisinin yapıldığı fakat AO/OTA sınıflandırmasına göre Tip B kırıkların tedavisinin ayrışmamış kırıklar, hastanın yürüme imkanının olmaması (parapleji), altta yatan medikal hastalıkları nedeniyle (ciddi kardiyopulmoner risk taşıması) gibi nedenlerden dolayı cerrahi tedavi yapılmasının risk taşıması dışında cerrahi tedavinin tercih edilmesi gerektiği, postop ikinci ayda çekilen grafilerde sol femur kırığının AO/OTA sınıflamasına göre TİP C bikondiler kırık olduğunun görüldüğü, ayrıca sağ femur diafiz kırığı cerrahi olarak tedavi edildiğinden, eklemin restorasyonu ve stabilitesinin sağlanması amacıyla ilk tercihin cerrahi tedavi olması gerekirken bunun yapılmadığı, cerrahi olarak tedavi edilmemesine bağlı olarak medial kondil kırığında malunion (hatalı kaynama) gelişerek sol dizde genu varum deformitesinin geliştiği ve bundan dolayı Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde hastaya suprakondiler femoral osteotomi ameliyatının yapıldığı ve bu cihetle sol femur medial kondil kırığı tedavisinde konservatif yani alçı ile tedavi seçiminin yanlış olduğu, sağ femur diafız kırığına uygulanan intramedüller çivi uygulamasının tıbben uygun olduğu, takiplerinde sağ femurdaki kaynamanın yetersiz olduğu, bu nedenle implanta daha fazla yük binerek metal implantta yorgunluk ve bunun sonucunda da gelişen çivi kırılmasının beklenebilecek bir komplikasyon olduğu, ayrıca çivinin kırıldığı dönemde bu hastanedeki görevinin sona ermesi nedeniyle Dr. …’ın hastasını kontrol ve takip imkanının bulunmadığı, sağ femurdaki intramedüler çivinin kırılması sonucu sağ femurda gelişen psödoartrozun ve sol femurda gelişen genu varum deformitesinin Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde ameliyat edilerek sağ femurda kaynamanın sağlandığı, sol femurdaki deformitenin de düzeltildiği bu ameliyatların tıbben uygun olduğu. Dr …’ın sol femur medial kondil kırığının tedavisinde cerrahi tedaviyi tercih etmemesinin eksiklik olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.

Ameliyat sonrası hastasını iyi takip etmeyen hekime meslekten men cezası

Daha sonra yerel mahkemece Yüksek Sağlık Şurası raporu hükme esas alınıp hekimin kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ve verilen karar Yargıtay 12. Ceza Dairesince de onanmıştır.

click-iconİletişim için: bilgi@erkingocmen.av.tr

. Av. Erkin Göçmen’i Twitter’da takip etmek için tıklayın >

. Av. Erkin Göçmen’i Facebook’ta takip etmek için tıklayın >

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla